CRAFTY -12-

25.5K 1.8K 749
                                    



Keyifli okumalar!

Divörz.

ÖNCEKİ BÖLÜMDE;
Rüzgarda dağılan saçları nedeniyle yüzünü göremiyordum, bu işimi daha da zorlaştırıyordu. Nasıl bir tepki vereceğinden emin değildim. Büyük ihtimalle çekip gidecek veya kendimi komik düşürerek hoşlandığı kıza benzemeye çalışmamamı söyleyecekti.

Dünkü Jungkook bunu yapardı.

Ancak bugünkü Jungkook karşısındakini şaşırtmayı oldukça seviyordu.

Başını kaldırıp ondan beklediğim son şeyi yaptı.

Gülümsedi.





"N-Ne?" İstemsizce kekelerden gözlerim büyümüştü.

Vermesi gereken tepki bu değildi. Fakat gülümsemek ona gerçekten yakışıyordu ve bu ifadesinin içinde bulunduğum duruma hiçbir yararı olmuyordu.

Neden böyle hissediyordum?

Kalp atışlarım hızlanmış, avuç içlerim terden sırımsıklam olmuştu.

Bakışlarımı beceriksizce ondan kaçırmaya çalışırken Jungkook bankta dikleşti ve tek kolunu arkama atıp biraz daha yaklaşarak oldukça yabancı olduğum bir konuma girmemizi sağladı.

"Biraz beklettin açıkçası. Tam 2 saattir burada oturuyorum."

Ciddi olup olmadığını idrak edebilmek için gözlerimi kıstım. İnce dudakları keyifle yukarı kıvrılmıştı. Şirkette bulunduğum her uyarıda olduğu gibi dalga geçer bir hali vardı.

"Kookie, sen iyisin, değil mi?"

Çatık kaşlarıma yüzümü yüzüne yaklaştırarak anlamsız ifadesine bir ad koymaya çalıştım.

"Evet, neden?"

Elimi götürerek saçlarımın üstünden ensemi kaşıdım. "Biraz garip davranıyorsun da?"

Koyu renk göz bebekleri tek saniye içinde öfkeyle parlasa da ardından suratına oturttuğu gülümseme öfkeli havasını dağıtmıştı.

"Garip mi davranıyorum? Asıl garip davranan sensin. Konuşmakta zorlanıyor gibisin. Oysa daha dün geç kalktığım için yurdu basıp suratıma suyu boşaltan sendin. Bir sövmediğin kalmıştı." Gözlerini kısıp bakışlarını benimkilerden ayırdı. "Bekle. Alnındaki şey ter mi?" Üstüme eğildi ve irkilmeme neden olacak şekilde işaret parmağını cildime deydirdi. "Hava oldukça soğuk ve sen terliyor musun?"

Batan güneşin yaydığı turuncu ışıkla Jungkook'un parmağının ucunda parlayan damlayı görene kadar terlediğimi fark etmemiştim.

Kalbimin küt küt attığı doğruydu, ancak terlemek de neyin nesiydi tanrı aşkına? Drama falan çekmiyorduk burda ve ben de heyecandan terleyecek kızlardan değildim.

Yani önceden.

"YA!" Hızla eline vurdum. "NASIL DOKUNANİLİRSİN BİR BAŞKASININ VÜCUT SALGISINA?! PİS MAKNAE!!"

Noonalık taslamak en iyisiydi sanırım. Böylece olan bitenden emin olabilirdim.

"O biri sensin."

Muhtemelen centilmen olduğunu düşündüğü gülümseyişiyle bankta geriye yaslandı ve rüzgarın dağıttığı saçlarının arasından parmaklarını geçirdi. 18 yaşındaki ergen maknae, beni iplememişti bile.

Büyük ihtimalle berbat geçen gününü neşelendirmek için uyguladığım oyuna ayak uydurmaya çalışıyordu. Ancak oldukça çabuk olan bu adaptasyon kafamda dönerek düşünmemi engelleyen soru işaretlerinin oluşmasına neden olmuştu. Fakat aralarından sadece biri nefesimin kesilmesine neden oluyordu.

CRAFTY |Jungkook| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin