5-Enfes bir tat

4.1K 267 46
                                    

Gündüzleri uyumaktan başka bir yapmıyordum. Yatak odamda yalnız yatmaya alışkındım ama evimde bir dişi varken öyle sessizce odamda yatamazdım.

"Buraya gel" diye emir verdim. Benden korktuğunu sanmıyordum ama emrime itaat ederek yanıma geldi. Elinden tutup yatağa sürükledim, itiraz etmeden beni takip etti.

Bedenini arzuladığım bu kadın, şu anda bir robot gibi sadece benim hareketlerime uyum sağlıyordu. Yatağa doğru fırlattım ve üzerine çıktım. Gözlerini yana çevirip bana bakmamaya çalıştı. Ona sahip olmak için iznine ihtiyacım yoktu ama gözlerime bakmasını tercih ederdim.

Elimle çenesini tutup bana bakmasını sağlamak istedim. Kafası dönse de gözleri uzaklara bakmaya devam etti. İçimdeki arzu sönmek üzereydi, tekrar hareketlendirmek için elbisesinin üzerinden okşamaya başladım.

Hiç tepki vermemesi canımı sıkıyordu. "Sen de beni arzulamıyor musun?" diye sorduğumda, gözlerini çevirip bana baktı. "Bana çiftleşmen gereken bir hayvan gibi yaklaşmanı istemiyorum" dedi.

"Peki ne istiyorsun?" diye sorduğumda gözleri parladı. "Beni sevdiğini söylemeni istiyorum" dedi.

"Lanet sevgi düşkünü kaltak" diye bağırdım. İçimdeki şehvet, üzerine su dökülmüş köz gibi sönüverdi. Bir çırpıda üzerinden kalktım ve volta atmaya başladım. Yattığı yerden beni izlediğini hissedebiliyordum.

"Senin sorunun ne kadın? Hâlâ öldürmediğim için ne kadar şanslı olduğunun farkında değil misin? Bana verdiğin zarar yüzünden boynunu koparmak istiyorum."

"Eğer bana hayvan gibi yaklaşacaksan, belki de boynumu koparman daha iyi olacaktır."

Bu kadın ölümden korkmuyordu. Ben de korkmazdım çünkü çok güçlü olduğum için beni öldürmelerinin kolay olmadığını biliyordum. Fakat onun korkusuzluğu çok farklıydı.

Narin gözüken bedenini kibrit çöpü gibi ikiye ayırabileceğim halde, gözlerinde korkunun esamesi okunmuyordu. Az da olsa saygımı hak etmişti. Ona farklı biçimde yaklaşmayı denedim.

"Bu sorunu çözmeme yardım edersen, sana istediğin şekilde davranacağım."

Tatyana yataktan doğrularak kumral saçlarını savurdu. Narin elleriyle saçlarını kabarttı ve yataktan kalktı. "Bana bir tek söz vermeni istiyorum, karşılığında başka bir aşı tüpü bulmana yardım edeceğim."

Eğer namını korumama fayda sağlayacaksa her sözü vermeye hazırdım.

"Evet, ne istersen" dedim.

"Beni sevmeni ve hatırlamanı istiyorum. Buna söz verebilir misin?"

Bu kadındaki sevme takıntısına anlam veremesem de deneyebilirdim. Sonuç olarak ben de bir zamanlar insandım, tabi 250 yıl kadar önce.

"Söz veriyorum ama hatırlamaktan kastın ne?"

"Birlikte zaman geçirdiğimizde hatırlayacağını umuyorum. Şimdilik kafana takma" dedi.

Kıyafetini düzeltip, "hava kararınca nereye gideceğimizi söyleyeceğim. Bu arada tekrar kan içmeyi denesene" dedi.

Açıkçası kan içememek beni çok korkutuyordu. Buzdolabına yönelip bir şişe çıkaracakken, "dur" dedi. "Senin taze kan denemen lazım."

Saçını yana çekerek mükemmel boynunu ortaya çıkarttı. Daha önce de vampirlerden beslenmiştim. İnsan kanı kadar lezzetli olmasa da işimi görüyordu. Yavaş adımlarla yaklaşıp boynuna baktım. Biz vampirlerin kalbi çürümüş olsa da kan dolaşımımız devam ederdi. Boynundaki damarın gözüme bu kadar cazip gelmesi inanılmazdı.

Kiralık Dişler (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin