2. Sezon - 7.Bölüm |İblis'in Dönüşü|

6.3K 554 101
                                    

Keyifli okumalar herkese! :)

****************

Kıyafetlerimi değiştirir değiştirmez kapıyı açtığımda koridorda kimsenin olmadığını fark ettim. O ses...kime aitti? Benim nasıl bir işin içinde olduğumu neden ben hariç herkes biliyordu? Korkuma bu düşüncem nedeniyle ufak çaplı öfke eklenirken hızlı adımlarla Çınar'ın yanına gittim. Hemen bıraktığım yerde oturuyor kollarını önünde birleştirmiş bir şekilde bana çocukmuşum gibi davranan kadını dinliyordu. Ben ise az önce gördüğüm kızarıklık ve duyduğum ses yüzünden telaşlı ve öfkeliydim.

"Çınar!" diye ona seslendiğimde hemen ayaklandı ve endişeyle yanıma geldi. Endişeyle gelmesinin nedeni ses tonumun korkumdan dolayı titremesiydi.

"Bir şey mi oldu?" diye sorduğunda kimseyi umursamadan kırmızı tişörtümü sıyırdım ve göğsümdeki kızarıklığı ona gösterdim. "Şu...şuna bak...ben iyi değilim. Hiç iyi değilim, ölüyor muyum?" diye sorduğumda Çınar'ın suratının bir an donakaldığını gördüm. Ne yapacağını bilemez bir şekilde kızarıklığa bakıyordu.

Belimden beni tutup desteklerken "Maria buraya gel!" diye seslendi. Sonra bana dönüp "Herhangi bir ağrı, sızı hissediyor musun güzelim? Yoksa sadece kızarıklık mı?" diye sordu. Endişeli tavrı hala üzerindeydi.

"Sadece kızarıklık...ama...ama korkuyorum." dedim. Gözlerim hafiften dolmuştu. Bu elementle eskiden olduğu gibi sorunsuz bir şekilde yaşayacağımı düşünmüştüm.

Çınar yanağımı okşadı. "Korku yok, benim Duru'm güçlüdür tamam mı? İnan bana önemli bir şey değil,"

Adının Maria olduğunu öğrendiğim esmer kadın kızarıklığı uzun uzun inceledikten sonra "Bu tarz kızarıklıklar nadiren de olsa Larinlerde karşılaştığımız olağan bir durum. Vücut yabancı maddeye karşı zaman zaman böyle tepkiler gösterebiliyor. Ama kısa süre sonra element vücutta bir problem yokmuş gibi saklanmaya devam edecektir." dedi.

Çınar yüzümü iki elimin arasına alıp "Duydun mu? sorun yokmuş hayatım," dedi beni rahatlatmaya çalışarak. "Güzelim benim," diye devam edip yanağıma öpücükler kondurdu. Böyle bir anımda beni sarıp sarmalaması, sevmesi korkumu azaltmamı sağlamıştı.

"Yine de dinlenmesi gerekiyor. En azından kızarıklık geçene kadar." dedi Maria.

Çınar başıyla onayladı. "Tamam, öyleyse dinlenmesi için en güzel odayı ayarlayın."

O sırada içeriye gelen ve hala neden burada olduğunu anlamadığım, son derece gereksiz ama her yerden ısrarla çıkan Sahra konuşmaya başladı. "Yüzmek istiyorum, burada bikini var mı?"

"Eğer tek kelime daha edersen istediğin o bikinileri sana yediririm!" diye sertçe azarladı Çınar. Küçük masum bir çocuk gibi ellerini önünde birleştiren Sahra ne olduğunu anlamadan bize doğru bakarken birden ayaklarım yerden kesildi. Beni kucaklayan Çınar'ın boynuna sarıldım.

"Odanın yerini söyleyin."

Diğerlerinden cevap almadan ben konuştum.

"Sen de benimle kal, lütfen. Burada kimseyi tanımıyorum."

"İstersen elbette kalırım Duru'm."

*****************

Yuvarlak büyük ve yumuşak bir yatağın üzerindeydim. Hemen yukarıdaki taşlı ve gösterişli avize bana Çınar'ın sarayını hatırlatmıştı. Onun dışında duvarlarda toz pembe, beyaz ve mor çiçekli duvar kağıtlarının olması odayı tatlı bir duruma sokmuştu. Sol tarafta kocaman bir giysi dolabı vardı. Sağ tarafta tuvalet olduğunu düşündüğüm bir yer beyaz kapıyla kapanmıştı. Bembeyaz püsküllü halı, beyaz komodin, mor koltuklar...burası gerçekten insanın içini ferahlatan güzel bir yerdi.

AÇELYA IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin