-10-

1.9K 102 105
                                    

Sanırım bu bölüm hayatımda yazdığım en üzücü bölümlerden biri. Gerçekten, yazarken ağladım. Multideki şarkıyla dinleyin lütfen. LÜTFEN! Tek yapacağınız şey üzerine tıklamak yani. Bu bölümü şarkıyla okumazsanız etkisinde kalacağınızı düşünmüyorum. O yüzden LÜTFEN şarkı ile okuyun. Neyse,iyi okumalar:"]
*
"Şaka yapıyor olmalısınız!" Diye bağırdım salonda volta atarken.
Birazdan anlarsınız nedenini.
"Sizin akrabanız geliyor diye ben leydilik dersi almam!"
Evet. Ciddiler. Hemde çok.
"Kurban olayını biliyorsun. Buraya gelen kızların hiçbirini beğenmedi. Seni de beğenmezse kanını içip anemiden öldürür. Çoğunlukla böyle ölüyorlar. Acıma duygusundan yoksun bir kadın."

"Ben ölmek istemiyorum! Hemde sizin akrabanız tarafından!"
Hala bağırıyordum. Böyle bir şey olamazdı. Saçmalık!
"Biz izin vermeyiz ki zaten." Kanato bunu söylediğinde kendisine döndüm.

"Haklı." Dedi Shu.

"Ölmezsin düz göğüs."

"Ayneeen bitch-chan." Hepsi teker teker bir şey söylüyordu.
"Sonuçta uzun zamandır yanımızdasın." Dedi abi kılıklı beni şaşırtarak.
"Baban seni bize gönderdiyse biz gerçek bir aile olduk demektir." Subaru bunu söylerken burukça gülümsedi.
"Biz... Gerçekten aile mi olduk şimdi?" Gözlerimin önünden yine sarı bir şey geçince yere düştüğümü hissettim.

"YUI!"

-

"Kanato bedenimi yakmaya geliyor. K-kalbimi s-söküp al. L-lütfen..." Gözlerim berbat olmuş bir şekilde elimle kalbini söktüm. Ayak sesleri... Elimde daha sıcak olan bir kalp vardı fakat benim kalbim bu adımların soğukluğunda donmuştu. Korkmuştum. Güzelimin kanaryasından -cordelia,kanato'ya kanaryam derdi.- korkmuştum. Koşmaya başladım. Fakat koruyordum onu, elimdeydi işte....

"Anne? Üşüyor musun? Buz gibi olmuşsun. Seni ısıtmamı ister misin?" Kanato elindeki çakmağı Cordelia'nın cansız bedenine attı.

"Üşümeni istemiyorum. Isınıyorsun, değil mi anne?"

-

"Al bunu." Subaru'nun bana verdiği taşlarla bezenmiş küçük kılıca baktım.
"Ha? Ne için  bu?"
"Bu, vampirleri öldürebilen bir kılıç. İhtiyacın olacak."
"N-neden?"

-
Gördüğüm rüyadan uyandım. Öğlen vakti bayılmış mıydım? Bu benim için bir ilk sayılırdı.
Kabusum... Tam olarak anlamamıştım. Bir adamın ağzındandı ama tam olarak hatırlamıyordum...                                                      

Neyse... Teyzeleri gelecekti bugün. Dolaptan süslü olan elbiselerime baktım. Çok abartılı olmak istemiyordum.

Dolabımda ki lacivert ve uzun elbiseye baktım. Benim değildi ama güzel bir elbise oduğunu düşünüp giydim. Saçımı da yaptıktan sonra aynaya döndüm. Masamın üzerinde taşlarla bezenmiş bir kılıç gördüğümde rüyam aklıma geldi ve o sanki benimmiş gibi ani bir refleksle çekip alıp elbisemin arkasına koydum.

"Sen. Bana benziyorsun Komori."

Duyduğum sesle dengemi kaybedip sertçe yere düşerken etrafıma bakmaya çalıştım. Sarı, turuncu... Güneş tam dibimde miydi?Ayaklarımın altında yer yok muydu şu an?

Diabolik Lovers Yui Değişti?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin