AÇELYA II

2. Sezon - 6.Bölüm |Ejder|

Keyifli okumalar dilerim! <3

Not: Bu arada sevgili okurlarım hikaye kahramanlarımızın bela sürekli peşindeymiş gibi görünebilir, doğruyu söylemek gerekirse biraz da öyle evet. Ama bu Açelya'da sıradan birimlerin hikayesi değil, gezegenin en önemli adamının etrafında gelişen olaylar bunlar. Asıl kahramanımız Duru da ona eşlik ediyor. Bu durgun bir hikaye değil. Zaten ben durağan bir hikaye yazmayı becerebileceğimi sanmıyorum, çünkü yazarken bizzat ben sıkılırım ve benim sıkıldığım hikayeden okurların zevk almasını nasıl bekleyeyim? Diyeceklerim bu kadar :) Hadi bölüme geçelim!

****************

Çınar bir bana, bir de elindeki tablete ters ters bakmayı bıraktıktan sonra gelen çağrıyı kabul etti. Çınar'ın kızma ihtimalinden dolayı bir adım geri attım. Sinirinin onu dönüştürebileceği kişi hoşuma gitmeyebilirdi.

"Bayan Moritta?"

Görmeyi beklediğim kişi Marvin'di. Hatta bunun için Çınar'a nasıl bir açıklama yapacağımı planlamak üzereydim. Şaşkınlıkla ekrana bakarken Çınar'ın sakinleşmiş suratını fark ettim. Ona ters ters baktım, kim bilir aklından neler geçmişti.

"Ne hoş sürpriz?" diye mırıldandı Çınar. Surat ifadesi donuklaşmıştı.

Tuwan'da birinci sınıflardan sorumlu olan Bayan Moritta yapmacık gülümsemesini vakit kaybetmeden takındı.

"Benim için de sürpriz oldu majesteleri. Sizi görmeyi planlamıyordum. Duru'yla konuşacaktım."

Çınar sanki adını Duru olarak değiştirmiş gibi "Sizi dinliyorum." dedi. O sırada koridordan geçen annem de ne haltlar karıştırıyorsun dercesine baksa da kendini yorup ortalıkta neler döndüğünü sormadı ve salona geçti.

"Duru'nun Tuwan'a geri dönebileceğini söyleyecektim. Tuwan yönetimi bizzat bana mektup yollayıp Duru'nun Tuwan'a geri dönmesi gerektiğinden bahsetti."

"Siktiğimin yönetiminin Duru'yu istemesindeki sebep?" diye sordu Çınar. Asabi bir tavır takınıyordu. Zaten Tuwan'a gitmeme izin verdiği için başından beri kendini suçluyordu ve adımın Tuwan ile aynı cümlede geçmesini sevmediğini biliyordum.

Bayan Moritta'nın iyimser tavrında gözle görülür bir değişim olurken titrediğimi fark ettim. Bu belki de korkudan vücudumun verdiği bir tepkiydi. Tuwan'ın beni Çınar'ın yanından alma ihtimali olamazdı öyle değil mi? Çınar o gezegenin en güçlü ülkesinin kralıydı ve Tuwan'ın beni Çınar istemedikçe alması gibi bir durum olamazdı. Bir süre kendimi Tuwan'a bir daha dönmeyeceğim konusunda ikna etmeye çalışırken Bayan Moritta Çınar'ın sorusunu tek kaşını kaldırarak cevapladı.

"Sen en başından beri Duru'yu ne için istiyorsan biz de onun için istiyoruz."

Bu cevabın anlamını çözmem uzun sürmedi. Element...

"Öyleyse sadece istemekle kalacaksınız." dedi Çınar buz gibi bir sesle. Sonra Bayan Moritta'yla olan görüşmesini sonlandırıp yatağıma yorulmuş gibi uzandı ve gözlerini tavana dikti. Onunla konuşmak için belki de uygun bir zaman değildi ama yine de sordum.

"Tuwan'a bir daha gitmem değil mi?"

Tuwan'ın kötü bir yer olmadığını biliyordum. Ama...ama Çınar'ı tekrardan gördükten sonra, samimiyetine, değiştiğine inanmak istediğim bu adamın yanında kalmam gerektiğini fark ettim. Gereklilik, kalbimin huzurla dolması için o bana gerekti.