Demir (dogo arjantin)

58 2 0
                                    

Demir ,

Arya geldiğinden beri herşey hem daha zor , hem daha kolay. Yanımda gözümün önünde olması iyi ama yanımda olup bu saçmalıklara katlanmasını görmek çok kötü. Turnuva esnasında o panterin karnını yaralamasını izlemek zorunda kaldım. Müdahale edecektim general beni uyardığında durmak zorunda kaldım.

Yıllarca onu sevdim gözlerine bakmak, sinirlendiğinde çıkan tezat gamzelerini öpmek ,ona sarılıp uyumak bunlar benim için hayatımın en güzel anılarıydı.

Onu deli gibi severken ondan uzak kalmak zorundaydım. Bu herşeyden zordu.

Bana sürekli kaçamak bakışlar atması, gözlerime bakıp kurduğu hayaller, hepsinin farkındaydım ve bilmemezlikten geliyordum.

Arkadaş gibi ona hiç birşey hissetmiyor gibi davranmak şuanki durumumdan daha iyiydi aslında. Şuan gözümün önünde ve herşeyiyle bana aitti ve bunu cesurca her seferinde gösteriyordu. Onunla saatlerce beraber olmak istiyorum, benim olmasını sadece onunla olmak istiyorum.

Lanet olası hayat...

General ona herseyi anlattığında daha küçüktü. Generale diğerlerinin aksine kızmıyordu. General iyi bir insandı. Görevini yapıyordu. Onun suçu yoktu. Suçlu bu saçmalıklara sebep olan asillerdi. Bu kadar insan varken neden sadece onları kurtarmak zorundaydılar ki neden . Bu kadar güçlüyken diğer insanların da yaşamaya kurtarılmaya hakkı yokmuydu.

Kararımı vermiştim. O saçma asilleri korumaya niyetim yoktu. Burda olma amacım kesinlikle bu değil. Sadece eğitimi tamamlayıp genlerini taşıdığım hayvanın güçlerini kullanmayı öğreneceğim.

Dogo Arjantin taşıdığım gen bu hayvana aitti. Üstelik oda genlerine bir dna testi sonucu ulaşmıştı. Bir kaç hayvanın DNA' sını alıp kırma bir cins elde edilmiş. Oldukça tehlikeli sakin görüntüsünün altında asabi, dövüşçü,kaslı , atletik , enerjik ve sevecen ....

Tüm bu özellikleri taşıyorum. Benim için çok zor bu kadar asabiyken sakin kalmaya çalışmak. Parçalama zarar verme isteğini bastırmak. Bu yüzden Arya'nın karşısında asla dövüşmedim.

Vahşi halimi görmesini istemiyorum. Görürse bana asla eskisi gibi bakmaz .

Benim için sorun olmuyordu en vahşi hayvanla bile dövüşeliyordum. Hatta bir aslan ya da bir panter bile beni yenemiyordu.

Tüm bunlara rağmen sakin kalmalı Arya'yı korumalı eğitimi bitirmeliyim.

Arya'yı Andrey'den de korumak canını sıkıyordu. İkiside hayatında en değer verdiği insanlardı. Andrey neden böyle davranmıştı. Demir ilk defa Andrey'e vurmuştu. Andrey hiç tepki vermedi. Sadece vurmasına izin verdi. Oda suçunu biliyordu çünkü.

Çok korkuyorum. Aralarında birşey olmayacağını bilmeme rağmen bazen kabus görüyorum. Kafamdaki düşüncelere engel olamıyorum bu beni daha da asabi yapıyor.

Adım attığım her yerde Arya'nın anısı var artık. Şimdi banyoda öylece suyun içinde otururken onun kendine bogmaya çalıştığı an aklına geldi. Başını salladı. Ona birşey olsaydı. Yetişemeseydi. Arya birinin onu aşağıya çektiğini söylemişti ama kimse yoktu. Demir onun suyun altına kendini çekmesini görmüştü.

Hızla onu sudan çıkarmıştı.

Sonra ... Gözlerinin önüne çıplak bedeni geldi. Esmer teni çok güzeldi. Gerçekten bitter gibiydi. Demir'in dikkatini göğsündeki ben çekmişti. Esmer teninde göğsünün ucuna yakın bir ben vardı. Başka hiçbir yerinde leke yada iz yoktu. Panter karnını parçalayana kadar tabi....

