Ahmetle şöminenin başında aşk dolu anlarimiz devam ederken bir ses duyuldu. Başımı ahmetin kolundan kaldırıp sesin geldiği tarafa baktım. Ahmete dönüp;
"Az önceki sesi duydun mu?
"Evet duydum.
Ses gerçekten çok büyüktü. Sanki elinde tabak tutarsinda dengenin kaybedip düşürüverirsin ya işte öyleydi. Birseyler kırılmış gibiydi.
"Bu çok büyük bir ses.
"Evet öyle.
Ahmet ayağa kalkarak sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladı.
"Dur bende gelicem.
"Aslı sen burada kal.
"Ahmet lütfen yalnız gitme.
Ahmet bana bakıp "peki "diyerek elini uzattı. Elinden sımsıkı tutup Merdivenlerden çıkmaya başladık.
Ta ki merdivenin birinci basamağına basana kadar arkadan bir ses duyuldu.
"Ben buradayım.
Gelen sesle şoka uğramıştım. Ahmet le birbirimize bakıp yavaş yavaş arkamiza döndüğümüzde elinde fenerle bir çift mavi gözlerle karşılaştık.
Bu rüzgardı.
Elim ayağım titrerken "sen" diyebildim sadece ahmet ise elimi bırakıp lambayı açtı ve rüzgarın üstüne yürüdü yakasından tuttuğu gibi kafayı geçirdi. Rüzgar aldığı sert vuruşla biraz sendeledikten sonra,
"Merak etme seninle bir derdim yok bana aslı yı ver .
Bana aslı yı ver ne demekti ya o kadar kolay mıydı?
"Ne demek ln aslı yı ver aslının bundan sonra yüzünü bile gormeyeceksin.
"Öylemi . Ahmet sen tam bir buda la nin tekisin.
Ahmet ağzına bir yumruk daha attıktan sonra;
"Kim olduğum seni ilgilendirmez.
"Hahahahahah. .. dedi ağzından çıkan kanla.Ahmet sinirinden burnundan solarken ben ise şok olmuş şekilde bakmayı kesip ahmetin yanına gittim.
''yeter öldüreceksin.
''gebersin pislik.
ahmetin kötü bir şey yapmasından korkarken rüzgar ise zorda olsa ayağa kalkıp benim yanıma gelerek elini uzattı;
''aslı benimle gel.
ben rüzgardan uzaklaşırken rüzgar üstüme yürüyordu.ahmet rüzgarın havada kalmış olan elini tutarak kıvırdı. rüzgar büyük bir çığlıktan sonra;
''zorla söylettireceksin Ahmet.
Ahmet soru soran gözlerle rüzgara baktı.
''cemre ile aslıdan önce sevgili olduğunu anlatıyım istersen.
ben şaşkın gözlerle ahmete bakarken Ahmet ise rüzgara bakıyordu.
''yeter sus.
ben ise neler olduğunu merak ederek;
''anlat rüzgar.
rüzgar derin bir nefes alarak koluyla yüzünü sildi ve;
''1 yıl önce.. Ahmet cemre ye aşıktı. tabi o zaman ahmetle aramız çok iyi olduğu için bana herşeyini anlatırdı.
montunun cebinde duran su şişesini çıkararak büyük bir yudum su içti. ben ise merdivene yığılmış ellerimi başımın arasına almış rüzgarı dinlerken ahmeti ise rüzgara sus diyip duruyordu. rüzgar ise susmuyor anlatıyordu. her cümlesinde canımı yakmaya devam ediyordu.
''o zamanlar bana cemre için büyük bir aşk teklifi yapacağını söyledi ve benden yardım aldı. herşeyi ayarlamıştı. sana şimdiki yaptığından da güzel sürprizler yapmıştı. ben ise cemreyi alıp ahmete getirmiştim. ve oradan uzaklaşmıştım ta ki arabama binene kadar.. cemre yüksek sesle bağırıyordu Ahmet ise susturmaya çalışıyordu.. ben daha fazla dayanamayıp bunların yanına geldim ama Ahmet beyi cemre nin dudaklarında gördüm.
gözümden akan yaşla başımı kaldırdım ve ahmete baktım.
''ne..
hıçkırıklarımın arasında çıkmış olan sesim ahmeti olduğundan fazlasıyla üzmüştü. biliyordum. Ahmet yanıma çömelip ellerimi tutmaya çalıştı ama onu iterek rüzgara anlat dedim.
''cemre ahmeti çekmeye çalıştıkça Ahmet daha fazla geliyordu ben cemrenin yardıma ihtiyacı olduğunu bildiğim için ahmeti iterek;
''yeter artık bırak kızı'' dedim ama Ahmet cemre ye yalvaran gözlerle bakıyordu ki cemre ona söyle dedi;
''Ahmet ben seni değil rüzgari seviyorum.
o an bende şaşırmıştım. gözlerim cemreye kayarken bunlar gerçek mi diye bakıyordum. cemre ise bana sarılıp onu sevmemi istedi. ama ben o zaman seni seviyordum sen çok sessiz kızdın okuldakiler pek seni tanımazdı ama ben seni her gördüğümde elim ayağıma dolaşır ne yapacağımı bilemezdim. hatırlıyor musun aslı bir keresinde sana bahçeden papatya koparmıştım ve saçına takmıştım. o zaman seni sevdiğimi görmeni istedim ama sen o zaman o kadar masumdin ki bunu göremedin. ama şimdi seni sevdiğimi görüyosun. artık bu piç ahmeti bırak da gel yanıma. merak etme cemre artık beni sevmiyor şuan başkasıyla flört ü var ve haftaya nişanları var .
ben şaşkın şekilde rüzgara bakarken rüzgar elini tekrar uzattı. gözlerimi Ahmete çevirdiğimde bana arkası dönük olarak duvara yaslanmış ağlıyordu.
rüzgara bakıp;
''rüzgar git burdan! dedim.
rüzgar şok olmuş şekilde bana bakarak;
''hala neyi bekliyorsun aslı.
''rüzgar yalvarırım git.
rüzgar havada kalmış elini indirerek ;
''peki öyle olsun. senin için . dedi ve çıkıp gitti.
rüzgar gidince Ahmet yanıma geldi ve oturdu.
''beni dinle.
''sus..
''seni seviyorum.
'' hayır sevmiyorsun..
''aslı.. herşeyi anlatacağım.
''neyi cemreyle nasıl flörtleştiğini mi?
''yapma böyle.
gözlerinden dökülen yaşlar zemine akıyordu. içim acıyordu.
''hoşcakal.
oturduğum yerden güçlükle kalkıp sendeleyerek mantomu aldım kapıdan çıkmadan önce ahmetin yanıma gelip elimi sımsıkı tutup sarıldı.
ahmeti ittim ve tokat atıp;
''keşke söyleseydin .
dedim ve hızlı bir şekilde kapıya koştum kapının yanında duran aynaya baktığımda makyajımın aktığını ve gözlerimin etrafının simsiyah olduğunu farkettim kendime iğrenerek baktım ve kapıdan çıktım.
...................
bölüm sonu..
slm canlar nasıl buldunuz umarım beğendiniz süper gelişmeler oldu diye düşünüyorum . diğer bölüm uzun olacak bunun için söz verdim ama biraz geç yayımlayabilirim. çünkü sınavlarım başlıyor bunun için soru sormayın yb ne zamn diye yazınca yayımlarım. bu arada iremçlk adlı kişinin sen ile ben yani biz adlı kitabına oy verirseniz sevinirim yb gelmesi o kitaba oy vermenize bağlı zaten daha yeni 1 bölümden oluşuyor kimin oy verdiğini öğrenirim herkes oy verdikten sonra yb yazmadıysam bile ne yapar yazarım yayımlarım bu arada diğer bölüm ekşın olacak .. sizleri seviyorum hoşcakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞMAYAN GÜNEŞİM
General FictionSizin üzerinize hiç güneş doğdu mu? yüzünüze sıcak bir ışık yaydı mı? güneşle birlikte gülümsediniz mi? çığlık atıp; ısıt beni mutlu et DOĞMAYAN GÜNEŞİM dediniz mi? peki bu güneşin bir aileye doğmadığını düşünün.. Güneşle ısınamadığını güneşle birl...