Ç ❅ 8

155K 7.4K 137
                                    

"İnanamıyorum. Düşündükçe deliriyorum! Gidip dövmek istiyorum o gerizekalıyı."

Saçlarımı tararken "Boş ver."dedim usulca. Artık okul arkadaşı bile olmayabilirdik ama gidebileceğim tek kapı onunki olduğundan Zehra'yı aramıştım. Daha fazlasını istediğim hayatımda eksilere düşecektim yarından itibaren.

"Boş veremiyorum! Soracağım ona bunun hesabını."

Hiç konuşmak istemesem de "Bence tedavi olması lazım."dedim. Normal değildi. Normal bir sinir değildi. Alkoliklerden zaten korkardım ama Eymen'de farklı bir şey daha vardı.

"KESİN!"

"Neyse, bitti gitti zaten. Beni ilgilendirmiyor. Eski okulama geçiş yapmaya çalışacağım. Olmazsa af falan belki seneye devam ederim. Çalışırım bu yılda. Arada görüşürüz değil mi?"

"Herhalde ya! Deme öyle şeyler!" Boynuma sıkıca sarıldığında ben de kollarımı beline doladım. "Gitmeyeceksin hem hiçbir yere! Ben konuşurum Neriman halayla falan! Annem konuşur gerekirse."

"Sakın Zehra! Karışma sen. Hem istemiyorum da onların hiçbir şeyini."

"Öf! Olmaz ama konuşacağız bunu sonra. Doydu mu karnın? Bir şeyler daha hazırlayayım mı?"

"Hayır. Çok bile doydum. Teşekkür ederim."

"Saçmalama. Sandviç hazırladım, ne yaptım ki sanki! Of! Aklıma geldikçe deliriyorum ya!"

"Boş ver."dedim sakinliğime inanamayarak. Yanaklarını şişirip dudaklarını büzerek bir süre bana baktı. Ona yorgun gülümsememle baktığımda omuz silkip yanaklarının içinde biriktirdiği havayı dışarı üfledi.

"Hadi uyuyalım, o zaman."

"Tamam."

"Ben şunları götüreyim geliyorum."

Kafamı salladım. Tepsiyi alıp odadan çıktığında kendimi yatağın üzerine bıraktım. En azından artık, hala benimle görüşmek isterse, Buğra'yla rahat rahat korkmadan görüşebilirdim. Belirsiz geleceğimi düşününce içime su serpen bir gelişme değildi ama bir şeylerle kendimi kandırmalıydım gibi hissediyordum.

Kapı zili çaldığında telefona uzanıp saati kontrol ettim. Saat 2'de kapılarının çalması normal miydi diye sorgularken onun sesini duydum. Eymen. Zehra haber vermiş olamazdı.

Yattığım yerden doğrulup sesi daha dikkatli dinledim.

Konuşmak istiyorum Zehra, diyordu. Oydu gerçekten. Zehra'nın annesinin sesi de dahil olunca çabucak yataktan inip odadan çıktım.

"Zehracım, onlar nişanlı kızım. Sen müdahil olma istersen."

Annesi Zehra'yı uyarırken Eymen beni fark edip birazdan yok olabilirmişim gibi panikle "Konuşalım mı?"diye sordu.

"Konuşmak zorunda değil. Sabah gel. Uyuyacak kız."

"Zehra!"dedi annesi sertçe.

"Lütfen,"dedi Eymen aynı anda. Zehra gibi bir tavır sergilemeyi çok istesem de başkasının evinde, Zehra'nın annesine rezil olma tehlikesiyle karşı karşıyaydım. Daha uyumlu görünmek doğru seçenek gibi görünmüştü.

"Olur."dedim istemeyerek olsa da.

"Konuşmak zorunda değilsin Yağmur."diye hatırlattı kahramanım Zehra. Keşke evde annesi olmasaydı da ben de mahcubiyet hissetmeseydim.

"Zehra!"diye uyardı onu annesi. Eymen aynı anda "Beş dakika sadece."diyerek izin istedi.

"Sorun yok."

ÇİRKİN ❅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin