Kayıp +18

(SEZON FİNALİ)

Peşinden gittiğim halde Demir'i kaybettim. Ne kadar da hızlı gitmişti böyle .

Koşar adım giderken bişeye takılıp düştüm. Canım yanmıştı. Başımı kaldırıp gözlerimi kıstım. Karanlıkta birsey hareket etti ama tam göremedim. Ta ki gölge bana doğru egilene kadar.

Ah lanet olsun Andrey.

'Ne yaptığını sanıyorsun acaba manyak mısın sen karanlıklara saklanıp insanları korkutmak hobin falan mı ?'

Hiç konuşmadan beni yerden kaldırdı. Hızla bir perdenin arkasından içeri soktu. Odaya doğru savurdu.

'Sen ne yaptığını sanıyorsun. Çekil ' göğsünden itikledim. Kıpırdamadı bile .

'Üzgünüm yaptığın şey yanlıştı bende seni durdurdum. '

'Ne demek bu şimdi neymiş yanlış olan '

'Demir'i takip ediyordun. Sinsi sinsi. '

'Sanane be bundan '

'Ne demek sanane tabiki beni ilgilendirir . Madem öyle odama geldiğine göre birseyler yapalım .'

Birkaç adımda beni duvarla arasına aldı. Sırtım soğuk duvara yapışırken ürperdim.

'Ne o korktun mu . Bir panter küçük bir akrepten nasıl korkar utanmalısın.'

'Şuan seni insan olarak hayal ediyordum. Haklısın senin gibi küçük birseyden korkmaya gerek yok .'

Kendini iyice bana dayamıştı. Küçük derken elimle yaptığım hareketi yanlış yorumlamış olmalı ki bacaklarını iyice bacaklarımın arasına sokup onu iyice hissetmemi sağladı.

Nefes alış verişim hızlanmıştı. Yine yeniden onu kendimden uzaklaştırmam gerekirken öylece kalıyordum. Yavaşça bana doğru eğildiginde başımı aşağıya eğdim. Çenemden tutup kaldırdı.

'Geçen sefer yediğin yumruk yetmedi galiba. Demir seni öldürür beni bırak . Dokunma bana '

'Korkma seni durdumamı o istedi. Hem yöntemlerimi herkesten iyi bilir .'

'Nasıl yani beni alıp odan götürüp sıkıştırmanı mı söyledi sana. '

Kahkaha attı.

'Ya evet eti senin kemiği benimde dedi .'

'Dalga geçme kes şunu.'

'Sende çok konuşma küçük bir öpücük sadece .'

Çenemden tutup başımı kaldırdı. Dudakları benimkilere degdiginde bacaklarının arasındaki ayağımı kaldırıp tekmeledim. İnleyip yere yığıldı.

'Özür dilerim ama beni böyle durduramazsın.'

Hızla çıkıp koşmaya başladım. Demir'i nasıl bulacaktım hiç bir fikrim yoktu. Sonra sesler duymaya başlayınca o yöne döndüm . Sesler beni göle doğru getirdi. Taşlardan birinin arkasına saklanıp baktım.

Demir ve Toprak konuşuyorlardı.

Demir şaşırmış gibiydi. İfadesi daha önce görmediğim bir hal almıştı. Dinledim.

'Toprak söylediklerin doğru mu gerçekten?'

'Demir görmek istersen sana gösterebilirim.'

'Peki bu zamana kadar neden sakladın bizden ?'

'Öyle olmak zorundaydı. Çok düşündüm. Gitmemize de birsey kalmadı. Sonunda kararımı verdim. Burayla ilgili ne yapmamız gerektigine sen karar vermelisin.'