Karanlıktan Aydınlığa

Bölüm 20

Medyada bölüm şarkısı var. Dans bölümünü okurken dinlerseniz daha güzel olur. Kıyafetlerde Arya ve Buğranın kıyafetleri. İyi okumalar...

Müziğin etkisi. Beynimin içinde dolaşan müziğin verdiği değişik hislerle bambaşka duygulara kapıldığım oluyor, çok farklı düşünüyorum o zamanlar. Sanki Arya değilde daha olgun biri ya da bazen daha çocuksu biri konuşuyormuş gibi hissediyorum. Kelimeler, bazı kelimeler beni alıp bambaşka bir dünyaya götürüyor. Bazen de kendimi,yaşamış olduğum hayatın daha derinlerine kilitleyip battıkça batıyor bir şekilde buluyorum. Batıyorum çünkü kendime çok fazla geliyorum. Ağır geliyorum kendime. Çok,çok fazla yaşanmışlığın verdiği manevi bir kiloyla obezite olmuş gibiyim. Yaşanacak çok şey var çabalamam gereken tekrar, tekrar ayağa kalkmam gereken bir hayat var. Vazgeçtiğim zaman biter, ama vazgeçmeyeceğim...

İşte, yolda dinlediğim bir kaç müzik beni bu düşüncelere daldırdı. Biraz kurtulmam zor oldu lakin geç kalmaman gereken matematik dersim vardı. Tam zamanın da yetişmeyi başarmıştım. Hocanın anlattıklarını yavaş yavaş not alıyorum. Aslında matematik zevkli bir ders ama benim tam ilgi alanıma girmiyor. Sevmiyor da değilim sözeli de pek sevmem. Kararsızım.

Zil çaldığında yine her zamanki gibi elifle aç karınlarımızı doyurmak için aşağı indik. Tostlarımızı ve içeceklerimizi aldıktan sonra boş masalardan birine oturup sohbet ederek yemeye başladık. Elif fazla heyecanlı ve neşeli bir şekilde yakında ailesiyle gideceği tatil planını anlatıyordu. Bizim ki tam deniz kızıydı. Denizi çok sever, elinde olsa tüm gün denizden çıkmazdı. Okuldan tatil iznini babası çoktan almış, iki gün sonra gidiyorlarmış. Benim ailem pek tatilci tiplerden sayılmazlardı. Yazları hep evde olurduk .

Biz bunları konuşurken Buğra ve Efe girdi içeri Efe sıraya girdi, Buğra ise bana göz ucuyla bakıp arka masaya geçti. Tekrar önüme dönünce bu sefer Uğuru gördüm. Gülümseyerek bana doğru geldi ''Merhaba '' deyip sandalyeye oturdu. '' Merhaba '' dedim. Elif de aynı şekilde gülümseyip ''Merhaba'' dedi.

'' Aç değil misin ? Bir şeyler alsana kendine.'' dedim.'' Hayır aç değilim sizi partime davet etmek için geldim '' dedi. Parti deyince elifin tost tabağa bırakıldı ve lafa atladı :

'' Pati mi ? ne partisi ? '' dedi merakla. '' Yarın bizim evde parti veriyorum. İzin almam zor oldu ama hem yeni kişilerle tanışmam açısından hemde tekrardan buraya alışmam açısından iyi olur diye düşündüm. Gelirsiniz dimi ? '' diye sordu.

'' Aslında ben bilmiyorum. '' dedim kararsız kalarak.

''Yapma ama Arya en yakınım sensin gelmemen olur mu ? olmaz.'' dedi sonra kıyamadım maviş gözlerine ''tamam geleceğim.'' dedim. Elif zaten çoktan hazırdı gelmeye hemen evet dedi.

'' Arya Buğranın yanına da gideceğim şimdi onu da davet edeceğim. Senin bahsettiğin bir kaç kişi daha vardı ya mesela cemre mi demiştin ? pek hatırlamıyorum ama onlara da söyler misin gelmeleri için ?'' dedi Uğur. '' Tabi söylerim. '' deyince teşekkür edip Buğranın masasına geçti. Buğranın bakışlarından anlamaya çalıştım ne düşündüğünü ama anlayamadım. Sonra Uğurun ''tamam o zaman '' demesinden hayır demediğini anladım. Gelir miydi ? gelirdi. Belki.

Okul normal bir şekilde bitmişti bugün o yüzden yine normal devam etmesini bozmamak amacıyla hemen uyumaya karar verdim. Yarın parti var ve aklımda acaba ne giysem ? saçım nasıl olsa ? gibi sorular değil de sadece, acaba Buğrayla dans edecek miyim ? sorusu vardı...

Okulu, kızların ne giyeceksin sorularında kaçmakla geçirdim. Hepsi manyak gibi birbirlerinin kıyafetleriyle ilgili konuşuyorlardı. Ben her şeyden uzak kalmak için çoğu zamanımı müzik odasında geçirdim. Öyle düşüncelerim yoktu çünkü kıyafetimi annem ayarlayacaktı. Partiden haberi olduğu için ve benim o tür kıyafetlerle pek işim olmadığını için ben söylemeden kendisinin bir şeyler hazırlayacağını söylemişti.