Muhtemelen şuan karnında biçimsiz bir yara ve dikiş izleri vardı.

Keşke onu koruyabilsem. Burdan uzaklaşsak sadece ikimizin olduğu biryere gidip yaşasak.

Demir çocuğu olsun çok istiyordu. Bu gen karmaşası yüzünden kısırlaştırılmışlardı. Asla çocuğu olmayacağını öğrendiğinde çocuk yurdunu açmıştı. Arya'nın daha bundan haberi yoktu. Bilmediği çok şey vardı zaten...

Sudan çıktım. Kotumu üstüme geçirdim. Kazagımı giymek istemedim. Odaya doğru yol aldım.

Bu koridoru hiç sevmiyorum. İlk geldiğim gün general beni bu karanlık yere bırakmış burayı yaşanabilecek bir yer yapmam için görevlendirmişti.
Günlerce bu karanlık koridorlarda gezindim. Tek tek odaları temizledim. Işıkları yerleştirdim.

Gölü gördüğümde çok mutlu olmuştum. Bu karanlık yerde bulunan elmas madeni gibiydi.

General bana suya kapılmamamı yoksa asla geri dönemeyeceğimi söylemişti.

Başlarda suya kapılmayı çok istemiştim. Beni her seferinde durduran Arya ve Andrey'di.

Benden sonra Andrey ' i getirdi general. Ona suyu gösterdiğimde

'Kesinlikle birgün bu suyla akıp gideceğim. Sana yemin ederim.' Demişti.

Andrey beni hep endişelendiriyor. Ele avuca sığmaz istediğini yapan gözü kara genlerini taşıdığı sarı akrep gibiydi. Sessiz göz alıcı ve bir okadar da tehlikeli....

Sonra toprak geldi. Oda genlerini taşıdığı hayvanın görsel olarakta özelliklerini taşıyordu. Tam bir Red nose ' ydi. Irkımız aynıydı.

Peşinden Cansu geldi. Sonra michael , Anna , si won , merve , Jack , mert , Jessica , Sıla ve Arya geldiler.

Hepsinden ben sorumluyum gibi hissediyorum. Her birini ilk gördüğüm günden beri seviyorum. Hepimiz aynı dümenin içinde dönüp duran Hamsterlar gibiyiz.

Bize sorulmadan seçilen hayatlarımız. ...

Düşüncelerimin içinde odanın önüne geldim. Perdeyi kaldırdım. Arya yatakta öylece uzanıyordu. Muhtemelen yine düşüncelerinde kaybolmuştur. Odaya girdiğimi gördü mü acaba kazagımı sandalyeye bırakıp ona döndüm.

Üstünde sadece iç çamaşırları vardı. Bu kız kesinlikle benim sabrımı sınıyor.

Yeşil iç çamaşırları esmer tenine uyum sağlamış. Aşırı seksi görüntüsü vardı, karnındaki yaraya gözüm takılsada uzun süre bakmadım.

Göz göze geldik.

Ne olduğunu anlamadım bile. Ne zaman üstüne çıkmıştım. Kendimi kaybettim. Onu istiyordum ama böyle olmazdı. Ona zarar verebilirdim. Ellerim göğsündeyken nefes almadığını fark ettim. Ona nefes al dediğimde dedikleri beni parçalara ayırdı.

Onu bırakıp gittiğim günü hatırladım. Ona bıraktığım mesajı sonrasında kendini kaybetmesini. Hergün yaptığı yürüyüşleri. Onu sürekli izlemiştim. Gittiğimi sandığında gitmemiştim aslında.

Generalle onu almaya gitmiştik. Kaçmaya çalışmasını sonra çatıdan düşüp bayılmasını asla unutmadım. Aklıma ogün geldi. Başımı omzuna gömdüm ağladığımı görmemeliydi. Benim yüzümden yeterince canı yanmıştı.

Çatıya sırf ona saklamasını söylediğim kitabı almak için çıkmıştı. Çünkü düştüğünde karnından kitapta düşmüştü. Ona kitabı sormadım kitabı kaybettiği için endişelenmesini istemiyordum. Zaten kitabı çoktan unutmuş olmalı.

Üstünden kalktım. Üstümü giyip onunkini de giydirdim . Bugün orman günüydü.

Onun yanında asla dövüşmeyeceğim. Beni o kadar kötüyken görmesine asla izin vermeyeceğim...

Kayıp +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin