Saat 9 buçuğu gösterdiğinde alarm çalmaya başladı. Yavaşça kalkıp ayaklarımı yataktan sarkıttım ve halâ çalmakta olan saate uzanıp yan tarafındaki düğmesine basıp kapattım. Hızlıca banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabımın kapağını açıp içindeki kıyafetlere tek tek baktım.
İçlerinden bordo taytımı seçtim ve üstüne de beyaz, üzerinde anlamını bilmediğim yazıların olduğu, bol, kolsuz t-shirt'ü giydim. Aynanın karşısına geçip saçlarımı taradım ve sol tarafa doğru bol bir sekilde ördüm. Bir kaç tutam saç örgümden çıkıp gözümün önüme geldi . Elimle önüme gelen saçı geriye atıp sonkez aynaya baktım ve odadan çıktım. Merdivenlerden inip mutfağa yöneldim. Bugün haftasonuydu ve ben erken kalkmıştım bu yüzden evdekiler uyanmamıştı. Mutfak dolabının kapağını açıp kahvaltılık gevreği aldım ve kâseye bir miktar döktüm. Ardından dolaptan sütü alıp gevreğin içine ilave ettim. Kaşığı alıp hızla gevreği bitirmeye başladım.
Karnım doyduktan sonra bir bardak su içip mutfaktan çıktım. Cebimdeki telefonu çıkarıp saate baktıktan sonra kapıya yöneldim. 5 dakika kalmıştı. Hızlıca siyah spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım ve bahçe kapısına ilerledim. Buğra gelmişti arabası tam önümde duruyordu. Yan tarafa geçip Buğranın yanındaki yolcu koltuğuna oturdum.
Ben arabaya binince bir süre yüzüme baktıktan sonra "Günaydın" kelimesi çıktı dudaklarından. Ardından bende " Günaydın" dedim ve önüme döndüm. Düşünüyormuş gibi yola bakıyordu. Ardından arabayı çalıştırdı ve gaza bastı. Giderken ne taraftan gittiğimize dikkat ettim sonuçta her gün beni evden alamazdı. Aslında alsa hiçte fena olmazdı benim için.
Çok geçmeden deponun önüne gelmiştik. Arabayı durdurmasıyla birlikte kapıyı açıp indim. O da arabadan indikten sonra depoya girdik. Kaan, cemre ve kuzey çoktan gelmiş olmalılar ki gözlerini televizyona dikmiş dikkatle izliyorlardı. Bizi farkedince döndüler. Kuzey televizyonu kapattı. Bizde onların yanına gittik. Buğra söze başladı " Günaydın çok beklediniz mi? " dedi. Cemre gülümseyerek "Hayır beş on dakika oldu sadece " dedi. Cemre sözünü bitirir bitirmez "Buğra dün telefonda söylediğin planı anlat istersen " dedi Kaan. Ardından Buğra onaylar gibi başını salladı ve karşıda duran çalışma masasının başına geçip ellerini masaya koydu " Bugün çetenin büyük bir sevkiyatı var. Sevkiyat dediğim tuzak. " cebinden bir adamın resmini çıkardı ve bize gösterdi " Yani bu adamı tuzağa düşürücekler. Adamın bankada yüklü bir miktar parası var ve bu gece doğum günü. Çetedeki adamlar onu eğlendirmek amaçlı bir kaç kadın getirecekler tabiki kadınlar kendi içlerinden. Adam seçtiği bir kadınla yukarı odaya çıkacak. Kadının görevi adamı sarhoş edip ona bankadaki paraları bir hesaba havale edilmesinin yazdığı bir kağıt imzalatacak ve elindeki tüm para gidecek muhtemelen onun gördüğü kadın ortadan kaybolacak çünkü adam polise giderse onlar için kötü olur. " Dedi. Cemre Buğranın sözünü kesti " Bizim ne yapmamız gerekiyor?" Dedi. Buğra tekrar konuşmaya başladı " Hani kadın getirecekler demiştim ya işte o kadınların içine sizde gireceksiniz onu benim bir arkadaşım halletti bile. Dua edin adam sizden birini seçsin yoksa ikinci plana geçmek zorunda kalacağız. Eğer adam sizden birini seçerse onu odaya çıkartacaksınız. Ve odada adamı bayıltmanız gerekiyor onun için elimde hap var. Ben ve kaan içeride garson olacağız. Bayılttığınız adamı arka taraftan çıkarmanıza yardım edeceğiz ve bizi arka çıkışta kuzey arabayla bekleyecek. Adamı arabaya bindirip evine gideceğiz ama unutmamız gereken bişey var arabada adama son yarım saati unutturacak bir hap vereceğiz ve ne olduğunu anlamayacak. Adamı kapının önüne bırakıp gideceğiz ve bu kadar. " dedi.
"Sen peki onların planını nerden öğrendin ?" Diye bir soru yönelttim. Alt dudağını hafifçe ısırdıktan sonra cevap verdi "içlerinde adamımız var " dedi " kim peki? " diye tekrar sordum "seni ilgilendirmez " diyerek sert bir cevap verdi ve ardından cemreye dönüp " Cemre Aryayı da alıp hazırlanın bu konuda sana güveniyorum " dedi. Cemre onaylanarak başını salladı ve benim koluma girerek yürümeye başladı. Depodan çıkarken arkama baktım . Buğrayla göz göze geldik ve hemen depodan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Aydınlığa
Ficção AdolescenteBir cinayet. İki görgü tanığı. Ve tıpkı kâbuslar gibi bitmek bilmeyen olaylar. Karanlıktan çıkmak istiyorlar ama karanlık üstlerine çökmüş, ruhlarıyla harmanlanıp vahşi bir hayvan gibi kemiriyor zaten tükenmekte olan aydınlığı. Bu hikayede sorulma...