Özet: Plan için toplanan grup işi sinsice yapmaya karar verir. Tatyana acıkınca Sergei'yle avlanmak için parka giderler. Gözlerine kestirdikleri evsiz bir kadını yakalamaya çalışan Sergei, ummadığı biçimde karşılık görür ve kendini yerde bulur. Adı Sarah Dwayne olan bu kadın aslında bir polistir. Sergei kadının cüzdanını ve rozetini alır. Amy ve Tatyana gizemli bir şekilde iyi geçinmeye başlarlar.
*** Yeni Bölüm ***
Tek düşündüğüm, Sarah'ı tekrar görmek ve cüzdanı ona ulaştırmaktı. Belki benim ecelim olacak bir kadına karşı neden böyle hissettiğimi bilmiyordum ama Tatyana ve Amy'nin tavırları bu kararımı uygulamama yetmişti.
Görev aldığı karakolun önüne geldiğimde, dikkatli bir biçimde gözlemlemeye başladım. Kadının içeride olup olmadığını bilmiyordum. Bunu öğrenmenin bir yolu vardı, telefon edecektim. Paralı telefonlardan en yakın olanına gidip, karakolun numarasını rehberden bulup aradım.
"Sarah Dwayne ile görüşmek istiyorum."
"Biraz bekleyin lütfen."
"...."
"Ben Dwayne, kiminle görüşüyorum?"
"Ben cüzdanınızı buldum, size ulaştırmak istiyordum" dedim.
"Nerede buldunuz?" Sesindeki şüpheciliği hissediyordum. Hem cüzdanını, hem rozetini aynı anda kaybetmiş olmasının tesadüf olmadığını tahmin etmişti.
"Parkta buldum. Merak etmeyin paranız yerinde duruyor."
"Karakola getirebilir misiniz? Emeğinizin karşılığını vermek isterim."
Sanırım benden şüphelendiği için karakola çağırıyordu. Fakat bu tuzağa düşmeyecektim.
"Polisler beni biraz geriyor, umarım anlıyorsunuzdur. Hepimizin saklayacak bir şeyleri vardır."
"Anlıyorum Bay..."
"Sergei..." diye adımı söylerken bir an da sustum. Kadın çok iyiydi. Ağzımdan adımı almayı başarmıştı.
"Adım Sergei, cüzdanınızı vermek için sizi kafede bekliyor olacağım. Karakoldan çıkınca sağa dönün, 300 metre ötede göreceksiniz."
"Orayı biliyorum Bay Sergei, on beş dakikaya kadar orada olurum" dedikten sonra telefonu kapattı. Bu kadın çok ilgimi çekiyordu. Genç yaşına rağmen işinde iyi olduğunu tahmin ediyordum. Kafeye giderken hazırlıksız olmayacağına emindim. Ben de kendime göre önlemimi alacaktım.
Karakolu gözlerken kadının çıktığını görüp, önden koşmaya başladım. Kafeye gidiş yolu üzerinde bir ara sokağa saklandım. Lambayı hedefleyip bir taşla kırdığımda, sokak aniden karanlığa gömüldü. Kadının önümden geçmesine saniyeler vardı.
Kokusunu almaya çalıştım. Hafif bir vanilya kokusu vardı. Kadınsı bir koku yerine vanilya ve silah yağı kokusu alıyordum. Biraz da barut kokuyordu. Atış talimi yaptığını tahmin ettim. Kadın yaklaştığında, hızla atılıp ağzını kapattım ve ara sokağa çektim. Üzerimde Judo hareketleri denemesin diye kollarını sıkıca tuttum.
Ellerini hapsedip arkadan ağzını kapatıyordum. Silahına erişemiyordu, beni tutup atamıyordu. Kalbinin atışlarının hızlandığını duyuyordum. Onun ki korkudan hızlanıyordu, peki benimki neden hızlanıyordu?
"Sakinleşirsen seni serbest bırakırım."
Biraz daha debelendikten sonra sakinleşip başını salladı. Temkinli bir şekilde önce kollarını serbest bıraktım, ardından ağzından elimi çektim. Hızla silahını çekip bana döndü. Fakat bana göre çok yavaştı ve bu hareketi bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Dişler (SY)
VampireMerhamet kelimesinin anlamını bile bilmeyen benim gibi bir adam, bu iş için biçilmiş kaftandı. Benim yaptığım işi yapanlara Kiralık Dişler derlerdi. Bizim meslekte dişlerini kullanmak normaldi. Hem vampir hem de katilsen dişlerinle öldürmek en doğru...