Bu bölümü güzel yorumları nedeniyle Translatee'e ithaf ediyorum. Crafty'i severek okuduğun için teşekkürler!
Keyifli okumalar!
ÖNCEKİ BÖLÜMDE;
"İyi uyu maknae, rüyanda beni gör."Yatağın dibindeki sert halıya çoktan yayılmış olan Jeon Jungkook, başının altındaki yastığı biraz daha kabarttı. Şirin görünüyordu. Evet, sanırım şirindi. Yani iri gözleri ve gerçekten yumuşak görünen saç-
Tanrım, sana fan olmak istemediğimi daha önce de söyledim. Lütfen.
18 yaşındaki velet hafifçe gülümsedi.
"Zaten görüyorum."
"Annenin taa Busan'dan buralara kadar geldiğini duydum, Young." Lee Hyun havalı havalı oturduğu yerde elindeki dergiyi köşeye fırlatırken mırıldandı. "Hatırladığım kadarıyla biraz değişik bir kadındı."
Ne diyebilirim, cool prensimiz söylediklerini harfi harfine kanıtlayabilirdi. Bunun için 13 Ekim 2014'e dönmemiz yeterliydi. Annem yine Busan'dan Bighit'i ziyarete gelmiş ve henüz bu 30'luk bebelerin menajerliğini yapan beni, şu kaslı mı kaslı, karizmatik mi karizmatik Lee Hyun'a ayarlamaya çalışmıştı. Bu yüzden Lee Hyun'a kızamıyordum. Adam bana pis bakışlar atmakta da, annemden çekinmekte de sonuna kadar haklıydı.
Pa Hee Wo, yani canım annem BTS yurduna kök salalı tam tamına 3 gün olmuştu. Nasıl dayandığımı, nasıl yaşamımı devam ettirdiğimi bilmiyordum. Bildiğim tek şey ise... her şeyin gayet iyi ilerlediğiydi. Evet, garip bir şekilde yurt eskisi gibiydi. Hatta her akşam eve döndüğümüzde sabun kokan duvarları, parlak camları, mis gibi yemekleri hesaba katarsak eskisinden çok daha iyidi. Fakat bu beni az da olsa korkutuyordu. Sonuçta o kadın annem olarak benden bile çatlaktı. Şu 72 saat içinde bir daha Jungkook'la beni sıkıştırmak gibi bir hamlede bulunmamış, yapabildiği kadar sessiz kalmıştı. Alışılmışın dışındaydı. Bu yüzden her an tetikte bekliyordum. Buna Jungkook'un halıda yattığı geceler de dahildi.
Kabul, annem artık aynı odada yatmamız için bizi zorlamıyordu fakat arada bir attığı şüpheli bakışlardan bir şeylere hala inanmadığı belliydi.
"Aslında oldukça iyi biri."
Dedi saf maknae.
Evet maalesef onu da yanımda getirmiştim. Çünkü artık tam anlamıyla bir takımdık ve birbirimizden kopmamız annem sağ olsun pek mümkün değildi.
Yanımdakine 'kapa çeneni' diye bağıran uyarı dolu bir şekilde baktıktan sonra suratıma sahte bir gülümseme kondurarak önümüzde yayılan 8eight'in diğer erkek üyesine döndüm.
"Baek Chan oppa, aslında biz senden ufak bir ricada bulunmak için gelmiştik."
Yan gözle Jungkook'a baktım. Beni cesaretlendirmek için kaşlarını ağzına çarpma dürtümü zar zor bastırmama sebep olacak şekilde kaldırıp duruyordu ve iyice sinirimi bozmaya başlamıştı. Cidden, partnerim olabilirdi ama şu intikam olayı için de yanımda gelmesine gerek yoktu.
"Evet??" Merakla bize bakan Baek Chan konuştu. "Birazdan Running Man'e katılacağız, o yüzden çabuk olun."
Derin bir nefes alarak konuya giriş yaptım. Sonuçta 8eight, Bighit'deki eşek şakalarının mucidi sayılırdı. Kesin bize yardımları dokunurdu.
***
Tüm personellerin aşk içinde yağmuru izlemek için toplandığı geniş pencerelerin önünde sessizce havanın kararmasını bekliyordum. Yine gökten boşalırcasına yağmur yağıyordu ve ben Jimin'le Hoseok'u alması için Ann'ı şehir dışına yollamıştım. Bu kötü havada hiç ben gidemezdim. Zaten geçen hastane ziyaretinden sonra tüm yolculukta beynimin etini yediklerini gayet net hatırlıyordum. Bir daha aynı gaflete düşmeyecektim. Sonuçta onlar Jimin ve Hoseok'tu. Bangtan'ın en yapışkan veletleri. O gudubet suratlarını görmek istemiyordum, bana kalsa sonsuza dek lanet yarışmalarında juri üyesi olarak kalırlardı fakat bugün Cuma'ydı. Kurallara göre idoller haftasonlarını diledikleri gibi değerlendirebiliyordu. Ve o 2 serseri de tabii ki 'Young'u hayattan bezdirmek' seçeneğini gözleri kapalı onaylamışlardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/24523489-288-k994200.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAFTY |Jungkook| ✓
MizahBangtan'ın geçici menajeri olmakta ne gibi bir sorun çıkabilirdi ki? |Tür: Komedi| Story by Divörz. Başlangıç: 7 Eylül 2014 Bitiş: 8 Eylül 2019