CRAFTY -34-

17K 1.4K 487
                                    




ÖNCEKİ BÖLÜMDE;

Joo He bizimle gelmemişti. Gerçi onu suçlayamazdım da. Korkağın tekiydi. Sırf küçük bir örümcek kolunda gezdiği için 'temizlenmek' adına tam 5 saat duş aldığı günleri de gayet net hatırlıyordum. Bu nedenle Baek Chan ve Lee Hyun yanımda gelmiş, her ihtimale karşı -ya da beni rahatlatmak için- yanlarında ekmek bıçakları getirmişlerdi. Evet, BigHit idolleri öyle fakirdi ki güvenlikleri için 7/24 yanlarında taşıdıkları sıradan çakıları bile yoktu.

"Bence bu tatsız şakanın sahibi Bangtan değil." Lee Hyun peruğun arasından çıkardığı yumuşacık bir şeyi avucumun içine bıraktı.

Karşıma çıkan sahte kürkten kopma ufak leopar parçası aklıma tek bir kelime getirmişti.

ANNE?!









Hani Bangtan BigHit'teki lakabımı 'Beceriksiz Young'dan 'Kurnaz Young'a çıkarmıştı ya, hani artık hepsi bana kurnaz deyip duruyordu ya; alakası bile yoktu. Kurnaz falan değildim ben. Annesinin karşısında her zamanki gibi götünün bokuyla kalmış bir Pa Do Young'dım.

(Y/N: Divörz'ünüz kullandığı argodan dolayı özür diler sdkds)

Oldukça çabalıyordum ancak boynuz kulağı geçti deyimi kesinlikle bizim gibi bir anne-kız için geçerli değildi. Bizim için daha çok 'Kaldırma anneye başını, diğer gün yersin Bloody Marry'nin keçe saçını' türü bir şey geçerliydi. Ve kayıtlara geçsin diye söylüyorum, bunu kesinlikle ben uydurmadım. Kendisi Kore deyimlerinden biri (!). Siz daha önce duymadınız mı?

Sorun şu ki, bu Tae'nin bana oyun oynamasından çok daha beterdi. Birincisi, bu demek oluyordu ki o uzaylıdan kaldırmakta zorlanacağım bir hamle gelecekti. İkincisi, annem sandığımın aksine önceki yıllardan hiçbir şey kaybetmemişti. Ve en önemlisi, üçüncüsü; yok yere şu sahte sevgili olayını mahvetmiştim. Elbette bu dolaylı yoldandı. Eğer bu oyunu annemin yaptığını fark etseydim geceyi yurt yerine şirkette geçirmez; ve böylece Jungkook'tan da şu an eşek şakası olduğundan neredeyse emin olduğum o 'hoşlantı' kelimesini işitmezdim. Kısacası annem de hiçbir şey öğrenmemiş olurdu. Kısacası artık yeni bir koca adayı arıyor olmazdım. Tabii ki zengin olanından.

"Harika," Elimdeki kürk parçasını bıkkınlıkla koltuğa fırlattım. "Şimdi de double keklendim."

"İşe iyi yanından bak," diyerek yanımda bitti Baek Chan. "Artık geceyi yurtta geçirip rahatça uyuyabileceksiniz. Ama..." Şöyle bir düşündü. "Senin yerinde olsam, Young, üyelere hiçbir şey çaktırmazdım. Biraz daha burunları sürtsün, ikileme düşsünler."

"Katılıyorum," diye destekledi onu Lee Hyun.

Öncelikle, bunu ikisinden duymak biraz garipti. Birkaç ay öncesi olsa çocuklara çok yüklendiğimi söyleyip beni azarlarlardı. Fakat şimdi dünyaya Pa Do Young gözünden bakmayı öğrenmişlerdi. Fakat sanırım şu birkaç ay onlar gibi beni de değiştirmişti. Çünkü söyledikleri ne kadar eski bana uysa da şimdiki benle kesinlikle uyuşmuyordu.

Tüm bu intikam olayları artık cidden sıkmaya başlamıştı. Örneğin, neredeyse 1 aydır tek bir tartışmaya girişmediğim Jeon Jungkook şu an beni görmemek için kendini erkekler tuvaletine kilitlemişti. Onun yüzünden kim bilir kaç stajyer sıkışarak işlerini kızlar tuvaletinde görmek zorunda kalmıştı. Tabii lise yıllarımda üst sınıflar tuvalete doluşup kimseyi içeri sokmazken bu benim için pek de bir sorun teşkil etmemişti. Hatta ben de erkekler tuvaletini kilitleyerek sadece o hoşlandığım 24232 çocuktan biri olan inek Wo Jin Sang'ı içeri sokarak şuankinden çok daha hoş atkuyruğumla alıkoymuştum. Fakat elbette konu bu değildi.

CRAFTY |Jungkook| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin