Başını omzuma yaslayıp sürtündü. ''Seni ilk gördüğüm günü hatırlıyorum,'' ikimiz de aynı anda kıkırdadığımızda anlatmaya başladı. ''Teneffüstü, kola tenekesini çöpe atacaktın. O sırada içinden kedi fırlamıştı,'' kıkırdamalarım kahkahalara dönüştüğünde susup başını kaldırdı ve bir süre beni izledi. Bu ne kadar utanç verici olsa da kendime engel olamıyordum. Bir kere başladı mı durduğumu hatırlamıyorum.
"Çok güzel gülüyorsun," dediğinde duraksayıp gözlerine baktım inanmaz bir biçimde. Yalan söylüyordu.
"Anlatmaya devam et," deyip başımı eğdiğimde çenemden tutup kaldırdı ve kızarmış yanaklarıma baktı.
"O kadar narinsin ki..." beni utandırmak için elinden geleni yapıyordu.
"Cameron," dediğimde kıkırdayıp tekrar başını yasladı omzuma.
"Kedi üzerine atlamıştı ve tişörtüne tırnaklarını geçirmişti. Sen çığlık atıp etrafında daireler çizerken ben gelip seni sakinleştirmiş ve kediyi üzerinden almıştım. Kediyi azarlarken Bay Steve gelip kedinin kendisine ait olduğunu söylemiş ve bana ceza vermişti."
"Ne? Ceza mı? Benim neden haberim yok?"
"Ben istedim," yanaklarından tutup başını kaldırdım ve gözlerini gözlerime diktim.
"Ne yaptın?"
"Kediyi çöpe benim koyduğumu ve senin bir suçun olmadığını söyledim," bu kadar rahat tavırlar takınması sinirlerimi hoplatmıştı.
"Sen masumdun. Ben de öyle. Bunu anlatabilirdin! Ceza alınacak bir durum yok, aptal!" Omuz silkti. Sadece omuz silkti.
Ortalığa uzun bir sessizlik hakim olmuştu. İlk defa bu kadar uzun sürmüştü.
"Kendini benim için bu kadar hırpalamamalısın," dediğimde kaşlarını çattı ve yüzü sinirli bir hal aldı. Daha önce, hatta kavga ettiğimizde bile bu kadar sinirlenmemişti. Hatırlamıyordum.
"Eğer birini gerçekten seviyorsan, ayakları çıplakken yerdeki cam kırıklarına basmasını önlemek için, cam kırıklarının üzerine yatman gerekir. Ben de bunu yapıyordum. Hayatımı sana adadım Destiny. Belki de bunun bir hata olduğunu düşünüyorsundur. Ama şunu bilmelisin ki yaptığım en kusursuz hatasın sen. Pişman olmadığım tek kusursuz hatasın," cümleleri teker teker dudaklarından dökülürken susup dudaklarının hareketini izledim. O kadar güzel ve akıcı bir konuşması vardı ki... Ben susayım yıllarca o konuşsun hissi veriyordu insana.
"Peki ya sevilen kişi seven kişiye kıyamıyorsa?" Kıkırdayıp bir süre düşündü.
"O zaman el ele cam kırıklarının üzerinde yürürler. Bedenleri bir olur tek bedende kolaylıkla aşarlar kırıkları. Hasar görmeden," başımı sallayıp başımı omzuna sürttüm. "Eğer senden bir şans isteseydim, cevabın ne olurdu?"
"Ne için?" Cevabını beklerken ayaklarımı sarkıttığım yerden sallandırdım.
"Şey... Sen ve ben için," başımı kaldırıp geriye kaydığımda nefesini dışarı verdi. "Bu hayır demek oluyor," hayal kırıklığına uğramış bir görüntüsü vardı.
"Evet Cam, eğer bir şans isteseydin. Sana onu hemen burada verirdim," dediğimde yüzünde oluşan gülümseme dünyalara bedeldi. "Gerçekten mi?" Hala bir umut olduğuna inanmak istese de o kırılmıştı. Güvenmesi kolay olmayacaktı.
"Gerçekten," gözlerimi kırpıştırdığımda kollarını belime sardı ve beni göğsüne sakladı. Kokusunun uyuşturan tonlarına kendimi bıraktığımda nefes alış verişleri de katıldı buna. Göğsünün hareketi beni benden alıyordu.
Aklıma gelmişken rüyalarımı sormak iyi bir fikir olabilirdi. "Kaç gündür kabus görüyorum. Beni bırakıp gidiyorsun," titrek sesimle başladığımda kolumu yavaş harekerlerle okşuyordu.
"Rüyalar gerçeklerin zıttıdır, Des."
"Biliyorum, biliyorum... Ama aklımı kurcalayan bir husus daha var. Bana bir şeyler anlatmaya çalışıyorsun. Zeki olduğumu ve bir sırrı anlamam gerektiğini defalarca dile getirdikten sonra kollarıma yığılıyorsun. Bilmem gereken bir şey mi var?" Kollarını ve kendisini geri çektiğinde bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. "Aramızda sır ya da yalan. Hiçbir zırvalık olmamalı, anlıyorsun değil mi?" Başını onaylarcasına sallayıp gözünü ovuşturdu.
"Dediğim gibi sadece bir rüya. Bu kadar kafaya takmamalısın."
"Pekala, sır yok?"
Yutkundu ve tekrarladı.
"Sır yok."
Bölüm sonu
Dersler ve hayatımdaki birkaç sorun varken ilham gelmiyor ama deniyorum. Beni bağışlayın çok kısa oldu ama gerçekten sıkıştım duvarlar arasında. Bana yardımcı olup yeni bölümler hakkında fikir verin lütfen.
Ve şu oy konusu var. Artık düzene girmezse, okuyan oy vermezse askıya alacağım.
Sizi seviyorum ♥

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Excellent | Cameron Dallas
Teen Fiction"Sen benim gökkuşağımsın. Ve eğer gökkuşağını seviyorsan, yağmura katlanmak zorundasın."