22.BÖLÜM
O muhteşem gecenin üzerinden bir hafta geçmişti. Uras'ın teklifini kabul etmiştim. Bu yıl evlenmeyecektik. Benim öncelikle hayalim olan üniversiteye gitmem gerekiyordu. Yetenek sınavını geçmiştim. Artık İstanbul'da büyük çabalarla kazandığım bölümü okuyacaktım.
Evliliği ertelemek Uras'ı ikna etme konusunda biraz zorlamıştı beni. O benden ayrı kalmak istemiyor bense en azından bu yıl için ertelemeyi istiyordum. Birbirimize fazlasıyla zıt düşerek kabullenmişti sonunda. Durumdan memnun değildi ama yansıtmıyordu.
Bu ara ilgimi üzerine fazlasıyla vermiştim bende. Hem artık tamamen vaktim boştu. Tüm zamanımı Uras'ın yanında geçiriyordum. Çoğu zaman şirkette onunla bir mesaiye başlıyor ve bitiriyordum resmen.
Bu günde gitmeyecekti işe. Odasının duvarlarını renklendireceğimi söylemiştim. Onun dünyasına aitsem izlerimi gözlerini açtığında da görmeliydi. Onu o karanlıkta bırakmayacaktım.
Boya tulumunu üzerime geçirdim. Boşalan odaya neler yapacağımı düşünüyordum kollarım göğsümde bağlıyken.
''Tatil günümüzü birlikte daha iyi geçirebiliriz. Bırakalım bunu bu işin ustaları yapsın. Ne dersin?'' dedi Uras karşımda durarak. Ona yalancı bir kızgınlıkla baktım.
''Hayır Uras biz yapacağız!'' diyerek yerden elime aldığım renk katalogunu inceledim.
''Tamam, kızma yapalım bakalım. Ama sonra yoruldum demeyeceksin'' dedi beni uyararak. Ona sundum bakışlarımı. Her geçen gün nasıl daha âşık olabilirdim ki ona?
''Sızlanmayacağım merak etme'' diyerek cevap verdim ve elimdeki katalogu incelemeyi sürdürdüm. Duvarlar için açık tonlardan bir renk beğenmiştim.
''Bu renk bence güzel olur'' dedim seçtiğim rengi Uras'a gösterirken.
''Sana bırakıyorum'' dedi boynuma yasladığı başını aşağı uzatırken. Nefesi boynumu gıdıklıyor, elleri belimin üzerinde dans ediyordu.Resmen benimle oynaşıyordu şu an.
''Uras!'' dedim kızgınlıkla bir adım öne çıkıp ardıma dönerken.
''Ne oldu?'' dedi masumca.
''Ciddi olur musun lütfen?''
Bana gözlerini devirdi.
''Tamam güzelim'' diyerek elimdeki kataloga dikkatini verdi.
''Buradaki duvar içinde şu rengi düşündüm'' dedim canlı bir renk daha göstererek.
Bana hayret edercesine baktı.
''Defne bu turuncu!''
''Evet, turuncu Uras! Ne var bence çok güzel duracak'' dedim hemen savunmaya geçerken.
Bana bu sefer ciddi misin der gibi bir bakış sundu.
''Ciddiyim Uras! Hem buraya geldikçe karanlık bir oda yerine seninle renkli bir odada daha çok vakit geçirmek isterim'' dedim bu sefer az önceki onun cilvesini devralarak. Elim tişörtünün üstünde hareket etmeye başlamıştı. Nefesinin hızlanışın göğüs kafesinin sıklıkla aşağı yukarı hareket etmesi ile görebiliyordum. Başımı yukarı doğru kaldırıp gözlerine çevirdim bakışlarımı.
''Olmaz mı?'' dedim bu sefer ona bir adım yaklaşarak. Yüzü hemen yumuşadı ve gözleri arsızlıkla parladı.
''Olur mu dersin?'' dedi oyunuma ortak olarak. Üzerime gelip sırtımı duvara yasladı. Beni adeta göğsünde eziyordu şimdi. Buram buram gelen kokusu tabularımı yıkmak üzereydi. Dudakları beklentiyle bana yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN ONA AŞIKSIN
General FictionYaşama sımsıkı tutunan kelebek ateşe uçtuğunun farkında değildi kanatlarının kül olacağından. Hem yanacak hem yakacaktı herkesi. Umut tohumu önce kalbe düşecek sonra dalından kopacaktı. Savrulacaktı sığındığı limandan. Fakat düşecekti aşka... 22.0...