"Cameron"

1.5K 116 15
                                    

Çıkış zilini duyduğumda tuttuğum nefesi keskince dışarı verdim. Kitaplarımı önceden topladığım için çantamı omzuma takıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve kapıya doğru kalabalığın arasında kaybolmadan ilerlemeye çalıştım. Boyum kısa olduğundan önümdekilerden ne kadar çıkışı göremesem de kalabalığı takip ederek kapıyı bulmuştum. Sınıftan kendimi atar atmaz duvara yaslandım ve biraz soluklandım.

Koridorun boşalmasını beklerken bir yandan telefonumu arıyordum. Çantamın en dibinden çıkartıp mesaj var mı diye baktım. Platoniğimden 12 mesaj vardı.

Bilinmeyen Numara: Bana kızgınsındır ve haklısın da

Bilinmeyen Numara: Ancak sevilmeme korkusu ne demek biliyor musun?

Bilinmeyen Numara: Her başını yastığa koyduğunda "ya beni sevmezse" korkusunu?

Bilinmeyen Numara: Her açılmaya kalktığımda önümde engeller oldu.

Bilinmeyen Numara: Üzgünüm, Destiny

Bilinmeyen Numara: Aşamadım

Bilinmeyen Numara: Daima hayallerle yetindim

Bilinmeyen Numara: Sana sarılıp başımı boynuna gömdüğüm ve kokunu içime çektiğim hayallerle

Bilinmeyen Numara: Eğer bana yardım edersen o duvarları aşabiliriz

Bilinmeyen Numara: Ancak tek başıma gücüm yetmez Destiny

Bilinmeyen Numara: Ne olur tek mutluluğumu, seninle tek iletişim yolunu elimden alma

Bilinmeyen Numara: Yalvarırım

Okuduğumda bana olan temiz ve saf aşkı beni duygulandırmıştı. İlk defa beni kaybetmeye korkan biri vardı ve onu kaybetmeye niyetim de yoktu.

Destiny: Seninle konuşmak iyi geliyor platonik

Destiny: O duvarı BİRLİKTE yıkacağız.

Telefonumu kilitleyip çantama attım. Ve gülümseyip boş koridorda ilerledim. Çıkışa ulaştığımda Cameron ile karşılaştım. Kapının önünde sırıtıp duruyordu. Beni görünce bana doğru sallana sallana geldi. "Sara eve gitmeyeceğini söyledi. Ve anahtarı bana bıraktı. Nick ile takılacakşarmış," gözlerimi devirip Cameron'a bir adım daha atıp teşekkür ettim ve anahtarı elinden aldım.

Gülümsedi ve "Beraber yürümeye ne dersin?" Tek başıma gitmeyi ben de istemediğim için teklifini geri çeviremedim. Merdivenlerden inerken tek kelime bile etmemiştik. O ise arada bana bakıyor ve gülümsüyordu. Ne kadar rahatsız olsam da belli etmemeye çalışarak ilerlemeye devam ettim. Okulun kapısına yaklaşık 20 adım kala duraksadı ve bana döndü. Bende o sırada tam önünde durdum ve yüzüne baktım.

"İyi misin?" Gülümsedi ve başını aşağı yukarı salladı. Dudaklarını diliyle ıslattığında gözlerini bırakıp dudaklarında topladım dikkatimi. O kadar dolgun ve yumuşak görünüyordu ki. Kendimi kaybedip nereye baktığımı unutmuştum. Ta ki konuşmaya başlayana dek "Düşünmüştüm de belki birlikte vakit geçirebiliriz?" Kafamı dağıtmayı bende isterdim ancak dinlenmeye ihtiyacım olduğunu düşünmüştüm.

Tam teşekkür edip geri çevirecekken masum bakışlarına aldanıp dudaklarımdan dökülen kelimenin "olur" olmasına şaşırırken gülümsemesi beni başka kıyılara sürüklemişti. Yeniden yürümeye başladığımızda sürekli aklıma gelen platoniğim oldu. Ya üzülür de bana mesaj atmayı keserse? Onun kim olduğunu öğrenemeden bunun olmasını istemiyordum.

Acaba beni nereye götürecekti?

Bölüm sonu

Çok çok kısa oldu ancak yetiştirmek içindi.

Bölümleri uzatmaya başlıyorum.

Neyse vote & yorum lütfen

Öpüldünüz:**







Excellent | Cameron DallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin