-18-(açıklamayı lütfen okuyun.)

919 72 93
                                    

Arkadaşlar,bu bölüme girmeden önce burayı okumanızı istiyorum.
İstanbul'da olan patlamayı biliyorsunuz.Allah o kişilerin cezasını verecek.Sizinde,hepimizin de Allah rahmet eylesin.Vefat edenlerin ise mekanı cennet olsun.Ben İzmirliyim ve şahsen bu olaylardan dolayı evde takılıp kalmış olduğumu bilirim.Her dışarı çıktığımızda etrafta şüpheli bir şey aramanın kötü hissettirdiğini biliyorum.
İnşAllah bu terör olayları yakın zamanda son bulur.
Tekrar başımız sağolsun.
İyi okumalar.
~
"Burası evim." Büyük bir villanın önüne geldiğimizde şaşırmıştım.
Benim evime çok benziyordu.
"Çok güzel..."

"Teşekkürler!" Bana gülümseyip anahtar ile kapıyı açtı.
Gözüme ilk çarpan şey sağ taraftaki merdivenlerdi.
Kırmızı bir halı vardı üstünde ve ev gerçekten mükemmel döşenmişti.
"Abin burada mı?"

"Evet... Onu çağıracağım ama önce sana bir şeyler hazırlayayım. Ne istersin?"

"Ne olursa."
Dedim hafifçe gülümseyerek.
"Ramen yapacağım."
O rameni hazırlamaya başladığında bende yukarı çıktım.
"Çok güzel gerçekten."
Şu an önünde durduğum kapı büyük ihtimalle onun odasıydı.
Çünkü kapının üzerinde kedi yapıştırmaları vardı.
Kapıyı açtıktan sonra beni görmesi ile üstündeki havluyu düşüren bir çocuk-
HA, NE?
"AAAAAAA!"

"KYAAAAA!"

"AAAAAAAAAAAAA!"

"KYAAAAAAAAAAAA!"

"KIZIM ÇIKSANA ODAMDAN!"

"..."
Kapıyı sertçe kapattıktan sonra kapıya yaslanıp yere oturdum.
İlk defa bir erkeği çıplak gördüm Tanrı'm...
"Rezillik..."
Bu sırada kapı açılınca geriye doğru düştüm.
"Ah!"
Belimden tutup beni kaldırdı.
"Bir daha insanların odasına bu şekilde girme Komori!"

"Kapıda kedi yapıştırmaları vardı! Ayrıca sen insan değilsin ki."

"Shin sana benden bahsetti yani... Bu arada o yapıştırmaları oraya koyan Shin'di. Burası benim odam. Salaklığını bir kenara bırakıyorum. Otur bir şuraya bakalım..."
Gerçek ismimi Shin'e hiç söylemedi mi acaba?
"İsmimi Shin'e söylemedin mi?"

"Hayır çünkü bana Aiko Kagami adında bir kızın Mukamiler'in evinden kaçmaya çalıştığını söyledi. Bu senden başkası olamazdı Yui. Hemen anlamıştım."
Gözlerimi devirdim.
"Yani bana Aiko mu, yoksa Yui mi diyeceksin?"

"Bu çok bir şey farketmez... Herneyse Shin şimdi kahvaltı hazırlıyordur. Ramen mi yapıyor?"
"Evet."

"Kahvaltı da bile ramen yemek gerçekten can sıkıcı."
Yanına yani yatağına oturdum.
"Bir şey soracağım."

"Sor ne soruyorsan."

"Niye senin kulakların ve kuyruğun yok?"
Bu arada saçlarının uzunluğunu yeni farketmiştim.
Shin sevimli ve yakışıklıyken Carla'da sevimlilik yoktu. Sadece çok yakışıklı bir çocuktu.
Belkide, "tanısan seversin" tiplerindendir.
"Olmadığını kim söyledi?"
Birden önümde sallanan bir kuyruk gördüğümde gözlerimi belerttim.
"Kapıyı açınca bunu görmemiştim."
Kuyruğunu yüzüme sürünce güldüm fakat sonra dediğim şeyin salaklığının farkına vardım.
"Evet... Ha bu arada unutmadan Yui, sen yarı vampirsin değil mi?"
"Ihm. Hayır. Sanmıyorum."

"Hiç kan içtin mi?"

"İçtiğim şeyin kan olduğunu bilmiyordum."

"Salak. Nasıl becerdin bu salaklığı?"
Kahkaha attı.
"YUI! CARLAAA! AŞAĞIYA İNİN! RAMEN HAZIRLADIM!"
Birden bire kapı açılınca Shin'e baktım.
Yüzündeki ifade neydi?
Sahibi başkasına koştu?
~
"Shin? Niye benimle konuşmuyorsun?"

Diabolik Lovers Yui Değişti?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin