benimsim

104 3 0
                                    

Arkadan bir ses duydum .

Döndüğümde başka biri daha bu sefer bir kız vardı .
' Kızı korkutmaktan vazgeçin . Merhaba ben Anna .'

'Merhaba .'
'Andrey böyledir . Rahat yetişmiş her önüne geleni öper istesin yeter. Karşısındakine sormaz . '

Andrey bana dönüp,
' Bu ilkti ama son değildi '.dedi.
Bir anda bütün kanım yanaklarıma hücum etti. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Demir'in yanında beni öperse bende ona karşı koyamazsam ...

Cansu , Anna önde biz Andrey'le arkada ilerliyorduk. Yol hiç bitmicek sandım. Andrey yol boyu kolunu koluma degdirecek şekilde yürüdü . Bunu bilerek yapıyordu. Çünkü bana bakıp, ' bir daha ne zaman öperim sence seni , şimdi , kampta ....

Anna durduğunda kocaman taş bir duvarın önündeydik sur gibi çevriliydi.
Kocaman bir kapısı vardı. Şato kapıları gibiydi. Kapının üstünde kafeslerin orda gördüğüm oturakların üstündeki şekiller vardı . 13 tane kapının ortasından yukarıya doğru dizilmisti.

Andrey kapıyı açtı.

Cansu'yla Anna'yı içeri buyur ettikten sonra beni belimden tuttu içeri çekti.

Kocaman toprak bir bahçeye açılıyordu kapı.
Duvarlarla çevrili kocaman bir avlu gibiydi ilerledik, burası yemek yediğimiz yerin dışardan görüntüsü olmalı camları tanıdım görünce.
Kocaman beyaz taştan bir binaydı karşımızdaki ne camiydi ne kilise kocaman bir şatoya benziyordu ama şatoda değildi.

Duvarlarında değişik şekiller vardı .

Biraz daha yaklaşınca anladım ki bu şekillerde kapidakilerle aynı.

Bu şekiller ne demek ?
Neden 13 tane ?
Anlamları ne ?

Derken kapı açıldı.
Demir . Karşımda duruyordu. Öylece bakakaldım ona . Ne dicektim . Seni bırakıp kaçtım . Andrey'e yakalandım. Andrey'le öpüşürken Cansu'ya yakalandım .
Demir basamakları inip bana hızla sarıldı. Bende ona sarıldım . Gözlerimden iki damla yuvarlandı. Neden ağlıyorum vicdan mı yaptım yoksa Demir'i bıraktığım için mi ?

Demir beni yavaşça kendinden ayırıp gözlerime baktı.

Cansu öksürdü ikimizde ona döndük .
' Şey o kaçmıştı. Ormanda bulduk .
Bizden önce Andrey bulmuş. Ben gittiğimde çok samimiydiler. '

Demir bana baktı.' Ne demek istiyorsun ' dedi sonra Cansu'ya dönüp .

'Ah şey yani onları gördüğümde Arya Andrey ' in kucağında bir ağaca dayalıydı.'

Demir ellerini belimden çekti . Yüzüme bakmadan Anna'ya beni içeri götürmesini söyledi .

Ben dedim ama Demir beni duymadı. Cansu'da arkamızdan içeri girdi .
Kapıyı kapatırken bir inleme sesi duyduk . Hemen kapıya döndüm .
Andrey yerdeydi dudağının kenarı kanıyordu . Demir'se kendi bileğini tutmuş parmaklarını hareket ettirmeye çalışıyordu.

Gözlerim kocaman oldu. Demir ve birine vurmak . Bu 26 senedir hiç görmedigim birşeydi.

Şok olmuştum .
Demir birine vurmuştu hemde kan akacak kadar. Çok sert vurmuş olmalı ki parmakları acımış yaptığı hareket bunu gösteriyordu.

İlerledik . Yemekhanenin önünden geçtik . Dar koridora girdik . Michael'ın odasına gidiyorduk. Cansu ' nun arkamızda olduğunu unutmuştum . Anna'nın bile dar koridorda yanımda yürüdüğünü fark edecek durumda değildim .

Cansu gülerek ' zavallı şok olmuş olmalısın daha önce Demir'i böyle gördüğünü sanmıyorum .'

Cansu lafını bitirmişti ki onu boğazından tutup duvara yapıştırmam bir oldu . Öyle sert duvara dayamıştım ki duvardan birseylerin döküldüğüne emindim. Acıyla kıvrandı muhtemelen şuan başı
kanıyordu. Kokuyu aldım .

Kayıp +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin