(Medya ; Andrey )
Andrey ,
Yatakta oturmuş sırtı duvara dayalı karanlıkta öylece boş boş bakıyordu. Canı her zamanki gibi bu b..ktan yerde birşey yapmak istemiyordu.
Kazağı nerdeydi kimbilir. Saçını toplamak istedi ama karanlıkta toka aramak işine gelmiyordu. Yatağının kenarında sehpa vardı. Odası çok küçük yada çok büyük değildi. Simsiyahtı zifiri dediklerinden.
Kazağını buldu yatağın kenarına oturup üstüne geçirdi. Sehpanın üstünde burnunun kenarına geçirdiği piercingi gördü. Uzun zamandır takmıyordu. Uzanıp aldı ve burnunun kenarına halkayı yerleştirdi. General böyle şeylerden hiç hoşlanmazdı. Lanet adam....
Altına deri pantolonunu çekti. Postalarını giyindi. Tamam bugün saçlarını toplamak istiyordu. Dizlerinin üstüne çöktü. Elleriyle karanlık ve soğuk zemini aramaya başladı. Yatağın altına doğru elini uzattı ah işte burda. Saçlarını küçük bir topuz şeklinde yukardan topladı.
Tekrar yatağa oturdu. Burası hiç eğlenceli değildi. Amerikada büyümüştü. Her türlü pisliğe bulaşmıştı. Yanında kaldığı aileyi hiç bir zaman sevmemişti. O yüzden ailesi olmadıklarını öğrendiğinde çok şaşırmadı. Kimseyi sevmezdi . Kimse sevilmeyi haketmiyordu.
Demir yanına gelirdi. Birtek Demir'i severdi. O belkide bu dünyadaki baba , abi karşılığının tek suret bulmuş haliydi.
Çok kavga etmiş , defalarca bıçak yemiş , hastanelerde yatmıştı. Vücudundaki izler umrunda değildi. Zaten güzel görünmek istediği kimsede yoktu. 23 yaşındayken bir kavgaya karışmış. Öleceğini zannetmişti. O kadar çok darbe ve bıçak yarası almıştıki gözleri kana bulanmış etrafı göremiyordu. Ölmek o an o kadar korkunç gelmiyordu. Derken General gelmiş onu kurtarmıştı. En azından öyle zannediyordu. Buraya gelip bu saçmalıkları çekmektense orda ölmek en iyisiydi. Bunu buraya geldikten sonra anladı.
Ayak sesi duydu . Perde açıldı. Güzel vücud Cansu tam karşısındaydı.Kadınları severdi. Güzel kadın diye bir kavram yoktu onun için. Herkesle birlikte olurdu. Canı ne İstese onu yapardı. Cansu'yu da öpmüştü. Başta hoşuna gitmişti. Sonra Cansu'nun toprağı sevdiğini öğrenince uzak durmaya karar verdi. Herkesle beraber olurdu ama kalbinde başka biri olan kızlarla değil. Onu öperek başkasının hayal edildiğini bilmek onu çok rahatsız ederdi.
Aklına Arya geldi. Cansu'nun sesiyle düşüncelerinden koparıldı.
'Ooooo çoktan hazırlanmışız. Ne düşünüyorsun yine. Daha ne kadar eğitimlerden kaçacaksın'
Andrey yüksek bir kahkaha attı.
'Bak kızım ben kimseyi korumak ya da kimseyi nükleer bir savaştan kurtarmak zorunda değilim. Hele ki böyle bir duruma rızam alınmadan sokulmuşken. Halimden memnun değilken neden tanımadığım insanlara minnet duyup onları korumak isteyeyim ki.' Ayağa kalktı hızla odadan çıktı.
Lanet yer. Bu ne b.ktan bir iştir. Koşmaya başladı. Kendini ormanın en derinliklerinde kaybedene kadar durmadı. Ah bir sigara için neler vermezdim diye düşündü. Hızla en yüksek ağaca çıktı. Bir dalına oturup gövdesine yaşlandı. Manzara güzeldi.
Bu orman bu manzarada olmasa burda olmaya dayanamazdı.
Aşağıya baktı. Burası Arya'yı ilk gördüğü yerdi. Onu görür görmez Arya olduğunu anlamıştı.Onu öpmek hiç aklında yoktu. Bunu Demir'e yapamazdı. Zaten onun yerinde olsaydı kendisini bir yumrukla bırakmazdı. Ama ne olduğunu kendisi de anlamamıştı. Arya ' nın arkası ona dönüktü. Giydiği kottan kalçalarının görüntüsü harikaydı gözlerini zorla kalçalarından ayırdığında Arya ona dönmüştü. Siyah askılı atlet esmer tenini olduğu gibi sergiliyordu. Göğüsleri çok büyük değildi. Yeteri kadar dikkat çekiyorlardı. Boyu kısaydı ama vücudu oldukça göz alıcıydı. Siyah saçları omuzlarına dökülüyordu. Oldukça gür ve kalın bukleliydiler . Dudakları kalın , burnu biçimli ama biraz tombuldu. Gözleri kocaman kirpikleri bu mesafeden görünecek kadar uzundu.
Ona yaklaşmak istedi. Birsey Onu ona hızla çekti sanki. Konuşmuş muydu hatırlamıyordu. Tek hatırladığı Arya'nın kocaman açılmış güzel gözleriydi. Onu öpmek düşündüğünden daha güzeldi. Tek anlamadığı Arya'nın neden ona tepki vermediği yada neden vurmadığıydı. Arya Demir'i seviyordu. Bunu anlamak zor değildi. Demir'e bir bakışı yeterliydi. Onu ağaca yasladığında iyice şaşırmıştı gerginliğini hissetmeşti . Durmak istemedi onu bırakması gerekirdi ama yapamadı . Cansu gelmeseydi neler olurdu bunu o günden beri düşünüyordu.Demir'in attığı yumruğu hatırlayınca yüzü buruştu. Fazlasıyla hak etmişti
O günden beri Arya'dan uzak durmaya çalışıyordu. Bir gece uyuyamamış duş almaya gitmişti. Tam içeri girecekken Arya'yı görmüştü. Sudan yansıyan ışıkta soyunmasını izlemişti. Öylece kalmıştı. Ne yapmalıydı yanına gidip onu yere yatırmak için hormonları can atıyordu tabiki ama bu kadarı fazlaydı. Hızla ordan uzaklaştı.
Derin bir nefes çekip gökyüzüne doğru bıraktı. Hava kötüydü belkide yağar diye düşündü. Yağmurla pek arası yoktu.
Dönme vakti.
Yemekhaneye girdiğinde herkes ordaydı. Demir'in yanına oturdu. Gözgöze geldiklerinde başıyla selam verdi. Demir gerçekten çok yakışıklı bir adamdı. Onunla asla baş edemezdi. Hele o gri saçları . Kendininkilerde sarıydı ama gri saç bambaşkaydı. Çok havalı diye düşündü. Arya tam karşısında oturuyordu. Göz göze geldiler.
Üstünü değiştirmişti. Gri v yaka kazak göğüslerini meydana çıkarmıştı
'O iğrenç şeyi gerçekten burnuna taktığına inanamıyorum.'dedi Arya sonra hızla önündeki yemeğe baktı muhtemelen yine sesli düşünmüştü.
Andrey ' in gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı.
'Hoşuna gitmediyse hemen çıkarabilirim demek isterdim ufaklık ne yazikki benim fazlasıyla hoşuma gidiyor. Hoşuma giden şeyleri düşünmeden yaparım bilirsin '
Arya'yı izledi. Bingo ölümcül bakış tamda beklediği gibi gelmişti. Demir öksürdü.
'Andrey, eğitimlere katılmaya başlasan iyi olur.'
'Ben çok acıktım bişeyler almaya gidiyorum. İsteği olan var mı ?'
'Andrey böyle yaparak kaçmazsın. Beni zorlama. İstesem seni getiririm.'
'Demir sende beni zorlama. İstesem kaçabilirim. '
'Bende seni tekrar bulabilirim.' Demir gülümsemişti. Son noktayı hep o koyardı ve bundan büyük mutluluk duyardı.
Andrey mutfağa geçti. Canı birsey yemek istemiyordu ama zorundaydı. Makarna ve Cola alıp tekrar masaya döndü.
Michael her zamanki gibi jipslerine gömülmüştü.
'Yeme şunları oğlum ya hayvan gibi oldun.'dediğinde kendi de dahil herkes kahkahayı bakmıştı.Michael 'zaten hayvanım oğlum ben '
'Sözümü geri alıyorum. Anna senin yerinde olsam o pis baharatlı ağzını asla öpmezdim.'
'İyi fikir Andrey ama ben baharatlı severim 'diyip Michael'a kocaman ıslak bir öpücük verdi.
Herkes ıyyy diye bağırdı.'Arya düşünceliydi. '
'Birileri dilini yutmuş galiba.'Kafasını kaldırıp bana baktı.
-Gerçekten çok güzelsin be kızım !!!!!
'Bişey mi dedin .'
Cevap vermek için ağzımı açmıştım ki Cansu araya girdi.
'Andrey toprağı gördün mü hayatım? '
'İstersen senin için onu takip edebilirim nasıl olmasa işim yok.'
'Harika olurdu ama onun kadar hızlı olabileceğini sanmıyorum.'
'Sen kas yığını platoniğini fazla büyükmüşsün hayatım.'
Cansu burun kıvırdı.
Sessizce yemeklerimizi bitirip odalara dağıldık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp +18
Bí ẩn / Giật gân'Demir ' 'Efendim aşkım ' 'Daha önce söylemedim ama seni seviyorum 'dediğimde durdu. Kendi yazdıklarını hatırlamıştı tıpkı benim hatırladığım gibi gözünden bir damla yaş boynuma düştü. 'Seni asla bırakmak istememiştim. Çok acı çekmiş olmalısın 'de...