Ç ❅ 10

137K 6.9K 277
                                    

Eve gittiğimde Eymen ve çetesi henüz gelmemişti. Evde olmama surat asmaması için çerezlerden hazırlayıp sehpanın önüne bırakmıştım.

Sonra planladığım gibi odaya kapandım. Aldığım saten gömleği bir kez daha üstümde gördükten sonra Zehra'nın araya sıkıştırıp bana zorla hediye ettiği tulumu yatağın üstüne serdim. Dedeyle tanışırken kesinlikle giymeyeceğim dekolteli bir parçaydı. Aynanın karşısına tekrar geçip şık göründüğüm gömlekle kendime bakındım. Saçlarımı toplar gibi yaptığımda daha olgun gözüküyordum. Dede de halalar gibiyse Eymen'i emanet edecekleri o "gelin" profiline yakışır olacaktım bu halde. Her sabah birbirimize surat astığımız kahvaltılardan bihaber yaşlı başlı insanları böyle kandırmak biraz ruhumu rahatsız etse de bunu onlar istedi diyerek işin içinden çıkıyordum. Dünya iyisi biri değildim. Dünya iyisi birine bu ailenin ve Eymen'in yanında yazık olurdu. O iyileri kurtarmak için kendimi feda ediyordum daha ne olsun! Evreni bu şekilde başıma daha kötülerini getirmemesi konusunda ikna etmeye çalışıyordum işte.

Gömleği çıkardıktan sonra tulumu da denedim. Nerede giyeceğimi henüz bilmediğim ama okulda ve tanışmada kesinliklikle giymeyeceğimi bildiğim tulum beyaz tenimin üstünde daha da kırmızı görünmüştü sanki.

Kapının açıldığını duyduğumda Eymen'in geldiğini anlayıp tulumu çıkarmak için fermuara uzandım. Burada olduğumu anlayacaktı. Kendimi bu tulumla göstermek istemesem de bir kahkaha sesi aklımdaki her şeyi anında sildi götürdü. Bir kadın sesiydi.

Bana yalan söylemişti.

Ben bizi, planımızı, geleceğimizi düşündüğünü sanarak ona biraz olsun haksızlık ettiğimi düşünerek vicdan yaparken o, her şeyi beni kandırmak için yapmıştı.

Öfkeyle odadan çıktığımda salona gitmek için bekleyemedikleri gerçeğiyle yüzleştim. Filmlerde rastladığım o tutkulu duvar sahnesi gözlerimin önünde cereyan ederken midem zehirlenmişim gibi bulandı.

"Aha burada biri daha varmış!"dedi ayağındaki ayakkabıyı çıkarmakla meşgul olan çocuk doğrulup beni fark ettiğinde. Geçen sefer bana travmatik anılar bırakan arkadaşlarından biri değildi ama o da olabilirdi, emin değildim, gözüm kararmıştı.

Eymen kızla öpüşmekle öyle meşguldü ki benim farkıma varmıyordu. Arkadaşını duyduğunu bile sanmıyordum. Mide öz suyum yukarı doğru tırmanırken boğazımı tahriş ediyordu.

Çocuğun yüzündeki aptal sırıtış bana önceki sefer yaşananları hatırlattığında "Sakın!"diye sesimi yükselterek bir adım daha yaklaşmasına engel oldum. Eymen'in kolları arasındaki kız, bu o gece kulüpte dans ettiği kızdı, belki de sevgilisiydi, beni fark edince kıkırdamaya başladı. Utanmıyordu da!

"Bunun burada olacağını söylememiştin."

"Çıkın evimden dışarı!"dedim nihayet Eymen ile göz göze geldiğimizde. Gözleri evdeki varlığıma inanamayarak fal taşı gibi açılmıştı.

"Of, yine başladı bu ya!" Kız şımararak beni sevgilisi Eymen'e şikayet ederken sinirden dişlerim birbirine vuruyordu.

"ÇIKIN DEDİM!"

Eymen hiçbir şey demeden olan biteni izlemeye karar verdiğinde öfkemin farkına varan biri kıza bir şeyler diyerek kapıya doğru çekiştirmeye başladı. "Bıktım ben bu kızdan!"diye söylenerek ceketini giyinmeye başladığında "ÇABUK!"diye bağırdım. Aslında neden bu kadar yükseldiğimi idrak edemiyordum. Kendimi sakinleştirmem gerektiğini düşünecek kadar da aklım yerindeydi ama bunu uygulayacak kadar güçlü hissetmiyordum. Duygularım ipleri eline almıştı. Kızın söylenmeleri ve arkadaşının aceleci emirleriyle nihayet dışarı çıktıklarında yatak odamın kapısının önünde dikilmeyi bırakıp ona doğru yürüdüm.

ÇİRKİN ❅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin