"Ağlıyor musun?" dedim inanamayarak. Ağlayan bir vampiri ilk defa görüyordum. Vampirler ağlarken kanlı gözyaşları dökerdi. Fakat Tatyana'nın gözyaşları berrak bir şeffaflıktaydı. Onda farklı bir şeyler olduğunu en başından beri biliyordum.
Diğer vampirler gibi ağlamayan bu kadına karşı karışık hisler duyuyordum ve bu beni rahatsız ediyordu. Kafamın karışmasından nefret ederdim. Ne zaman bir sorun olsa, öldürür, parçalar sorunu çözerdim.
Fakat karşımdaki sorunu bu şekilde çözemeyeceğim belliydi. O yüzden kendimi aciz hissediyordum. Farkında olmadan elimi gevşetmiştim. Tatyana istese kaçabilirdi ama gözünden akan yaşlarla bana bakmaya devam ediyordu.
"Sergei, itiraf etmek bu kadar zor mu?"
Neyi itiraf etmemi beklediğini bilmiyordum, sormak da istemiyordum. "Neyi itiraf etmemi bekliyorsun?" Hay lanet! Beynim dilime söz geçirememişti ve sormuştum işte.
"Beni sevdiğini."
"Unuttun mu biz vampiriz!" diye bağırdım. "Sevmek insanlara özgüdür. Biz kan içer, çiftleşiriz, öldürür ve vicdan azabı duymayız."
"Sen farklısın Sergei, sen bir vampir olsan da diğerlerinden farklısın."
"Evet, haklısın. Farklıyım çünkü merhamet nedir bilmem. Bana karşı yalvarmak, duvarı yumurtayla kırmaya çalışmaya benzer. Sadece..."
"Sadece ne? Beni neden öldürmek yerine merhamet ettiğini bilmediğini mi söyleyeceksin?"
Bu kadın aklımı mı okuyordu. Adımı kötüye çıkaracaktı. "Seni öldürmemin sebebi merhamet değil, aşıyı alabilmem için yaşaman lazım."
"Onu sana vermeyeceğim" dedi kararlı bir şekilde.
Gerçekten sinirlenmeye başlıyordum. Beni bir kere öptü diye ona karşı yumuşak davranacağımı sanıyorsa yanılıyordu.
Parmaklarını kavrayıp iki tanesi birden kırdım. Hem şaşkınlıktan hem acıdan çığlık attı. Bana inanamayan gözlerle bakıyordu.
"Bu işi oyun mu sanıyorsun, aşıyı senden bir şekilde alacağım. Beni tanıdığını zannediyorsan, namımı da biliyor olmalısın. Şimdiye kadar hiçbir işimi yarım bırakmadım."
Elinin düzelmesi dakikalar alacaktı ama yeniden kıracaktım. Ta ki aşıyı verene kadar. Tatyana bana gözleri yaşlı bir şekilde baktı.
"Böyle yaşamak zorunda değilsin Sergei. Bu gittiğin yolun sonu ölüm olacak."
"Kimin öleceğine ben karar veririm, beni öldürecek vampir henüz gecenin karanlığına çıkmadı."
Tatyana bir süre tereddüt eder gibi bekledi. Sonra karar vermiş gibi gözlerime baktı. "Tamam sana aşıyı vereceğim, umarım kararından pişman olmazsın."
"Olmam merak etme, benim için namım, yaşamımdan daha değerlidir. İşimi tamamlayıp seni unutacağım. Bir daha asla karşıma çıkma, aksi halde o güzel kafanı koparırım."
Tatyana elini kıyafetinin göğüs kısmına sokup, sutyeninin içinden küçük bir tüp çıkarttı. Bana vermek için acele etmiyordu ama kollarımdan kurtulamayacağı şekilde tutuyordum. Eninde sonunda tüpü bana uzatacak, ben de gitmesine izin verecektim.
"Seni tanımak güzeldi tatlım" dedim. Elimi yavaşça kalçasına kaydırıp son kez bedeninin sıcaklığını hissetmek istedim. Gözlerimin içine bakıp, "merak etme yine görüşeceğiz koca adam" dedi.
Durdurmama fırsat vermeden hızla tüpü açıp içindeki sıvıyı ağzımın içine boşalttı ve dudaklarıma kapandı. Sıvıyı tüküremiyordum, dudaklarını ayıramıyordum. Bütün hayatı buna bağlıymışçasına dudaklarını bastırmaya devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Dişler (SY)
VampiroMerhamet kelimesinin anlamını bile bilmeyen benim gibi bir adam, bu iş için biçilmiş kaftandı. Benim yaptığım işi yapanlara Kiralık Dişler derlerdi. Bizim meslekte dişlerini kullanmak normaldi. Hem vampir hem de katilsen dişlerinle öldürmek en doğru...