Ç ❅ 24

130K 6.1K 141
                                    


Ertesi sabah gelip kapıyı açtığında omzuna çarparak odadan çıktım.

"Konuşacağız."demesine karşılık banyonun kapısını çarparak kapattım. Gece öfkeden saatlerce ağlamıştım. Berbat bir haldeydim. Duşa girip kendimi biraz toparladıktan sonra artık görmeye bile tahammül edemediğim odaya girip dağılmış kıyafetler arasından elime geçenleri üstüme geçirdim.

Salona döndüğümde kurutmakla vakit kaybetmek istemediğim saçlarımdan damlayan sular ince tişörtümün kumaşını ıslatıyordu. Kanepenin ucuna oturduğumda "Daha sakin misin?"diye sordu.

"Uzatma."dedim. Bir an önce bu konuşmanın bitmesini ve çekip gitmeyi istiyordum.

"Bazı şeyler oldu. Neler olduğunu tam olarak anlamam için bana zaman vermen lazım. Dün gece seninle bunu konuşmak istiyordum ama..."

Bir an duraksadığında "Masum birini yumruklamayı tercih ettin."dedim.

Gözlerini bir an öfkeyle bana çevirdi. Ondan korkmuyordum. Delice hareketler yapsa da ondan korkmuyordum. "Ona da sıra gelecek. Kim olduğunu bir öğreneyim de."

"Seni ilgilendirmiyor."

Sesim olabildiğince sakin çıkıyordu. Buna ben bile şaşırdım. O kadar ağlamadan sonra ses tellerim bu kadarına izin veriyordu belki de.

"Hala konuşmak için hazır değilsin."

"Bittiyse gideceğim."dedim sıkılarak.

"Hiçbir yere gitmiyorsun." Bunu hayretle, sanırım hala onu anlamama hayret ediyordu, söylemişti. "Konuşacağız. Ben şu aile işini bir halledeyim. O sırada sen burada kal. Evden dışarı çıkma."

"Kalmıyorum."

"Evden dışarı çıkma!"dedi sözümün üstüne.

"Beni bir yere hapsedemezsin!"

"Hapsetmiyorum. Burası senin evin!"

"Gideceğim."

"Eğer evden dışarı bir adım atarsan seni halamların yanına bırakırım, o zaman görürsün hapsolmayı."

"Tehdit de ediyorsun artık."

"Anlamadığın için!" Bağırmıyordu ama o sakin sesiyle tartışıyordu anlıyordum.

"Okulum, işim var."

Cebine uzanıp cüzdanını çıkarmasını hayretle izledim. Bunu da yapıyordu yani. Cüzdanından çıkardığı parayı sehpanın üstüne bıraktıktan sonra "Bir haftalık maaşın, oldu mu?"diye sordu.

"İğrençsin."

Sesim fısıltı olarak dökülebilmişti.

"Peri'yle konuştum. Hasta olduğunu söyledim. Sorun yok. Okulu da sen hallet."

"Evde kalayım. Kimse bir şeyden şüphelenmesin. Sonunda birkaç hafta erken de olsa bitiririz. O zamana kadar ben senin aile işlerini halletmeni bekleyeyim. Oh ne güzel!"

"Çok doğru anlamışsın. Dediğimi yap. Bir süre birbirimizi görmesek daha iyi. Merak etme yani burada olmayacağım. Geldiğimde konuşacağız."

"Sana verdiğim şanslar bitti, Eymen. Geldiğinde hiçbir şey değişmeyecek. Bu bana yaşattıkların için pişman olacaksın."

"Eminim."dedikten sonra ayağa kalkıp salondan çıktı. Birkaç dakika sonra üstünü değişmiş, elinde bir çantayla kapının önündeydi.

"Bir şeye ihtiyacın olursa bana yaz."dedikten sonra çıkıp gitti.

ÇİRKİN ❅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin