Koza

67 4 0
                                    

Medya ; Demir

Aynı küf kokusunda uyandım.

Gözlerimi araladım. Demir perdenin önünde durmuş biriyle konuşuyordu.
Karanlıkta yüzünü seçemedim sadece Demir'i görüyordum. Sırtı bana dönüktü .Bir kız sesi duydum.

'Hadi ama Demir ona bakıcılık yapamazsin. Hepimiz bu süreçleri tek başımıza atlattık sürekli yanında mı olacaksın yani.'

Demir derin bir nefes aldı.

'Cansu bunu sana kaç kere daha söylemem gerekiyor, onu bırakamam evet hep yanında olacağım.'

Bu kızda kimdi ne hakla Demir' e benden uzak durmasını söyler. Bakıcılık mı ?
'Cansu sonra konuşuruz .'
'Peki'
Demir perdeyi kapatmadan biraz bekledi.
'Uyandın mı?'
'Evet.'
'Nasılsın ?'

'Bu koku çok rahatsız edici. Tam olarak neredeyiz yer altında mi ya da bir mahsene ne dersin.'

Demir yatağın kenarına oturdu .

'Aslında bunları sana ben anlatmayacağım sen buraya gelen son kozasin.'

'Koza?'

'Hadi çıkalım '
'Koza ne demek'

'Öğreneceksin '

'Neden senden öğrenmiyorum. Herşey yeterince saçma zaten. Artık konuşmaya başlasan iyi olur içinde tutmana gerek yok nede olsa.'

'Kurallar bu şekilde'
'Kural mı kimin kuralıymış bu

'General '
'General mi ?'

'Arya çok soru sormaya başladın artık çıkalım'

Önden Demir çıktı. Odadakine benzer loş ışıklar boyunca uzanan dar bir koridordu.Demir'le rahat bir şekilde yanyana yürüyemiyorduk. Buna nazaran tavan yüksekti. Duvarlar topraklarla kaplıydı. Demir'i takip ederken duvarlara dokundum, toprak sertleşmiş nemli ve ıslakti. Yaşamak nefes almak mümkün değildi burda. Demir başını eğdi bende onu takip ettim. Dar şeritten geçtikten sonra biraz daha geniş bir avluya çıktık. Burasi daha kuru ve temizdi. Tavan daha yüksek etraf daha aydınlıktı ışıklar daha büyükçeydi. Demir bana dönüp, bir merdiveni işaret etti. Avlunun kenarından yukarıya doğru çıkan demirden asma bir merdivendi. Merdivenin sonunda karanlık bir yere çıkan geniş bir kapı vardı.

'Burdan devam edicez.Önden sen çık dikkatli ol arkandayım düşmene izin vermicem.'

Yavaşça ilerledim ayağımda Demir'le aldıgımız spor ayakkabılar vardı. Bu yüzden şanslıydım hem rahat hemde güvenlidiler. Siyah askılı bady ve mavi kot giyiyordum .Burası baya soğuktu içime bir ürperti girdi titredim .

'Korkma arkandayim '

'Korktuğumdan değil ürperdim biraz '
'Evet burası biraz soğuktur. Kıyafetin buraya uygun değil. '
Haklıydı o siyah kazak kalın, cepli bir kot giyiyordu.
Merdivenleri tırmanya başladım.
Demir elini belime yerleştirmiş destek veriyordu.
Bir basamak iki basamak üç basamak...Derken 22 inci basamakta kapının önüne geldik.
Kapı açıldı .
Kıvırcık saçlı Demir'den biraz daha kısa oldukça kaslı bir çocuk karşımızdaydı. Muhtemelen zenciydi çünkü karanlıkta sadece gözlerini ve parlak dişlerini görüyordum.

'Gelmişsin seni dinlemekten yorulmuştum. Görmek için sabırsızlanıyordum .'
'Arya bu michael '

'Memnun oldum'

'Bende memnun oldum hiçte şok olmuş bir halı yok çabuk kabullenmiş bakıyorum. Ayakta durabildigine göre.'
'Michael daha hiç birsey bilmiyor .'

'Aaa anladım peki bu iyi oldu normal hayatının bir parçası oldum desene ikinci parta geçtiğinde herkese farklı gözlerle bakacaksin. '

İçeri girdik .

Uyandığım odadan daha büyük daha havadardı .Tabiki burdada pencere namına bişey yoktu. Koyu gri bir koltuğu işaret edip oturun dedi. Koltuğun rengi bu muydu yoksa kirden mi bu hale gelmişti bilemedim.

'Bu arada koruyucuların sana güzel isim vermiş .'

Gözlerim büyüdü' koruyucu?'

Demir ona sertce bakıp' henüz bir şey bilmiyor demiştim. '

Demire baktım' annenle babanı kast ediyor .'

Koza , koruyucu mahsen daha hiç birşey bilmeden bu kadar saçmalık varsa işin içinde hiç bilmesem daha iyi.
'Acaba sizi hipnoz falan mı ettiler? Ne dersiniz bir kaç teknik okumuştum deneyebilirim . Burdan kaçabiliriz. Annemle babam çoktan eve dönmüştür, beni merak edecekler Demir için kaç aydır yeterince endişelendiler. Benim içinde endişe etmelerini istemiyorum .
Ayağa kalktım saat yada kolye işimi görür . Kolye takmadıgıma çok pişman olmuştum.

'Arya otur sakinleş. Bana güvenmiyor musun ?'

'Sana güveniyorum ama bu söylediğin her kelimeye inanmamı gerektirmez.

Arya sakin ol derken . Kapı çaldı michael kalkıp kapıya yöneldi Demir yanıma oturdu.

'Nerelerdesiniz'

'Hipatya bizi bekliyor .'

Başımı o yöne çevirdim bu sesi daha öncede duymuştum .
'Cansu hep bu kadar dakik olmak zorunda misin? .'

'Ben bu kadar dakik olmasam arkanizi kim toplayacak.'
İceri girdi. Demir'e baktıktan sonra benim önümde durdu.

'Son Koza Arya'da burdaymış. '
'Cansu '
'Efendim demircim. '

Demircim !!!!
'Cansu bu Arya memnun olmuş olmalısın .'
'Çok memnun oldum' diyip abartılı bir referans yapıp önümde eğildi. Anlaşılan bu kızla hiç bir zaman arkadaş olamicaktik.
'Bende' Gözlerimi onunkilere kilitleyip meydan okuyarak.

Michael 'burasi iyice soğudu ,Demir.'

Demir'le michael konuşurken bende Cansu'yu inceledim .

-Uzun en az benimki kadar gür sarı saçları vardı, at kuyruğu toplanmıştı. Gözleri çekikti ince dudaklarıyla uyum içinde bir burnu vardı .Uzun bir boyun ve geniş omuzlara sahipti. Boyu 1.70 civarı olmalıydı. Bordo kazak vücudunu saran siyah deri tayt giyiyordu . Zaten uzun olan boyuna inat ayağında topuklu çizmeler vardı.
Onu incelediğimi fark ettiğinde alayla dudagini kivirip,

'Etkilenmiş görünüyorsun...

Ağzımı açtığımda Demir araya girdi.

' Gidiyoruz.'

Kayıp +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin