Tüm gece uyumadım, sizler için yeni bölüm yazdım! Umarım beğenirsiniz!Keyifli okumalar!
Divörz.
ÖNCEKİ BÖLÜMDE;
Kollarımı göğsümde birleştirip gözlerimi kıstım."Cidden buna inanacağımı mı sandın, maknae? Şu adamı rahat bırak da oteldeki görevini rahatça yerine getirebilsin."
Adam histerik bir kahkaha attıktan sonra bağırdı.
"Ya! Sana çeneni kapamanı söylemiştim!"
Elindeki silahı bir kez daha bana salladığında korkuyla Jungkook'a baktım.
Maknae, "Rehin alındık, aptal." diye mırıldandı. "Lütfen kendini öldürtmemeye çalış."
Baygın bakışlarımı karşımdaki iki herifte gezdirdim. Maknaenin yanındaki adamın bir otel çalışanı olduğu gayet belliydi. Kabul, iyi iş çıkarmışlardı, şu silah olayı falan oldukça korkutucuydu ancak bunlara inanacak kadar saf değildim ben.
Üstelik, hey! O velet bana aptal mı demişti?! Bunu ikinci deyişiydi ve önceki gibi anlayışla karşılamaya asla niyetim yoktu.
Tam ağzımı açacaktım ki adam kırık burnunu buruşturduktan sonra elindeki silahı bir kez daha salladı.
"YA! SANA DEDİM! DÜŞ ÖNÜME!!"
Jungkook'un ensesindeki elini kaldırarak omzumu kavrarken şaşkınlıkla öne atılan maknaeye baktım.
"ONA DOKUNMA!"
Adam beni itekleyerek odadan çıkardı ve soğuk bakışlarını silahlı koluna yapışan çocuğa çevirdi.
Kookie, adamın kolunu tek bir santim bile kıpırdatamıyordu; ancak önemli olan bu değildi. Önemli olan beri korumaya çalışmasıydı. Oldukça şaşırmıştım ancak belli edersem ona borçlanmış olacağımdan büyümüş gözlerimle bakmakla yetindim.
Sırtıma yöneltilen silah aniden maknaenin kafasına dayandı.
"Ne dedin sen?"
Pekala, bu cidden bir şakaydı, değil mi? Yani adamın elindeki oldukça gerçeğe benzeyen ölüm makinesi plastikten yapılmış, boş bir şeydi. Seri katil tipi tamamen bizi korkutmak için yaratılmıştı. Kim bilir, belki Tae ve müttefikleri adamın suratına birkaç ton makyaj yapmıştı. Evet, tek açıklaması bu olmalıydı.
O zaman Jungkook neden korku dolu gözlerle bana bakıyordu? Az önce rehine olduğumuzu söylerkenki ifadesiyle uzaktan yakından alakası yoktu.
Bakışlarım ellerine kaydı.
Titriyor muydu?
"H-Hiçbir şey."
Kafamın içinde hali hazırda bekleyen alarm var gücüyle çalmaya başlamıştı. Tanrım, her zaman önümde mimiklerine hakim olan maknae titriyor ve kekeliyordu.
Ağzımdan kopan çığlıkla Hoseok'un odasına itildim.
Bu lanet olası bir şaka değildi! Rehin alınmıştık!
Gözlerimden yaş geldiğini hissettim. Ya o kırmızı sıvı? Yoksa ellerime bulaşan ve üstüme sürdüğüm sıcak sıvı gerçekten kan mıydı? Ellerimi bir insanın kanına mı daldırmıştım?!
Cidden delirmek üzereydim.
Hemen arkamdaki silahlı adam ve Jungkook yavaş adımlarla ilerliyor, onlardan kaçıp kurtulma dürtümü zar zor bastırmama neden oluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAFTY |Jungkook| ✓
ComédieBangtan'ın geçici menajeri olmakta ne gibi bir sorun çıkabilirdi ki? |Tür: Komedi| Story by Divörz. Başlangıç: 7 Eylül 2014 Bitiş: 8 Eylül 2019