multi deki şarkı yı dinleyerek okumanızı tercih ederim.
3 saatlik süren yolculuğun ardından kampa gelmiştik. minibüsden indiğimizde herkes çadırlarını kurmaya ve ısınmak için odun toplamaya başladılar. rüzgar ise bana dönerek;
_hadi yer beğen nereye kuralım çadırımızı.
_çadırımızı mı?
_evet.
_benim ayrı çadırım yok mu?
_maalesef bir tane çadır buldum. ama büyük bir çadır ikimizede yeter.
_pardon rüzgar ben böyle düşünmemiştim.
_nasıl düşünmüştün aslı!
_benimde ayrı çadırım olacak sandım.
_dediğim gibi bir tane varmış.
_rüzgar ben seninle aynı çadırda kalamam.
rüzgar ın yüzünde oluşan kızgın ifadeyle;
_peki o zaman aslı nerede kalacaksın?
_bilmiyorum.
_aslı burada senin samimi olduğun bir arkadaşın yok ve burada herkesin yanında kalacak arkadaşı var seni alacaklarını düşünmüyorum.
rüzgarın dediklerinin doğru olduğunu düşünerek;
_tamam.
rüzgar ın kızgın yüzü bir anda gülümseyerek;
_teşekkür ederim.
ileride bir ağacın altına çadırımızı kurmuştuk.
_işte bu bitirdik çadırımızı.
rüzgara yardım eden ben olmuştum çünkü tek başıma yapabilirim desede becerememişti.
_evet bitirdik.
_bu arada ben aslında çadırı tek başıma kurabilirdim de..
_eeee...
_şeyy oldu.
_ne oldu.
_biraz büyük geldi çadır yoksa gerçekten yapabiliyorum.
_tabi tabi.
rüzgarla birbirimize bakışıp güldükten sonra uzaktan gelen bir ses duyuldu.
_gençler herkes yemeğe.
rüzgar omzuma elini atarak;
_çadır bizi yordu gel yemek yiyelim.
rüzgarın omzuma elini etmış olduğu eli çekerek;
_bir daha böyle yapma.
kızdığımı anlamıştı.
_özür dilerim ben ..
_tamam hadi yemeğe gidelim.
ileride duran masanın etrafına herkes toplanmıştı.yemeklerini alıp gidiyorlardı.bizde masanın başına geldiğimizde masada pilav,çorba,salata vb.. seyler vardı.
_oww bu yemekler..
rüzgara yüzümü çevirerek;
_ne varmış yemeklerde.
_pek sevmem de.. salata hariç.
_rüzgar farkındaysan lokantada değiliz ormandayız ve bu yemekler haricinde nelerin çıkmasını bekliyordun.
_şeyy...
_bunları bulduğuna bence şükretmelisin ormanda bundan daha iyi ne yiyebilirdin ki.
_tamam kusura bakma doğru söylüyorsun.
tabağına almış olduğu salatayla çadıra doğru yürüdük.
yemeğimizi bitirmiştik ve akşam olmuştu herkes çadırına çekilmişti ben ise çadırdan çıkıp ağır ağır yürüdüm.arkamdan bir ses.
_aslı beni yalnız mı bırakacaksın.
rüzgarın beni hiç yalnız bırakmaması hoşuma gitmiyordu çünkü gerçekten yalnız kalmaya ihtiyacım vardı ama buna rüzgar izin vermiyordu.
_rüzgar yalnız dolaşmak istiyorum.
rüzgar bu cevabı beklemiyormuş gibi;
_dikkat et o zaman kendine diyerek çadıra geri girdi.
ben ise çadırdan epey uzaklaşmıştım. ve karanlıkta önümü göremiyordum.
önümde duran arabanın ışığıyla arabaya doğru baktım. arabanın içinden tanıdığım ama yüzünü tam göremediğim için kim olduğunu çıkaramadım.
arabadan inen kişi Ahmet ti. şaşkınlığımı farketmiş olan Ahmet elinde çadırla;
_aslı ne işin var.
şaşkınlığımı tutarak;
_şeyy...
_gecenin bu vakti dışarıda durmamalısın.
_ben hava almak için çıkmıştım.
_ama çok uzaklaşmışsın. gel gidelim çadıra.
ahmetle çadırların olduğu yere doğru ilerliyoduk.
_iyileşmişsin sevindim.
_evet iyiyim.
sonunda çadırlar görünmüştü. Ahmet;
_senin çadırın nerede?
_ileride ben giderim.
_olmaz ben götürüm.
_hayır Ahmet ben giderim uzakta değil zaten.
_olmaz hem ben senin çadırına yakın yerde kurarım çadırımı buralar çok uzak.
daha fazla dayanamayarak ahmetle birlikte çadıra doğru yürümüştük. fakat korkuyordum çünkü rüzgarla aynı çadırı paylaştığımızı görürse...
_tamam çadırım burası.
_öylemi. bende şuraya kuruyum o zaman.
Ahmet iki adım ileriye çadırını yerleştirirken çadırdan rüzgar çıkmıştı. olamaz.
_aslı girsene içeri.
rüzgarın sesiyle Ahmet işini bırakarak bana doğru döndü. rüzgar ahmeti görmüştü.
_oo Ahmet hoş geldin. yarın gelirsin diye düşünüyordum.
Ahmet rüzgarın sorusuna cevap vermeyerek gözlerini yüzüme dikmişti.
rüzgar çadırdan çıkarak;
_aslı gir içeri hava soğudu. üşümüşün.
rüzgar elimi tutmuştu. elimi hemen çekmiştim. rüzgara sert bir şekilde bakmıştım.
Ahmet gözlerini üzerimden çekerek;
_aslı rüzgarla mı kalıyorsun.
tam cevap verecektim ki rüzgar söze girdi.
_evet aslı ya çadır yoktu. o da benimle kaldı.
ahmete dönerek;
_ben istemedim Ahmet kalmayı rüzgar ısrar edince...
Ahmet kolumdan tutarak koştu o koştukça bende koşuyordum. elimi çok kötü bir şekilde tutmuştu.
_Ahmet kolum acıyor.
Ahmet biraz daha ilerledikten sonra bir dere kenarında durdu. ve bağırarak şu sözleri söyledi;
_?????...
SELAM canlar! yb le geldim umarım beğenmişsinizdir. ama şuan bana en heyecanlı yerinde bıraktın diye kızıyorsunuz. ama merak etmeyin 2-3 gün gelir. oy ve yorum yapmayı unutmayın.
bybyyy....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞMAYAN GÜNEŞİM
Ficción GeneralSizin üzerinize hiç güneş doğdu mu? yüzünüze sıcak bir ışık yaydı mı? güneşle birlikte gülümsediniz mi? çığlık atıp; ısıt beni mutlu et DOĞMAYAN GÜNEŞİM dediniz mi? peki bu güneşin bir aileye doğmadığını düşünün.. Güneşle ısınamadığını güneşle birl...