Yirmi Birinci Bölüm

73 23 0
                                    

Ağrıdan sızlayan vücudum, bir anda buz gibi kesilmişti. Tam tepemde, birkaç metre yukarıda, büyük bir kartal vardı. Pençelerini net bir şekilde görebiliyordum. Çok sivri bir burnu vardı. Pençeleri bedenimi delik deşik edebilirdi ve ben ona karşı hiçbir şey yapamazdım. Savunmasız ve güçsüzdüm. Ondan kurtulmam çok zordu. Ellerimi ve kollarımı kullanamıyordum. Her yanım kırık ve sıyrıklar içinde kalmıştı.

Kartal tepemde dönmeye devam etti. Uzunca bir süre dolaştı etrafımda. Sonra pençelerinden birini açtı ve tam önüme, bir şey fırlattı. Sonra uçup gitti. Hızla gözden kayboldu.

Uzanıp, düşürdüğü şeyin ne olduğuna bakmak istedim. Birkaç metre uzağımdaydı ama ellerim yetişmiyordu. Sürünmeye çalıştım. Sonunda uzandım ve aldım kartalın bıraktığı şeyi.

Bir beze sarılı küçük bir taş parçasıydı bu. Bezi açtım. Taşın üstüne bir kâğıt iliştirilmişti ve bezi de onun üzerine sarmışlardı. Bir mesaj gönderilmişti anlaşılan. Heyecanla açtım kâğıdı ve okumaya başladım...

"Şu anda nerede olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyorum. Ama her neredeysen ve ne yapıyorsan, senin yanında olduğumu bilmeni istiyorum.

Yakınlarda bir yerlerde olduğunu biliyorum. Yanıma gelmen için, katlanmak zorunda olduğun bazı engellerle karşılaşacaksın. Gitmek istediğin yere ulaşmak için yola çıktığında, karşına çıkan engellere de hazır olmalısın. Eğer oraya ulaşmayı gerçekten istiyorsan, bütün o engelleri aşabilirsin.

Karşına çıkan engeller ne kadar zor olursa, ulaştığında alacağın ödül de o kadar büyük olacaktır. Büyük engelleri aşmaya çalıştığını biliyorum. Ölüme çok yaklaştığını da düşünebilirsin. Ölüme en çok yaklaştığını düşündüğün anlar, hayatın seni sınadığı ender zamanlardır. Hayatta mı kalacaksın, yoksa pes mi edeceksin? Buna ancak sen karar verebilirsin. Eğer pes etmeyi seçersen, o zaman istediğin yere asla ulaşamazsın. Önüne her türlü engel çıkabilir. Ama tek bir şey, bütün engelleri aşmana yardımcı olabilir: inanmak...

Eğer inanırsan, hiçbir güç senin karşında duramaz. İnancın yoksa en zayıf rüzgâr bile seni yere serebilir. Her şeyini kaybedebilirsin. Hiçbir şeye sahip olmayabilirsin. Ama inancını kaybettiğinde, sahip olduklarının da hiçbir anlamı kalmaz. Seni sen yapan şey, inancın ve gücündür. Yapabileceğine inandığın zaman, yapmışsın demektir. Sadece inanmaya..."

Mektubu okumaya devam ederken, bir çıtırtıyla irkildim. Dönüp arkama baktığımda, birkaç metre ötede, bir yılanın beni izlediğini fark ettim. 


Kanatsız Uçan Kuşlar (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin