33

13.6K 645 2.3K
                                    

Akşam saatlerinde gözlerimi açtığımda farklı hissediyordum, karamsar ve katılaşmış kalbim küçük bir köşede kapısını kapamış kendi halinde olan mutlu tarafı gün yüzüne çıkarmıştı bugün ilk kez. Onun yanında uyandığım belki de en normal gündü bugün, göğsünde güvenle uyandığım ilk andı.

Sanki oksijenmiş gibi burnumu gömdüğüm boyundan gelen kokuyu daha da içime çektim. Yine aynı şey oluyordu işte bir yandan karnıma ağrılar giriyor bir yandan da içim kıpır kıpır oluyordu. Ellerimi ensesine koyup kendime çektim biraz daha, bunu neden yaptığım hakkında bir fikrim yoktu ama bu adamın yanında tuhaf hissediyordum. Ne kadar yakın olursam olayım hep uzağımdaydı sanki, beni deli gibi ürkütse de ona yakın olmak için daha da çekiyordum onu kendime. Elleri bel boşluğumu bulup boynuma derin bir öpücük bıraktığında huylanıp geri çekildim.

Favorilerini okşarken kendinde olup olmadığını merak ediyordum ama o uyanık olduğuna dair hiçbir tepkide bulunmuyordu. Kullanıldığı o şeyden sonra nasıl bir tavırda olacağını kestiremiyorum, karşılaşacağım tepki beni ürkütse de onunla bunun hakkında konuşmalıydım.

"Harry?" Diye seslendim hâlâ boynuma derin nefeslerini bırakan adama.

"Hmm." Ellerimi saçlarına çıkarıp okşadım ve yüzünü görmek için ona doğru eğildim.

"Uyanmayacak mısın?" Cevap vermeden birkaç kez daha derin bir nefes alıp kafasını kaldırdı, yüzünü yüzüme yakınlaştırken yeşil gözlerinin keskinliğini üzerimde hissediyordum. Yorgun ve uyku mahmuru görünüyordu, bunun uyuşturucudan olduğunu anladığımda kalkmaya çalışmak için altında kıvrandım.

"Çok açım." Dedi bedenime bakarken. Gözleri belli bir yerde durmuyordu, tuhaf bir ruh hali içinde gibiydi. Bazen duygusal bazen öfke dolu bazen de hiçbir şey olmamış gibi mutluydu. Ereksiyon halindeki üyesini erkekliğime sürdüğünde gözlerim büyümüştü, ellerimi omuzlarına koyup tetikte bekledim.

"Şu an buradayım." Dedim gözlerimi gözlerinden ayırmadan. Bacaklarımı açıp arasına yerleştiğinde kıpırdamama engel olmuştu.

"Beni zorluyorsun. Sınırlarımı ve sabrımı çok fazla zorluyorsun." Alt tarafını erkekliğime bastırdığında yutkundum. Kafamı salladığımda içimde bir şeyler beni tetikliyordu, bu dürtüye karşı koymak imkansızdı. "Zorluyorsun ve bunun sende farkındasın değil mi Louis?" Tanrım, bana sürtünüyordu. Kafamı iki yana salladım konuşabileceğimi sanmıyordum. Üstümdeki bluzu hızla çıkarırken göğüs ucumu çimdikledi. "Değil mi?"

"Oh tanrım evet." Gözlerimi kapattığımda yeniden bana sürtündü.

"Gözlerini aç." Zorla araladığımda tek elini pantolonuma atmış ve düğmesini açmıştı. Kalçalarımı kaldırıp indirmesine yardımcı olurken sertleşmeye başlayan penisimde onun büyük aletini hissedebiliyordum. Üzerimizde yalnızca baksırla birbirimize sürtünürken ellerimi sırtına çıkarıp onu kendime çektim. Elleri kalçamı bulup yoğururken dudakları dudaklarıma kapanmıştı, büyük bir hırsla emiyordu ve ona karşılık vermekte zorlanıyordum. Tek elini kalçamdan çekip çeneme koyduğunda yatakta daha da çok gün yüzüne çıkardığı dominatlığının üzerinde olduğunu görmüştüm. Dudaklarımı öpmüyor, sömürüyordu. Ağzımı açıp dilini kabul ettiğimde yumuşak ve pütürlü dili damağımın üzerinde, dişlerimde ve son olarak dilimde gezindi. Dilimi dilinin arasına alıp emdiğinde ikimizden bir inleme kopmuştu, iç çamaşırlarımızı ne ara çıkardığını bilmediğim bir anda çıplak erkekliğimin üzerinde hissettiğim devasa penisle dilini ısırdım. Bu onu daha da şevke getirmiş olacakki nefessiz kalmamızı umursamadan dudaklarımızın çıkardığı sesi arttıracak şekilde emmeye devam etmişti.

Aşağı yukarı hareket edip alt tarafımı ona sürdüğümde dudaklarını dudaklarımdan ayırıp boynuma yöneldi. Elimi saçlarına koyup onu oraya bastırdığımda boğazından erkeksi bir homurtu yükselmişti. Ağzıyla içine doğru çektiği tenimi serbest bırakmış beklemediğim anda keskin dişlerini derimle buluşturmuştu, acı ve zevkle inlediğimde geri çekilmiş ve yaptığı eserine memnuniyetle bakmıştı.

Come Here Boy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin