Göz bebekleri karanlıktan henüz çıkmış bir bebeğinkiler gibi büyümüşlerdi. Sakin olamıyordu. Ah diyordu keşke. Ah. Şu kalbimi sökebilseydim yerinden. Sökseydim de göğsümün bu denli vücudumdan kopmak isteyişine şahit olmasaydım. Holde duvara yaslandı. ‘ hayır o değil, o olamaz, olmasın, olmasın lütfen ‘ gölge buzlu camı kapladı. Gözleri patlamaya şahit olurmuşcasına açıldılar. Kapı açıldı. O hala gölgeydi. Işık yoktu. Banyodan sızan ışık az buçuk yüzünü gösteriyordu. Duvara kendini çivilemişti. Hiç çıkarmasınlar beni dercesine. Yeni alınmış mutfak raflarını montalarcasına. Yutkundu. Nefesi ve dili ona savaş ilan etmişti. Alkolün etkisi tamamen geçmişti artık. O yüz yaklaşıyordu. Adrenalinin verdiği uyuşukluk gözlerini göremez yapmıştı. Kalbi yoktu artık. Terk etmişti onu. Elleri titremeye başladı. Ayaklarını hissetmiyordu. Aniden banyodaki su sesi kesildi. Sanki tek sorunu oymuş gibi banyoya doğru baktı. O an aklında gölge yoktu. Bu 3 saniye sürdü ve tekrar döndü. Yüz artık ona çok yakındı. Adrenalinin etkisi de geçmişti. Görüyordu artık. Oydu. İşte o. Hayır dedi. Olamaz. Niçin geldin buraya. Söyleyemedi aklından geçen o karşıt duyguları, dili tutulmuştu. Yaptığı tek şey ahmakça dudağını ısırmak oldu. Susuyordu. Susmalı mıydı? Susmalıyım diye düşünürken doğruldu. Ayaklarının onu tarttığına şaşırıyordu fazlasıyla. İçinde volkanlar patlıyor, filler ilk seksini yapıyor ve tanrı dünyayı tekrar yaratıyordu. Tüm bunlar olurken yüce ayaklarım nasıl tartıyordu beni. Onlar, ah onlar, gerçekten de yüceydiler. Gölgenin uzanan vücuduna omuz silkti, usulca ittirip hızlı adımlarla tünelden geçerek odasına girdi. Ceketinin cebinden buruşmuş camel soft paketini çıkardı. Bir sigara yaktı. Ciğerlerini öldürmek ister gibi bir fırt aldı. Gölge de onunla aynı odadaydı şimdi.
Ellerinin titremesi kesilmişti. Yatağı ıskalayıp sandalyeye otururken kafasını gölgeye çevirmiyordu bile. Gölge konuştu. ‘ senin için geldim’
Gelme dedi gelme. Gelme siktir git dünyamdan. Sen de git. Önceleri nasıl gittiysen şimdi de gelme dedi içinden. Ama konuşamadı. Sigarası yarım olmuştu. Ah dedi. Ah alkol neredesin şimdi. Kafasını kaldırdı. Gölgenin gözlerine baktı. Sağ elinde durmakta olan sigarayı havaya kaldırarak sol elinin tersini yere paralel olacak şekilde önüne uzattı. Bak dedi. Bak. Ne kadar mesud oldum… Konuşabilmişti.