( multi:babamın emanetiyim şarkısı bölümü bu şarkıyı dinleyerek okursanız güzel olur seveceğinizden eminim :) iyi okumalar...)
O gün ahmet in evinde kalmıştım. Özellikle alev hanımın isteği ile annemden ve babamdan izin istemişti. Babamın pek gönlü razi olmasada annemin ısrarı ile kabul etmişti.
O akşam ahmetin odasında yatmistik. Ahmet yatağına yatmadan önce dolaptan bir tane daha yastık çıkardı ve kocaman iki kişilik yatağının diğer tarafına koydu. ardından üzerindeki bluzu çıkardı.
gözlerimi kapatıp arkamı döndüm.arkamdan büyük bir kahkaha atarak;''sen şimdiden bakamıyorsun bile...
hiç ses çıkarmamıştım...
''tamam dönebilirsin arkanı.
arkamı döndüğümde sadece üstünde atleti vardı.ve gördüğümle şoka girdim kocaman kasları..
''hani giyinmiştin.
''aşkısı bırak çocuksu tavırlarını..
susmuştum..
''evet gel bakalım aslı hanım!
''ne yani beraber mi yatacaz.
Ahmet gözlerini kocaman açarak;
''bir mahsuru mu vardı?
''canım evlenmeden yatamayız beraber.
yattığı yerden doğrularak;
''aslı sen ciddi misin?
''evet.
yataktan kalkıp benim yanıma geldi ve yüzünü bana yaklaştırarak;
''ayıp oluyor ama..
nefesi ile kaskatı kesilmiştim. nefesi sanki odun kokuyordu :) şaka ama beni etkileyecek bir nefesi vardı.elimden tutarak beni yatağa sürüklemişti.
''ne yapıyorsun yaa..
''yatağa yatmana yardımcı oluyorum.
''ben çocuk değilim..
kollarımı bırakarak;
''hadi yat bakalım.
''pijamam yok.
''ha doğru.. hmm dur bakalım..
dolabına giderek bir pijama verdi.
''bu olur sanırım.
pijamayı alıp banyoya gittim orada değiştirecektim. üstümü değiştirdiğimde yatağa gittim ve yattım. yanımada Ahmet yatmıştı.
Kollarını bedenime sardı. Ve elleriyle kafamı tutup kendine çevirdi.
Gözlerim gözleriyle buluştu ardından dudakları m kendimi geri çekmeye çalıştığımda kendisi yaklasiyordu. Daha fazla dayanamayarak bende karşılık verdim.
.......
Sabah kalktığımda ahmet horlayarak uyuyordu. birkaç dürtmemle uyanmamıştı. bende odadan çıkıp mutfağa gittim ve bir bardak su aldım şimdiden neler yapacağım aklınıza gelmiştir. evet suyu ahmete dökecektim ve döktüm bile..suyu dökmemle yataktan fırlaması bir oldu gözüne gelmiş suyu eliyle ovalayarak;
''ne yaptın aslı..
ben ahmetin bu durumuna gülerken kendiside sinirlenmiş bir şekilde bana bakıyordu. benim gülmeme daha fazla dayanamayarak ayağa kalktı ve beni kovaladı yatağın etrafında koşuşturmamız beni yormuştu ve kendimi yatağa attım. Bu sefer beni gidiklamaya başladı. Bırak dediğimde bana;
"Bir öpücük verirsen dedi.
Bende yanağına kocaman bir öpücük kondurdum ve;
"Oldumu?
"Oldu. Dedi yüzündeki bir damla yaş yüzüme süzülünce ...
......
Sabah kahvaltıya indiğimizde herkes masaya oturmuştu. Bende biryere oturduktan sonra ahmet de yanıma oturdu. Ahmetin babası hakan bey elindeki gazeteyi bırakarak;
"Günaydın. Dedi şefkat dolu sesiyle..
Bizde Günaydın dedikten sonra tabağından zeytin aldı ve yutkunduktan sonra konuşmaya başladi.
"Çocuklar buyrun sizde yiyin.
Elime önümde duran Çatal i alarak masada duran peynir zeytin vs.. koymaya başladım. Alev hanim;
"Aşkım söylesene artık.
Hakan bey içmiş olduğu çayı yutarak bize birsey söylemek için konuşmaya başladi.
"Gençler rüzgar. ..
İçtiğim çayı zor yutkundum rüzgar ismini duyunca neyse hakan beyi dinlemeye başladım.
"Avukatım rüzgarın seni kacirmasindan sonra rüzgarın hapiste kalması için uğraştı.
Ahmet söze girerek;
"Hapiste kalacak mi peki?
"Evet ama..
"Ne oldu baba..
"1 ay hapiste kalacak ve daha sonra çıkacak.
Gerçekten suan çok kötüydüm ahmet de öyle herkes üzgündü. Çünkü 1 ay çok kısa bir sureydi. Rüzgar hapisten çıktıktan sonra eminim tekrar bize musallat olacaktı. Ahmetle birbirimize bakistiktan sonra ahmet hızla kalkıp odasına gitti bende müsade istedim ve ahmetin peşinden gittim.
Ahmet odanın içinde dolaniyor ellerini duvarlara vuruyordu ve sürekli 1 ay diye tekrarliyordu.
Ahmeti tutup ben durdurdum "yeter!!"ahmet bana baktı ve sarıldı bende ona sarildim.''herşey geçecek..
nefesim nefesine değerken Ahmet sakinleşmeye çalışıyordu.
''hiçbirşey geçmeyecek aslı.. o hapisten çıktıktan sonra tekrar bize zarar verecek.
''yaa zaten biz buralardan gidecez ki..
''rüzgar bu aslı nereye gitsek bulur bizi. çünkü aşağılık herifin içine sinmiş kötülük.! bize kötülüğü yaşatmadan bırakmaz peşimizi..
gözlerimden süzülen yaşları Ahmet silerken ''ağlama canım acıyor''
ağlamamaya çalışıyordum ama olmuyordu. maalesef olmuyordu. gözlerim artık bu yükü kaldıramıyordu bedenimde..
biz dünyaya ne için geliriz ki mutlu olmak için peki mutluluğumuzu bozanlar ne için geldi bu dünyaya.. evet şeytanlık yapmak için..
ahmetle başlarımız birleşmişti elleri yanağımdaydı.
''seni seviyorum..
''ben seni daha çok..
''seni mutlu etmek benim görevim.
''nerden çıkardın bunu.
''baban dedi. başını kaldırdı.
''babam mı?
''evet..
''ne dedi..
''kızıma iyi bak. aslı..
''efendim?
''sen bana babanın emanetisin ..
güldüm oda güldü bakıştık gözlerimizin derinliklerine baktık belki kötü günler görecektik ama gözlerimiz mutluluğun bizi beklediğini söylüyordu..
BÖLÜM SONU
yb geldi umarim beğendiniz bundan sonra Ahmet ile aslıyı neler bekliyor düşüncelerinizi söylersniz sevinirim haa bide multideki şarkıyı nasıl buldunuz.. ben çok beğendim ve sizinde dinlemeniz gerektiğini düşündüm.. yb de görüşmek üzere hoşcakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞMAYAN GÜNEŞİM
General FictionSizin üzerinize hiç güneş doğdu mu? yüzünüze sıcak bir ışık yaydı mı? güneşle birlikte gülümsediniz mi? çığlık atıp; ısıt beni mutlu et DOĞMAYAN GÜNEŞİM dediniz mi? peki bu güneşin bir aileye doğmadığını düşünün.. Güneşle ısınamadığını güneşle birl...