CRAFTY -67-

9.3K 863 794
                                    






ÖNCEKİ BÖLÜMDE;
Liseli bir kız olmasının yanında oldukça cılız ve kısaydı. Onu tek elimle alt edebileceğim bir gerçekti.

Min Xi bakışlarını arkamda bir yere sabitledi.

"Hayır. O cüsseyle."

Ben daha ne olduğunu anlayamadan kulağımın dibinden donuk bir erkek sesi yükseldi.

"Merhaba, Pa Do Young. Yine karşılaştık."

Vücudumdaki tüm tüyler diken diken olurken kendimi öne atmaya çalıştım fakat çok geçti; arkadan bir çift el beni kollarımdan tutarak olduğum yere sabitledi.

Kendimi kandırmama gerek yoktu:

B*ku yemiştim.






Bunca yıl bir baltaya sap olamadığım bir gerçekti. Ne mutlu olabilmiş ne de mutlu edebilmiştim. Evet, çok hatam olmuştu. Herkese yeri gelmiş kötü davranmış, yeri gelmiş çıkışmıştım. Dobralığı abartmış; çekinmeden kalp kırmıştım. Ama uzun zamandır yaptığım en doğru şey beni aradığı zaman Jake Williams'a yüz çevirmekti. Onu gazetecilere gammazlayarak belki abartmış olabilirdim ama pişman olduğum bir şey yoktu. Bir daha iş bulamayacağım açıktı. Hiçbir arkadaşım yoktu. Annem beni muhtemelen evlatlıktan reddetmişti. Abilerim hayırsızdı ve babamın yeni eşiyle hangi cehennemde olduğunu bile bilmiyordum.

İtiraf etmek gerekirse şu hayatta birçok şeyden korkmuştum; ama hiçbiri şu anki korkumun yanına yaklaşamazdı bile. Çünkü başıma ne geleceğini bilmiyordum ama beni geride kimsenin beklemediğini gayet iyi biliyordum.

Annemin ve Jungkook'un ben şu an acınası bir şekilde onları düşünürken beni kötü biri sanmaları deli gibi korkmama sebep oluyordu. Birinin kalbini defalarca kırmış, parçalara ayırmıştım. Diğerinin ise kendi doğrularım uğruna bir şekilde mutluluğuna engel oluyordum. Ve evet; Jake Williams kollarımdan tutmuştu ve ben şu an onları düşünüyordum. Hiç bu hallere düşebileceğimi tahmin etmişler miydi?

"Son görüşmemizde canımı ne kadar acıttığını hatırlıyor musun?" Jake kollarımı daha da sıkarak kıvranmama sebep oldu. "Ödeşmesek sence de kötü olmaz mıydı?"

Toparlanmam gerekiyordu, acilen toparlanmalıydım. Tüm bu yararı dokunmayacak gereksiz şeyleri düşünmeyi acilen kesmeli ve kurtulmanın bir yolunu bulmalıydım. Çünkü açıktı ki o ikisinin bir araya gelmesi benim için asla hayırlı olamazdı. Bana zarar vermek istiyorlardı.

"J-Jake-shi," diye lafa girmemle kendimi yerde bulmam bir oldu. Çünkü arkamdaki beni olanca kuvvetiyle toz ve pislik içindeki taş zemine ittirmişti.

O an aklımdan tek bir cümle geçti:

Tanrım, ne yapacağım?

Jake'e bakmaya cesaret edemiyordum. Açıkçası onun o ela gözleriyle denk düşmekten delicesine korkuyordum. Çünkü çaresiz biriydi. Ayrıca bana her şeyi yapabilecek kadar mahvolmuş ve kinle dolmuştu.

Kollarım üstünde hafifçe doğrulmaya çalışarak Min Xi'ye baktım. İçimden Jake'e abarttığını söylemesi, onu benden uzaklaştırması için yalvarıyordum fakat siyahlar içindeki kızda tık yoktu. Tam tersi 'bunu sen istedin' dercesine tepeden beni izliyordu.

CRAFTY |Jungkook| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin