Bölüm 7

5K 270 11
                                    

   Cemre'ye sorduğum en son sorudan sonra hiç konuşmamıştım. Arabayı durduğunda kapıyı açıp dışarı çıktım.  Deponun önüne gelmiştik. Cemre de arabadan indikten sonra beraber depoya girdik. Kuzey,Kaan ve Buğra ellerinde kâğıtlara bakıp birşeyler konuşuyorlardı. Bizi ilk farkeden Kuzeydi. "Vayy be güzelliklere bak sen " diyerek yanımıza geldi kuzey. Ardından Kaan ve Buğra da bize döndü.

    Kaan bize hafifçe gülümseyerek tepki verdi. Buğra ise bakışları halâ üzerimdeydi ve ben cidden utanmıştım. Bedenimde dolaşan bakışları gözlerime değdi. Biz göze gelirken sessizliği bozan kuzey olmuştu " Dostum sence de güzel olmuşlar değil mi  ? " dedi Buğraya. Son kez bize baktıktan sonra başını salladı "Ben zaten Cemre'ye güveniyordum" bakışları gibi sözleri de insanın içini soğutuyordu. Düşüncelerime karşın iç sesim gülmemi sağlayacak birsey söyledi ; Bence bu çocuğun içine buzdolabı kaçmış. Doğrusunu söylemek gerekirse aslında hiç anlaşamadığım iç sesime bu konuda hak vermiştim.

  "Sanırım herkes ne yapacağını biliyor. Acele etmemiz lazım şimdi gitmemiz gerek " dedikten sonra Buğra hızlı adımlarla depodan çıktı. Hepimiz çıktıktan sonra teker teker arabalara bindik. Ben Buğranın arabasına binerken Kuzey,Kaan ve cemre de arkadaki arabaya bindiler. Buğra arkayı kontrol ettikten sonra arabayı çalıştırıp yola çıkmak için U dönüşünü yaptı.

  Sormalı mıydım ? Ya sert bir cevap verirse ? Aman ya ne olacak ki sanki en fazla yine soğuk bir cevap verip beni sustururdu değil mi ? İç sesisesimle girdiğim savaş sonucu biraz tedirgin de olsam sorumu sormaya karar verdim. "Adamın beni seçeceğinden nasıl emin oluyorsun ?" Pat diye sorumu önüne atmıştım. Gözlerini hafifçe kıstıktan sonra konuşmak için dudaklarını araladı. "Bunu sana söylemek zorunda değilim" gözlerini yoldan ayırmadan dikkatlice arabayı sürmeye devam ediyordu. "Merak ediyorum " dedim en tedirgin sesimle. "Cevabını alamayacağın şeyleri merak etme. " gözlerini yoldan alarak bana yan bir bakış attı ve tekrar yoluna döndü. Bay buzdolabı nolacak ! Bir yerleri eksilirdi doğru düzgün cevap verse.

   Geri kalan yol boyunca sinirden hiç konuşmamıştım ve rahatlamaya çalışmıştım. Karanlık bir sokağa geldikten sonra durdu ve arabadan indi. Kapıyı kapatıp arabadan indikten sonra gözüme ilk çarpan tabeladaki büyük harflerle yazılan "siyah" yazısı dikkatimi çekmişti. Buğra yanıma gelip kulağıma eğildi. " koridorun sonuna git üzerinde 5 yazan odaya gir ayarladığım adam orada senle cemreyi bekliyor " dedikten sonra içeri girdi. Ben arkasından bakarken cemre yanıma gelip koluma girdi.

   Uzun, karanlık koridorda ilerledikten sonra üzerinde 5 yazan kapıyı açıp içeri girdik. Kanepeye uzanmış sigarasını içen genç adam bizi görünce ayağa kalkıp yanımıza geldi. Buğradan iki üç yaş büyük gibiydi. Orta boylarda hafif kiloluydu. Saçlarıyla aynı renkte hafif siyah sakalları vardı. " hoşgeldiniz bayanlar bende sizi bekliyordum beni takip edin " dedikten sonra odadan çıktı ve karşıdaki odaya girdi. Onu takip edip bizde odaya girdik ve içeri de 4 tane birbirinden güzel kız vardı. Bir an onların yanında sönük kaldığımı hissettim. "Evet bayanlar hadi gidelim " Adını bilmediğim adam tekrar odadan çıktı ve diğer kızlarla beraber onu takip ettik. Uzun koridorda yürüdükten sonra içerisinin yoğun alkol ve sigara dumanıyla kaplı olan bir yere girdik. Ortada çoğu kişi dans ediyordu. Kenarlarda olan adamlar ise görmek istemediğim iğrenç görüntüler sergiliyordu. Köşeye doğru ilerlerken korkmuştum Cemrenin kolunu sıkıca tutuyordum. En köşeye geldiğimizde orta yaşlı bir adamın önünde durduk. Elinde içki bardağı vardı. Biz karşısına dizilince elindeki bardağı bırakıp bize baktı. Bizi buraya getiren adam " efendim birini seçebilirsiniz " dedi. Orta yaşlardaki adam cevap vermeden ayağa kalktı hepimizi teker teker süzdükten sonra geri yerine oturdu. Elini yukarı kaldırdı ve " bu kırmızılı kızı istiyorum " dedi. Yanımdaki kızlara bakıp benden başka kırmızılı var mı diye bakmıştım ama yoktu. Beni seçmişti, Cemrenin de Buğranın da dedikleri doğru çıkmıştı. Cemre kulağıma eğilip "sakin ol sana güveniyorum yapabilirsin" dedi ve diğer kızlarla gitti.

