Çok uzun bir bölüm olmadı. O nedenle üzgünüm. Herkes yeni bölümü yırtınarak isterken küçük de olsa bir sürpriz yapayım dedim. Buna bağlı olarak da gelecek bölümü daha uzun yazacağım.
Keyifli okumalar!
ÖNCEKİ BÖLÜMDE;
"Sence?" diye mırıldanarak tek elimi kaldırıp suratına dokundum. Alev alev yandığını söylemek yetersizdi. Teni o kadar sıcaktı ki bu kış gününde insanda maknaeye koala gibi yapışma isteği oluşturuyordu.
"Young..." diye fısıldadı. Ama devam ettiremedi.
"Beni öpmek ister misin, Jungkook?"
Kirpiklerini anlamsızca kırptı. "Ne?"
"Beni öpmek isteyip istemediğini sordum, maknae."
Bön bön suratıma bakmayı sürdürdü. Tek kelime edemiyordu. Heyecanlandığını anlamıştım ve bu garip bir şekilde hoşuma gidiyordu. Maknae benimleyken eli ayağı titriyordu ve ben fazlasıyla tatmin oluyordum.
"Evet..." Bakışlarım dudaklarına kaydı. "Veya hayır?"
Kulağa oldukça aptal geldiğinin farkındaydım ancak zaman durmuş gibiydi. Sanki Jungkook'la birbirimize kenetlenen gözlerimizin her kırpılışı yaklaşık 10-20 saniye alıyordu. Ve en kötüsü, kalbim gerçekten, ama gerçekten çok hızlı atmaktaydı. Dans hocası Jake'in yanında attığı gibi güzel bir heyecanla sarılı değildi; hormonlarıma tutsak olmuş gibi atıyordu. Hafiften çakırkeyif (!) olduğumun farkındaydım ancak birkaç bardak içki kalbimi nasıl bu denli etkileyebilirdi?
Maknaenin gözlerindeki şaşkınlık tek bir saniye içinde yok oldu. Şimdi sıcacık eli, bileğimi kavramış, yavaşça suratından uzaklaştırmıştı. "Sarhoşsun," diye mırıldandı. "Aklı başında olmayan bir kızla bir şeyler yaşamak bana göre değil."
Kelimeler dudaklarından dökülüyordu. Ancak bakışlarının tam tersini söylediğine kalıbımı basabilirdim.
"Kookie," diye fısıldayıp vücudumu iyice onunkine yasladım. Dilimi zar zor hareket ettirebiliyordum. "Takım elbise içinde gerçekten felaket görünüyorsun. Ve sonra birkaç bardak devirdim diye suçlu ben oluyorum. Hayır, anlamıyorum ki! Neden sen bu kadar yakışıklıyken benim seni öpmek istemem doğru değil? Neden?"
Jungkook omuzlarımı sıkıca kavrayıp beni kendinden uzaklaştırdı. Vücudu kas katı kesilmişti.
"Sorun bu değil. Sorun senin beni öpmek istemen değil; sorun benim seni öpmek istemem."
"YA!!" Ellerinden kurtulup onu göğsünden iterek tekrar duvara yapıştırdım. "ÖPSENE O ZAMAN, GERİ ZEKALI!!! SANKİ SENİ TUTAN VAR!"
İrileşmiş gözleriyle bana baktı. "S-Sen-"
Pekala, bu kadarı yeterdi. Madem maknae ilk adımı atmakta bu kadar çekingendi, günah benden gitmişti.
"Jungkook," diyerek suratımı iyice onunkine yaklaştırdım. "Yanımdayken bir daha gözlerini büyültme. Çünkü artık kendimi tutabileceğimden emin değilim."
Tam dudaklarımı sıkıca onunkilere kenetleyecektim ki aniden belimi sıkıca sardı ve konumumuzu değiştirerek beni ensemden kavrayıp duvara yapıştırdı. Suratlarımız arasındaki santimler çoktan kapanmıştı. Şu an Jeon Jungkook'un lip balmlı yumuşacık dudakları inanılmaz bir tutkuyla benimkinin üstüne kapanmış, adeta dans ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAFTY |Jungkook| ✓
HumorBangtan'ın geçici menajeri olmakta ne gibi bir sorun çıkabilirdi ki? |Tür: Komedi| Story by Divörz. Başlangıç: 7 Eylül 2014 Bitiş: 8 Eylül 2019