General ,
Her zamanki gibi odasındaki büyük camın önünde durmuş dışarıyı izliyordu. Havalar iyice bozmuştu.Arya'yı düşündü. Onu en sona bırakmakla hata mı yapmıştı.
Hayır. Arya'yı iyi tanıyordu. Tıpkı diğer çocukları tanıdığı gibi. İlk onu getirmiş olsaydı asla bu olanlara inanmazdı. Şimdi ondan önce gelip inananları kabullenmiş olanları görünce hersey daha inandırıcı gelebilirdi.
Arya'dan korkuyordu. O bir psikologdu. İstese belkide burdaki herkesi isyana sürüleyebilirdi.
Demir , Demir'in sessizliği sakinligi onu korkutuyordu. Zaten tamamen genlerini taşıdığı hayvana benziyordu. Bu daha da korkunçtu .
Andrey. Derin bir nefes alıp dışarı bıraktı. Andrey ele avuca sığmaz bir çocuktu. Onu ikna etmek hiç kolay olmamıştı. Hatta kendi zeriyle intihar etmeye bile kalkışmıştı. Andrey sadece Demir'i dinlerdi. Aralarında güçlü bir bağ vardı. Generali hiç sevmezdi. Bunu her fırsatta yüzüne söylemekten de hiç çekinmezdi.
12 çocuk onlar her ne kadar asil kanı taşısalarda hepsi onun çocuğuydu. Asillerle anlaşma yapmış ve onlara asil çocukları olduklarını söylememe kararı almıştı. Bu çocuklar kendi anne babalarının menfaatleri için başka şehirlerde başka insanlarla yaşadıklarını öğrenirlerse işte o zaman ortalık iyice karışırdı.
İçlerinden bir tanesiyse Generalin çocuğuydu. Asil baba Sperm vermeyi kabul etmeyince oda bu şekilde bir çözüm bulmuştu. Tabi bunu kimse bilmiyordu. Sadece kendisi biliyordu. Asil baba bile merak edip sormamıştı.
Onları gerçekten çok seviyordu. Her ne kadar sert ve kötü davranmaya çalışsada bu çocukların onu sevip alışmaması içindi.Kendi çocuğunu onlardan hiç ayırmamıştı. Onu da başka bir şehire başka bir ailenin yanına bırakmıştı.
Sadece Demir Hipatya'yla büyümüştü. Hipatya özel olarak böyle istemişti. Demir'i çok seviyordu. Bu sayede Araya'yla da zaman geçirmişti. Zaten sırf bu yüzden Arya'yla Demir yanyana büyümüştü.Hipatya. General ona aşıktı. Bu aşk karşılıksız değildi. Hipatya her fırsatta bunu belli ediyordu. Generalse çok zorlansada onu her seferinde reddiyordu.
Aşk yaşamaya vakti yoktu. 13 çocuğu vardı ve hayatı pahasına onları korumalıydı. Öz anne babalarından bile....
Kapı açılınca döndü.
Gelen Hipatya'ydı. Bu kadın bu kadar güzel olmak zorundamıydı. Oda çocukları çok seviyordu. Hatta bulduğu ölümsüzlük iğnesini ölmek pahasına da olsa ilk kendi üstünde denemişti. Sonra gözlerimin önünde kendini babyara dağlarının uçurumuna bırakmıştı. Tabiki hayvanlar üzerinde deneme yapmıştı ama insanla hayvan aynı genlere sahip değildi. Başarısız olma ihtimali yüksekti. Sonra geri geldiğinde sadece birkaç kırık ve sıyrık vardı. İlk defa o an General kendini tutamayıp onu öpmüstü. Tabi bu hareketinden sonra Hipatya asla onu sevmediğine inanmadı.
Yanına geldi.'Gergin görünüyorsun.'
'Arya nasıl ? '
'Merak etme iyi. Dahada iyi olacak.'
'Demir ? '
' Biraz sarsıldı. Yakında kendini toparlar. ''Neler hissettiğini çok iyi anlıyorum. Sevdiğinin gözünün önünde ölüme gitmesi korkunçtur. Onlar için elimden birsey gelmiyor.'
Hipatya güldü. Ona döndü.
'Beni sevmediğini sanıyordum.'General ona döndü. Gözlerinin derinliklerinde kaybolmak istedi. Onunla saatlerce birlikte olmak, beraber uyumak , beraber uyanmak , bir hayat paylaşmak için neler vermezdi. Kendini bu düşüncelerden sıyırmak için başını salladı.
Hipatya ona yaklaştı.
'Bir kerecik olsun söylesen. Ölmezsin.'
Elleriyle Generalin yüzünü kavradı. Yanağına bir öpücük bıraktı.
General hemen ondan uzaklaştı.' Bu kadar yeter.'sert ifadesini takınmıştı.
Hipatya ' nin yüzündeki bu hüznü görmek onu burda öldürebilirdi.Hızla odadan çıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp +18
Misteri / Thriller'Demir ' 'Efendim aşkım ' 'Daha önce söylemedim ama seni seviyorum 'dediğimde durdu. Kendi yazdıklarını hatırlamıştı tıpkı benim hatırladığım gibi gözünden bir damla yaş boynuma düştü. 'Seni asla bırakmak istememiştim. Çok acı çekmiş olmalısın 'de...