   Karşımdaki adamla tek başıma kaldığımda yapacağım şeye odaklanmıştım. Terlediğimi hissediyordum ve korkuyordum.  Yüzümdeki gereksiz ifadeyi silip sahte bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. " Odaya çıkalım mı " diyerek sordum adama. Bu yapmacık haller hiç bana göre değildi. "Olur güzelim hemen " sinir bozucu bir şekilde sırıtıyordu ve ben o an yüzüne yumruğu yapıştırmak istemiştim. Adam ayağa kalkıp kolunu omzuma attı. İğrenç bir tiksinme hissi bedenimi kaplarken yüzümdeki sahte gülümseme kaybolmasın diye uğraşıyordum.

   Merdivenlerden yukarı çıkıp sağdaki ilk odaya girdikten sonra kapıyı kapattı. Acele etmem gerekiyordu o yüzden bişeyler yapmalıydım. "Bir bardak içki doldurmamı ister misin?  " dedim. "Ah tatlım aslında pek içesim yok ama senin elinden zehir olsa içerim güzel kız. " "Zıkkım iç pislik" demeyi çok istesem de bunu içimden söylemekte yetindim. Yan tarafta masada duran içki sişelerinden birini açıp kristal bardağa doldurdum. Omzumun üstünden adama baktım yatakta yatıyordu. Bardağın yanına koyduğum çantadan Buğranın verdiği hapı çıkarıp bardağın içine attım ve cok geçmeden hap içki bardağının içinde eridi. Bardağı elime alıp adamın yanına gittim. Yataktan kalkıp oturdu, elimdeki bardağı alıp güldü ve ardından yavaş yudumlarla içmeye başladı. Yüzümde halâ sahte bir gülümseme vardı. Adam bütün içkiyi bitirdikten sonra elini bacağıma koydu ve pis pis sırıttı. Vee bir,  iki,üç. Hap işe yaramış adam olduğu yerde bayılmıştı. Çantamdan telefonu çıkarıp buğra'ya adamın bayıldığını haber vermek için mesaj attım ve bekledim. Karşımda baygın yatan adama bakıp birkez daha acıdım. Parası için adamı kandırıyorlardı. Ve biz ona kötülük değil iyilik yapıyorduk.

Bir kaç dakika sonra Buğra ve Kaan odaya geldi. Bayılttığım adama baktıktan sonra Kaan adamın iyi olup olmadığına baktı. Buğrayla yine gözlerimiz birbirine değdiği zaman "sen iyi misin sana dokunmadı değil mi?  " diye sordu. Başımı iki yana sallayıp " Hayır bişey yapmadı aslında kolunu omzuma atması ve bacağıma dokunması dışında" dedim. İğrenç.  Buğranın soğuk bakışları yerini kızgın bakışlara bırakırken kaan'a baktı. Ve beraber adamı tuttular. Yangın merdivenine doğru ilerleyip aşağı yavaş adımlarla indik. Arada arkaya bakıp kontrol etmeyi unutmamıştım .

   Merdivenlerden indikten sonra kuzey ve Cemrenin arabada beklediklerini gördüm. Arabaya doğru ilerlerken önlerine geçip kapıyı açtım. "Cemre diğer araba nerde " dedi Kaan. Cemre eliyle göstererek "orada" diyerek karşıdaki arabayı işaret etti. Adamı arabaya koyduktan sonra Buğra adamı yakasından tutup sert bir yumruk yapıştırdı. Neden yaptığını soran gözlerle hepimiz ona bakmıştık ama o cevap vermemişti. Kaan'da arabaya bindi ve kapıyı kapattı. Buğrayla bende karşıdaki arabaya binip vakit kaybetmeden oradan ayrıldık.

       İki araba da olabildiğince hızlı gidiyordu. Buğra gözlerini kısmış yola odaklanmıştı. "Arya Kaan'ı ara ve diğer hapı vermesini söyle" diyerek emrini verdi bay buzdolabı. Başımı tamam anlamında sallayarak çantadan telefonumu çıkarıp Kaan'ı aradım. Bir kez çalınca hemen açtı telefonu " diğer hapı adama vercekmişsin " dedim. "Tamam" dedikten sonra telefonu kapattım. 

Bir süre sonra büyük bir villanın önünde durduk  Arkadaki arabadan Kaan ve Kuzey çıktı. Yüzlerine maske takmışlardı ve adamı tutarak kapıya götürdüler. Zile basıp adamı kapının önüne bırakıp hemen arabaya bindiler . Arabayı çalıştırıp oradan uzaklaştık.

  Ve onu takip eden son bir saatte cemreyle üzerimizdekilerden kurtulduk. Sonra Buğra beni eve bıraktı. Arabadan inerken "hoşçakal " demiştim ama o yine soğukkanlılığından vazgeçmeyip cevap bile vermemişti.

  Eve geldiğimde bizimkiler film izliyordu. Babam nerde kaldın diye sormuştu arkadaşlarımla birlikteydim dedikten sonra pek de önemsemedi. Zaten merak ettiklerini sanmıyorum.

Odama çıktıktan sonra üzerimdekileri çıkarıp pijamalarımı giydim ve kendimi yatağa attım. Yorucu bi gündü ve benim için fazla aksiyonlu, fazla korkulu. Bu ilkti, ilk maceramız. Sonu görünmeyen bu karanlık bizi daha dibe çekecek miydi ? Yada aydınlık bize kendini gösterecek miydi ? Cevaplanması gereken o kadar çok soru vardı ki bunları düşünmek yavaş yavaş uykuyu çağırmıştı bana...

Karanlıktan AydınlığaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin