Bölüm 34

2.5K 82 44
                                    


  Tırnak diplerimde biriken kan,koyu rengini almıştı. Dudaklarımda hafif bir tebessüm oluştu. Masumluktan daha çok şeytani bir şekildeydi bu. Bir aynanın karşısına oturmuş kendime bakıp gülüyordum. Saçlarım dağılmış, göz altlarımda ki mor halkalar daha çok belirginleşmişti.
     Üstümde siyah bir atlet ve ayni renk pantolon vardı. Boynumdan aşağı kanlar akıyordu. Tırnak diplerimdeki kan da bu yüzdendi. Başımı hafifçe kaldırıp baktığımda boynumda herhangi bir yara olmadığını gördüm. Kanın asıl kaynağını bulmak için etrafıma baktım ve O'nu gördüm.
Cesedi.
       Yüzü tanıdık olan bu ceset yerde uzun bir süre kalmış ve artık bedeni morarmaya başlamıştı. Boynundan sızmış olan kanlara baktım. Bir ip kesiği yarasından sızmış olan kan, cesedin kollarına doğru akmıştı.
       Yerde yatan kendi bedenimdi. Tepki vermedim. Sadece o tebessüm yine yüzümde oluştu. Aynaya tekrar baktım, ölü bir bedenin içinde delirmiş olan ruhuma tekrar tekrar baktım. Hem kendime acıdım, hemde bir kahkaha patlattım. Olmuş muydu? Cidden, delirmiş miydim? Sonum bu muydu?

      Ben hep başkalarına göre yanlış olan bir kızdım. Benim canım istediğince davranmam diğerlerine yanlış gelirdi. Bana göre doğru olan onlar için hataydı. O yüzden bazen hiçbir şey yapmıyordum. Sırf onlar yanlış dediği için değildi bu sadece ben artık onlara kendimi anlatmaktan yorulmuştum. O yüzden 'hiç' oldum. Görünmezmiş gibi davrandım. Ama bazen birlikte gezip eğlenip sohbet edecek en azından dertlerimi anlatabileceğim bir dostumun olmasını istiyordum. Ama yok. Olmadığı içinde dertlerimi kendi bataklığımda boğmayı tercih ediyorum. Aslında tercih de değil bu tamamen çaresizlik. 

        Uğuru görünce şaşkınlığımı bir kenara bırakıp sakince karşısında durdum. Buraya arkadaşlarımla eğlenmek için geldiğimi anlatıp geçiştirdim. Buğra bizi uzaktan görmüş ve kimseye görünmeden oradan çıkmıştı. Uğura neden orada olduğunu sorduğumda o mekanın aile dostlarının yeri olduğundan bahsedip hemen konuyu değiştirmişti. Her ne kadar merak etsem konuyu değiştirmesine aldırmadım. Sonra beni evime bırakmayı teklif etti ama biraz daha arkadaşlarımla takılacağımı söyledim ve gitmesini bekledim. O gittikten sonra diğerlerini de çağırıp mekandan ayrıldık.

Buğra çoktan eve gelmiş kanepe de sigarasını içiyordu. Elimdeki çantayı kenara bırakıp yanına oturdum. 

''Ne dedi?'' diye sordu yarım kalmış sigarasını dudaklarına tekrar götürürken.

''Aile dostlarından birinin mekanı olduğunu söyleyip geçiştirdi.'' dedim omuzlarımı silkip.

''Beklediğim gibi.'' dedi. Elindeki sigaranın küllerini küllüğe bırakıp bana kısık bir bakış attı. Gözlerimi diktim ve ayırmadım onun gözlerinden. 

''Buğra, kimsin sen?'' dedim hâlâ gözlerinin içine bakarken. Cevap vermedi. ''Kimse tanıdığım gibi değil tanıdığımı zannettiğim insanlar bambaşka biri olarak çıkıyor karşıma. Seni tam olarak tanımıyorum. Kimsin?'' dedim lafımı bitirir bitirmez kolumdan tuttu beni ve beni odaya doğru götürdü. Yatakla dolabın arasında kalan dar alana oturdu beni de yanına doğru çekti. 

''Ailemin, kayıtlarda ben küçükken öldüğü yazıyor ama ben küçükken ölmediler 17 yaşımdaydım onlar öldüklerinde. Beni küçükken yetimhaneye bıraktılar istenmeyen çocuk olduğum için. Sonra buldum ama onları 15 yaşımdaydım bulduğum zaman. Arada annemi görmeye gidiyordum oturup sohbet edip çıkıyordum. Bir kardeşimde vardı ama yurt dışında okutuyorlardı sadece fotoğrafını görebilmiştim. Babam iş adamıydı ticaret işleri falan bayağı zengindi. Her neyse, 17 yaşımdaydım her şey normaldi. Annem aradı bir gün, bana kimseye güvenme ve sakın babanın iş yerindeki insanlarla görüşme.Seni seviyorum deyip kapattı telefonu. Endişelendim hızlıca eve gittim. Eve gittiğimde annemin ve babamın cesedi yerdeydi. Yerde birkaç tane evrak falan vardı. Şok olmuştum korkmuştum aynı zamanda öfkelenmiştim de. Polisler geldiler ilk benden şüphelendiler ama sonra kamera kayıtları falan gerçek çocukları olduğumu öğrendiler. Yurt dışındaki kardeşimi araştırdım ondan haber alamadım ve hâlâ da ortalarda yok. Bir sene sonra eve gelip annemle babamı öldürenlerin hepsini bulup öldürdüm. Ama onları öldürenlerin başında kimler var hâlâ bulamadım.'' dedi ve sustu.

Karanlıktan AydınlığaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin