Diabolik Lovers Yui Değişti?

-1-

Multimedya'da Yui.Cosplay yapan birini buldum. Bence çok güzel•.•Herneyse iyi okumalar.
Not; Bu hikaye bir anime hayran kurgu kitabıdır .Yani tabiki anime ile alakalı ama tamamen farklı.
HİKAYE DEĞİŞMEYİP, SADECE DÜZENLENMİŞTİR.
*
Babamın ayarladığı arabada uzun süre yolculuk yapmıştım. Şimdi ise gelmiştik. Siyah, gri renklerinden oluşan, oldukça büyük bir malikanenin önünde durduk.
"Vaay. Onlar da zenginmiş..."

Arabadan indim ve malikaneye doğru yürümeye başladım. Fakat ne olmuştu? Benim geldiğimi hisseden bulutlar kapanmış ve yağmur yağmaya başlamıştı. Gerçi zaten bugünü yağmurlu gösteriyordu.
"Fantastic Baby, dance..."

Şemsiyemi açıp hızla malikanenin kapısına geldim. Bu arada mırıldandığım ritmi kesip kapıyı çaldım.
Kapı kendi kendine açılmıştı.
"Kendi kendine açılan kapı görmemiştim. Teknoloji gelişti gerçi..."

İçeri git artık.
İçeriye girdim.
"Hey! Hiç kimse yok mu?"
Tam o sırada koltukta yatan bir çocuk gördüm.

Düğünden mi kaçmış? Ne bu hal? Bir de zengin anladığım kadarıyla ama...
Bağlanmamış kıravatına ve pantolonunun garip paçasına bakıp yüzümü buruşturdum.

"Böyle bir malikanede yaşayıp bunları mı giyiyor?"
Çocuğun yanına gittim. Bembeyaz bir teni vardı.
Gerçekten, gerçekten çok beyazdı.

"Hey! Uyanır mısınız?... Ihm."

Her ihtimale karşı kulağımı kalbine dayadım.
Kalbi atmıyor?

"K-kalbi atmıyor! Ambulans! Ambulansı aramalıyım!"
Telefonumu çıkardığım gibi ambulansı tuşladım. Fakat tam arama tuşuna basacağım sırada telefon elimden alındı.
"Sayende uyuyamadım. Yalnız çok lezzetli görünüyorsunuz hanımefendi."
Turuncu- kızıl saçlarıyla ve beyaz teniyle bir uyum sağlayan yeşil, beni süzen gözlerine şaşkınca baktım ve son sözüne aldırmadan cevap verdim.

"Öldünüz sandım! Kalbiniz atmıyordu!"
Gözlerini kısıp dudağını yaladı.
"Sen,"
Kolumdan tutup koltuğa çekti. Üstüme çıkıp beni koklayınca yüzümü buruşturdum.
Ha?
"Çok güzel kokuyorsun."
Dilini boynumda hissettiğimde sertçe alnına vurdum. Bir anlık durduğunu hissetmiştim, büyük ihtimalle beklemiyordu. Bende beklemezdim ama bu cinsel taciz.

"Ayato... Bunu burada yapacağını hiç düşünmezdim. Burası salon. Böyle işleri kendi odanda yap."

Kafamı sağa çevirdiğim gibi üstümden Ayato denen çocuğu atıp mor saçlı ve gözlüklü çocuğa döndüm.
Erkek de mor saç ne? Ama bu da yakışıklı.

"Ha, pardon şu çocuk üstüme çıkmıştı da."
Ayato'nun bana yandan bir bakış attığını hissettiğimde bende sert bir bakış attım.
Anında mor saçlı çocuğa döndü.
"Sen kimsin?" Dedi mor saçlı olan ve kolumdan tutup beni önüne getirdi.

"Ben Yui. Babam artık burada yaşayacağımı söylemişti de... Ama bir hata mı var adreste ki?"

"Bize bir bilgi verilmedi." Diye mırıldandı. Sonrasında,
"Herkes buraya toplansın!"
Zaten iki kişi var. Kesin hayaletler de var bu evde.
Saçmalama.
Bu arada kulağımda hissettiğim sıcaklıkla aniden sağa döndüm. Sertçe döndüğümde şaşkınlıkla gözlerimi belerttim. Ayato burnunu tutuyordu.
Daha demin burnuna çarptın çünkü.

"Pardon ya. Ama beni taciz ediyordun o yüzden hak ettin. Yine de... Kırmadım değil mi?"
Elini zorla burnundan çektim ve hafifçe burnuna dokundum.