Ellerim öyle bir titriyordu ki, sanki telefonum elimden fırlayıp aşağıya düşecekti. Cidden... Bu haber neydi böyle? Ne demek Big Hit bizim olmayan ilişkimizi onaylamıştı? Acaba bunu Yoongi'ye sormuşlar mıydı? Yok eğer sormamışlarsa, menajer dahil herkesi öldürecek kadar öfkelenirdi. Eğer onu birazcık tanıyorsam, bu olay karşısında sakin kalamayacaktı. Sinirinin nasıl olduğunu ilk elden tecrübe etmiştim ve onun en iyi tanıdığım yani sinirli tarafıydı. Kimse ona bulaşmak istemezdi, menajeri bile.
Elimdeki telefona bakmayı kesip hızla rehberimi açtım ve menajeri aradım. Telefon birkaç çalıştan sonra açıldı.
''Alo?''
''Ben Yejin,'' dedim hızlıca. ''internetteki haberleri gördüm. Ne demek oluyor bu?''
''Merhaba Yejin,'' dedi Sejin gayet sakin bir biçimde. ''bu konuyu konuştuğumuzu hatırlıyorum.''
''Neyi konuştuk?!'' Dedim neredeyse bağırarak.
''Hatırlamıyor musun?'' Dedi yine aynı, sinir bozucu tonda.
''Gerçekleşmeyen bir konuşmayı hatırlamam mümkün mü?'' Diye sordum, sinirimi kontrol altına almaya çalışarak. Saygıyı elden bırakmamalıydım, değil mi?
''Bu kadar unutkan olduğunu bilmiyordum,'' dedi. ''seni odama ilk çağırdığımda ileride olacaklar ve Yoongi ile uydurma bir ilişki kurgulayacağımızdan bahsetmiştik.''
Kelimeler ağzından döküldükçe, beynimin uç köşelerine saklanmış anılar zihnimi tırmalıyor, korku duygusunu ortaya çıkarıyordu.
''Eğer Yoongi ile birlikte olduğun yalanını uydurursak ve sana bir zarar gelirse, kanun önünde daha büyük bir korumada olursun. Ayrıca bir değil birçok kişi sana zarar verenden şikayetçi olur. Hepimiz birlikte bu kararı aldık.''
Bir süre durdum. Birlikte?
''Yani...'' dedim utandığımı belli etmemeye çalışarak. Ses her şeyi ele verirdi. ''Yoongi biliyor mu?''
''Tabii ki,'' dedi Sejin.
Bir süre ikimizin nefes alış verişleri duyulan tek ses oldu. Üstüne, ruhum vücudumdan çekiliyormuş gibi bir his içimi kapladı.
''Tamam,'' dedim. ''iyi akşamlar.''
''İyi akşamlar Yejin,'' dedi menajer ve telefonu kapattı. Aynı şekilde bende telefonumu yere koydum.
Boş bakışlarla kitaplarımı izlemeye dalmış olduğumu fark etmem uzun sürmedi.
Demek Yoongi de biliyordu. Bu saçma, kurgusal ilişkiye evet demişti ve ben çoktan unutmuştum. Böyle bir şeyi nasıl unuturdum? Her şey şimdi başlıyordu. Halk ya beni sevecek, ya daha fazla nefret edecekti. Her şey ben ve şirketi tarafından yönetilen Yoongi'nin elindeydi. Gerçi benim yalnız olacağım anlamına gelmiyordu bu. Şirket çocukları korumak için her hareketimi planlayacak ve uymamı isteyecekti. Eh, tabii bende hayatımı sevdiğim için, onlara uyacaktım. Daha önceki sevgili skandallarında halkın nasıl davrandığını pek çok kez görmüştüm. İnternetle alakadar olduğum için de, insanların öfkelerini nasıl kustuklarını görmüştüm. Yani diyebilirdim ki, her şey, çiftin insan içinde nasıl davrandıklarına göre gelişiyordu. Eğer ilişkinizi çok göze sokmazsanız sorununuz olmazdı. Ama eğer sevgi gösterileri yaparsanız, işte o zaman sonunuz gelirdi. Halkın gözleri önünde ilişki yürütmek, arada mükemmel bir dengeyi kurmak zorunda olmak demekti. Oğlanın kıza ilgi göstermesi halk tarafından beğenilirdi, ama eğer kadın tarafı karşıyı çok seviyormuş gibi davranırsa, garip ve sosyolojik beklentileri alt üst edecek şekilde tepki alırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
And Then; | Min Yoongi
FanfictionHer şey, Yoongi'nin yeni şarkısının bir kıza yazıldığının ortaya çıkmasıyla başlamıştı. "Ulaşılmazsın Min Yoongi, ve denizin dibi kadar soğuksun da." © newsun-ah, 2016