"Min Yejin," dedi kız, gözlerini benden çekmeden. "Sonunda seni buldum."
Birkaç saniye içinde durumu anlayan beynim, refleklerimi harekete geçirip kapıyı kapatmamı sağladı. Beni kapıdan geriye de itti üstelik, kız kapıya vurarsa canım acıyabilirdi.
"Yejin!" dedi kız dışarıdan. "Kapıyı neden yüzüme kapatıyorsun?!"
Korkudan delirecektim! Nasıl oldu da yine biri beni bulabilmişti? Gizlenmek için her şeyi yapmıştık! Zildeki adım değiştirilmişti, binaya giriş şifreyle sağlanıyordu ve hemen alt katımda korumalar yaşıyordu! Nasıl bir sasaengin girmesine izin verirlerdi?
"Eğer uzaklaşmazsan polisi arayacağım," dedim dışarıya.
Kız bir kez kapıya vurdu.
"Yejin, lütfen aç kapıyı. Sana zarar vermeyeceğim, yemin ederim."
"Seni son kez uyarıyorum," dedim. "Eğer gitmezsen polisi çağıracağım!"
"Aah, Yejin," dedi kız, sinirini bozuyormuşum gibi. "Böyle zor biri olduğunu bilsem sana bir posta atardım."
"Üç saniye içinde polisi arıyorum," dedim. Aynı anda telefonumu cenimden çıkardım.
"Lütfen beni bir kereliğine dinle," dedi.
"Üç," dedim. Kız bir kez daha kapıya vurdu.
"İki."
"Yejin, yemin ederim sana dokunmayacağım bile. Şu kapıyı azıcık arala da beni birazcık dinle."
"Ne için dinleyecekmişim seni?" dedim.
"Benim kim olduğumu bilmek isteyeceksin," dedi kız. Neden isteyecektim böyle bir şeyi? En fazla kim olabilirdi ki? Abimin beşyüzüncü sevgilisi falansa hiç umrumda değildi.
Ama yine de, merakıma yenildim ve her ne kadar hayati tehlike taşısa da kapıyı hafifçe araladım.
Kız kapı arasından bana güldü.
"Adım Kim Jonhye," dedi. Yüzündeki gülümseme ve hayran bakışlar, gittikçe korkunçlaşıyordu. Öyle ki, kapıyı kapatmamak için kendimi zor tutuyordum. "Lütfen beni içeri al ve sana her şeyi anlatayım, Yejin."
"Neyi anlatacaksın?" dedim sinirle.
"Geçmişini."
"Manyaklarla işim yok," dedim ve kapıyı ittim.
Ani bir hareketle kızın ayağı kapı arasına girdi, kapı hızlıca üzerime doğru itildi ve geriye düştüm. Kız içeri girip kapıyı üstümüze kapadığında neler olduğunun farkına vardım ve hızlıca ayağa kalkıp salonun ortasına doğru geri geri ilerledim.
"Çık evimden!" diye bağırdım, sesimi korumalara duyurmak isteyerek.
"Sakin ol," dedi. "Sana zarar vermeyeceğime yemin ettim."
"Sen kimsin ki?" dedim sinirle. Sinirim korkumu bastırmıyordu, ama etkisini azaltıyordu.
"Lütfen otur da konuşalım," dedi. Yavaşça koltuğa doğru ilerledi ve sanki hiçbir şey yokmuş gibi oturdu. "Benim ne kadar sakin olduğuma bak."
Evet, çok sakindi. Benim evine zorla girmişti ve kendi eviymiş gibi rahat bir şekilde koltuğuma oturuyordu.
"Çık evimden!"
Kızın sakin bakışları sertleşti ve başını sola doğru çevirdi.
"Seni bir kere bulmuşken kaybedemem," dedi. Tekrar bana döndü. "Tek istediğim seninle konuşup gerçekleri anlatmak Yejin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
And Then; | Min Yoongi
FanfictionHer şey, Yoongi'nin yeni şarkısının bir kıza yazıldığının ortaya çıkmasıyla başlamıştı. "Ulaşılmazsın Min Yoongi, ve denizin dibi kadar soğuksun da." © newsun-ah, 2016