Arya&Demir

360 11 3
                                    

Demir karşımda oturmuş öylece duruyordu.Tabi ki konuşmaya onun başlamasını beklemeyecektim bu tam bir hata olurdu.Bizim ilişkimiz soru cevap şeklindeydi, ben soracaktım o cevap verecekti.Her zaman ki içtiğimiz gibi ben bol tarçınlı salep istemiştim onaysa sade Türk kahvesi (zaten başka bir şey içtiğini gören olmadı)söylemiştim.

'Neredeydin kaç gündür' dedim .'İş için şehir dışındaydım'dedi.

Yalandı çünkü benden kaçmak istediği zamanlar böyle yapardı.Evin bodrum katına iner evde yokmuş gibi sesini çıkarmazdı.Aslında bu benden kaçma yöntemiydi. Bilmediği şeyse bu yöntemi benim bildiğim.Benim beyaz çikolatam konuşmuştu.İşte bu kadar sonra kalktık beni eve bırakıp kendi evine geçti.

Peki biz kim miyiz:

Ben Arya Enver , Bu hikayenin dominant,dediği dedik,zeki ,asi ve agresif kızıyım.26 yaşındayım kendimi bildim bileli Almanya'da ailemle yaşıyorum ama Türkiye'de doğmuşum.Hiç gitmedim ama çok güzel bir ülkeymiş belki ilerde Demir beni götürür.Annem kuaför babamsa yönetmendir. Mutlu huzurlu güzel bir ailem var.Evimi çok seviyorum çünkü Demir birkaç adım ötede.Odam hemen girişte olduğu için Demir istediği zaman gelebilir ve ben de istediğim zaman ona giderim.Demir'le bir anlaşmamız var o yalnızlıktan hoşlanmaz bense susmaktan, o yüzden susmam karşılığında evde olduğu her gece benimle uyumak zorunda.Evet ona yakın olmak için yalandan yaptığım bir anlaşma oda bunun farkında sırf bu yüzden bodrumda yatıp evde yokmuş rolü yapmasına sesimi çıkarmıyorum.

Demir Karahan,bu hikayenin sessiz gri saçlı, koyu kahve gözleri bazen siyah olurdu,dudakları kızlarınkine bile taş çıkaran cinsten seksi olan, kendi sessizliğinde boğulurken yanında kimseyi istemeyen kayıp çocuğu.....

Eve girdiğimde babam mutfaktaydı meşhur Türk yemeklerinden birini yapmakla meşguldü yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.Gülümseyip 'neler yaptın 'dedi.Her zamanki gibi pekte bir şey yapmış sayılmazdım.Okulu daha yeni bitirmiştim,iş bulamamıştım bu da canımı sıkıyordu ama Demir'in açtığı yetimhanede gönüllü çalışıyordum.Ben bir psikologum, Demir'in bazen benle konuşmak istememesi belkide bu yüzden.Kendi düşüncelerimde kaybolurken babam öksürdü,'hey sana diyorum neler yaptın ' dedi.

'Her zamanki gibi yurttaydım,Demir gelmiş onunla buluştum beni eve bıraktı,gitti' dedim.'Yemeğe onuda çağırmaya ne dersin' dedi,babam.

Tabi ki de daha babam lafını bitirmeden evden fırlamıştım.Demirin evi gri tonlarındaydı duvarlarında çeşitli tablolar vardı.Salonunda kocaman bir kitaplığı vardı.Kitaplık o kadar büyüktü ki neredeyse 3 metre boyunda bir merdiven kitaplığa dayalıydı.Bazen o yokken buraya gelir merdivene çıkar en tepedeki kitapların içlerine bakardım herhangi bir şey bulabilirim belki diye ailesine ait geçmişine ait ama her seferinde elim boş dönerdim.Düşüncelerimde yeniden kaybolmuşken o tanıdığım vücut ısısını hissettim.Arkamdaydı emindim dönmeme bile gerek yoktu.Benimle yattığı geceler bana arkamdan sarılırdı.O yüzden onun sıcaklığını nefes alış verişindeki ritmi bile çok iyi biliyordum.

'Babam seni yemeğe davet etti' dedim,gözlerimi kapatıp hayır demesini bekledim.Böyle davetlere gelmezdi babam ve annemle arası çok iyiydi ama konuşmaktan hoşlanmazdı.Sanki ağzından yanlış bir şey çıkacak ya da her an anlatmaması gereken şeyleri anlatacak gibiydi.

'Teşekkür ederim ama yorgunum duş alıp yatacağım'dedi.Aman ne güzel bende çok heveslenmiştim gelip yemek yersin diye büyük hayal kırıklığına uğradım!

Ona döndüğümde bana yukarıdan aşağıya bakıyordu.Benim boyum 1,58 onunkiyse 1,80. Bu yüzden kendimi yanında küçücük hissederdim.Ona bakınca gerçekten aklıma beyaz çikolata geliyordu.Her seferinde onu tadını çıkara çıkara yeme planlarımı mahvediyordu ama bu bende hiç vazgeçme isteği uyandırmadı...

Kayıp +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin