Bölüm atmayalı çok olduğu için buyurun neler oldu hatırlayalım: Yejin kızımız kaçırılmıştı ve kurtarılıp Yoongi'nin sulu öpücüğüne maruz kalmıştı. Ardından olay sonrası travma geçirmiş ve kısa süreli hafıza kaybı yaşamış, o gece olanları ve öpücüğü unutmuştu. Sonra abisi Tayland'dan dönmüş, yanında getirdiği iki kişinin aslında Yejin ve kendisinin ailesi olduğu ortaya çıkmıştı.
İyi okumalar~
-
Hayatım paramparçaydı.
Bir tarafta üzerime atlamayı bekleyen gençler, diğer tarafta bana karşı dengesizce davranan bir oğlan ve en acı olansa bir yanda abim ve ailem olduklarını iddia eden iki kişi vardı.
Kafamın içi fırtınalı bir deniz gibi bir sağa, bir sola savruluyordu. Ne olacağını, bundan önce neler olduğunu düzgünce bilemiyor ve hatırlayamıyordum. Böyle bir ortamda akıl sağlımı düzgün tutabilmem nereden baksanız bir mucizeydi. Burada oturmuş düşünürken ne kadar çok şey yaşadığımın farkına varıyordum, tek tek ve yavaşça. Zihnimin kuyularına attığım tüm kötülükler birer birer ortaya çıkıyorlardı ve bir şey fark ediyordum; bugüne kadar kimseyle iletişim kurmayarak zihnimi çok daha fazla yaraladığımı. Bir kaplanın pençesi aklımın bin bir köşesinde çizikler bırakmış gibiydi, bazı kesikler kabuk bağlamışken diğerleri kanamaya devam ediyorlardı ve çoktan iyileşmiş olanlar derin izler bırakmışlardı. Son aldığım yara ise, Yoongi'nin öpüşünü hatırlamamdı. Olayın yaşandığını sadece hatırlamakla kalmamış, tüm hissettiklerimi tekrardan hissetmiştim. Kıyıya vurmuş gibiydim, benden nefret ettiğini sandığım çocukla böyle bir şey yaşamıştım ve bir şekilde aklımdan çıkıp gitmişti bu anı. Doktorun beni kısa süreli hafıza kaybı hakkında bilgilendirdiğini hatırlıyordum ama o zaman neyi unuttuğumu bile bilmiyordum, bu yüzden önemsiz şeyler olabileceğini düşünmüştüm. Ama bu... Farklı bir seviyeydi. Neden onu gördüğümde normalden yumuşak bir tavır sergilemiş, kalbimde çarpıntı hissetmiş olduğumun da nedeni ortaya çıkmıştı işte, bir çırpıda ve önemsiz bir anda. Yine de bu beni diğer yaralara oranla daha az etkilemişti.
Hava hâlâ tam olarak aydınlanmamıştı, rüyalara benzer turuncu bulutlar gökte süzülüyorlardı ve hafif bir rüzgar esiyordu. Nehir tek bir dalgaya bile izin vermeden akıp gidiyordu, üzerinde kendini göstermeye başlamış pırıltılar özenle dizilmiş incilere benziyorlardı. Burada geçirdiğim yaklaşık on saatlik sürenin ardından anladığım şey, kuşların insanlardan uzak yerlere pek uğramadıklarıydı. Burası tenhaydı ve ben hariç kimse yoktu, kuşları duyamıyordum.
Bu yüzden yerimden kalktım ve insanları bulacağımı düşündüğüm yere doğru ilerledim. Gerçi oranın neresi olduğu hakkında bir fikrim yoktu çünkü şehrin bu taraflarında daha önce hiç bulunmamıştım, ama öfke ve duygu seli insanı bir kâşife çevirebiliyordu.
Çok yürümedim, yaklaşık 30 dakika kadar. Sonrasında buraya geldiğim istasyondan metroya bindim ve şehrin içlerine doğru ilerledim. Metroda bile yalnızdım, kimse yoktu. Tüm gece uyuyamamış olmanın acısını çıkarma yerim, bana yalnız olduğumu ve insanların değerli vakitlerini harcayıp görmek istemedikleri yerlerin aslında sadece yarım saat uzaklıkta olduğunu hatırlatan mavi oturaklı metro oldu. Başım sert oturaklarda oldukça rahatsızdı ama aldırmadım, yerde yatacak halim yoktu ve etrafta görünen bir yatak da olmadığı için mağara adamı günlerine geri dönmek zorundaydım.
Metroyla yaptığım kısa yolculuk sonrası evime en yakın durakta indim. Ayaklarım geri geri yürümek istiyorlardı ama anlamsız bir şekilde içimde kelebekler uçuşturan bir heyecana da sahiptim, bu yüzden düşündüğüm şey, korkmuyor ve çekinmiyorken gidip abimle yüzleşmekti. Eve yaklaştıkça zihnimde volkanlar patlıyormuş gibi hissetmeye başladım, çocukluğum, korkularım, sevdiğim şeyler, sevmediğim kişiler, kötü anılarım ve okuldaki kazalarım; her şeyi hatırladım. En küçük ayrıntısına ve hissettirdiği duygulara kadar her şeyi. Zordu ve yanıyor gibi hissediyordunuz, ama anahtarımı çevirdiğimde tek hissettiğim göğsüme oturan bir boşluktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
And Then; | Min Yoongi
FanfictionHer şey, Yoongi'nin yeni şarkısının bir kıza yazıldığının ortaya çıkmasıyla başlamıştı. "Ulaşılmazsın Min Yoongi, ve denizin dibi kadar soğuksun da." © newsun-ah, 2016