''You're my hero''

992 91 13
                                    

Uyandığımda Cameoron'ın odasındaydım. Ne ara buraya gelmiştim? En son hatırladığım sarıldığımızdı. Gerisi yoktu.

Yattığım yerden doğrulup kapıya doğru ilerledim. Etraf çok sessizdi. Merdivenlerden aynı sessizlikte inerken seslendim ''Cameron?'' ayak sesleri sesime eşlik ettiğinde mutfaktan gülerek çıktı ve son basamaktan da indiğimde önümde durdu. ''Günaydın,'' dedi neşeli bir tonla. Bu ton favorimdi. Kollarını doladığında gözlerimi kocaman açtım ve idrak etmeye çalıştım. Ne oluyordu?

''Sana kahvaltı hazırladım,'' ayrıldığımızda küçük bir çocuğun annesini pamuk şeker almak için çekiştirmesi gibi elimden tutup mutfağa sürükledi. Masaya baktım. Çok özenli hazırlanmıştı. Yüzüne bakıp gülümsemesine karşılık verdim ve çektiği sandalyeye oturdum. Arkamdan dolaşıp karşıma oturduktan sonra ''Nutella sevmediğim için koymadım. Ama sen seviyorsan senin için koyabilirim,'' dediğinde dudaklarımı dişledim ve sofraya bakmaya devam ettim. 

''Bende pek sevmem zaten. Hem sen yemezsen bende yemem,'' diye karşılık verdiğimde boynunu eğip gülümsedi. Ona böyle şeyler söylemeyi çok seviyordum çünkü o kadar güzel gülümsüyor ve utanıyordu ki. 

Önümdeki tabağa yiyeceğim kadar yiyecek aldım ve yemeye başladım. Beni izlemesi kızarmama neden oluyordu ve ne kadar rahatsız edici olsa da sesimi bile çıkarmadan görmemezlikten geliyordum. ''Dün akşam odaya nasıl geldim?'' sorduğum soruyla başını kaldırıp gözlerimin içine bakarak yanıtladı. ''Dizlerimde uyuya kalmıştın. Ne kadar huzurlu bir his olsa da rahat etmen için mecburen seni odaya çıkardım,'' bu sefer ben başımı eğmiştim. Gözlerimin içine bakarak dünyanın en güzel cümlelerini kuruyorken utanmamak mümkün müydü? Midemde penguenler parti verirken yanaklarım tabağımdaki domateslerden farksızdı.

''Ne kadar unutmaya çalışsam da bunu sana söylemek istedim. Beni Nick'in elinden kurtardığın için sana minnettarım. Eğer yetişmeseydin...'' huzursuzca kıpırdandım ve yutkundum. Geriye yaslanıp parmaklarımla oynadığımda o huzur verici sesiyle konuştu.

''O pisliğin kıçını tekmelemek harikaydı...'' hala tırnaklarımla oynuyordum. ''...bak, Destiny. Eğer yine olsaydı yine yapardım. Sana en ufak bir temasta bulunan kişiyi bile öldürmek isterken o şerefsizin sana yaptıklarını asla yanına bırakmayacağım,'' başımı kaldırıp dudaklarımı araladım. Ancak ne diyebilirdim ki? Ağzımı geri kapatıp tabağımla oynamaya başladım bu sefer.

''Bak sana ne anlatacağım. Hani senin hala sakladığın o kırmızı defter var ya. Hani Joe sana doğum gününde vermişti.  Onu ben yazmıştım. Her gece uyumadan onu yazmak için uğraştım biliyor musun? Verecektim ancak o zamanlar Joe ile çıkıyordunuz. Yapamadım. Onu Joe'nun dolabına koydum sana vermesi için. Hani onun yazdığını sandığın defter var ya, onu sana ben yazdım.'' Olanlar gözümün önünden bir şerit gibi geçerken ağzım şaşkınlıktan açılmıştı.

Her kötü hissettiğimde okuduğum, ayrılınca bile tek atmadığım defteri, Cameron mı yazmıştı? Çenem kasılmıştı. Söyleyeceğim kelimeler boğazımda takılı kalmıştı. ''Cameron,'' dudaklarımdan dökülen tek şey adı olmuştu. Şu an ona sıkıca sarılıp ağlamak istiyordum. Kendimi tutamayıp ayağa fırladığımda o da ayağa kalktı. Kollarımı boynuna doladım hızla ilk başta şaşırmış olacak ki bir süre idrak etmeye çalıştı. Gülümsediğini hissettiğimde elleri belime dolandı. O kadar sıkı sarılıyordum ki boğulacaktı. Başını boynuma gömdüğünde gözyaşlarım omzunu ıslatmıştı. ''Seni seviyorum,'' istemeden ağzımdan çıkan bu fısıltıyı ben bile zor duymuşken o nasıl duymuştu ki? Kendime engel olamayıp söylediğim bu 2 kelime onu dünyanın en mutlu insanı yapmıştı.

Çenemi tutamıyordum. Ancak aniden ağzımdan çıkan şey gerçekti. Onu çok seviyordum ve hep gülümsesin istiyordum. Hep yanımda olsun, bana sarılsın istiyordum. Gözlerimi her kapadığımda gülüşü aklıma geliyor ve dünyam renkleniyor. Hayatımda beni bu kadar seven biriyle hiç karşılaşmamıştım. Bu yüzden hep kalbimin en köşesinde olacaktı. 

Ellerimi boynundan çektiğimde yanağına ufak bir öpücük kondurdum ve 2 adım geriledim. 

''Sen benim kahramanımsın, Cam.''

BÖLÜM SONU

Çok mu kısa oldu ne

Bir dahaki bölümü +1000 kelime yapmayı düşünüyorum zaten ekşın falan ldewokfıjrghhregrh9g8

neyse vote & yorum unutmayın

sizi seviyorumm<3


Excellent | Cameron DallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin