SENİ SEVİYORUM

65 2 0
                                    

Geleli nerdeyse bir ay oldu.

Turnuvadan sonra eğitimlere katılmaya başladım.

Kahvaltıdan sonra laboratuvar gibi bir yere gidip makinalara bağlanıp 1 saat boyunca beynimize anılarımız aktarılıyordu. Peşinden kafeslere gidip cinsimizin tepki verdiği hayvanlarla dövüşmemiz bekleniyordu. Kafese henüz girmedim. Herkes oradayken bazen izliyor bazende Hipatya'yla dövüşüyordum. İnsan olmasına rağmen bizden kimsenin onu yendiğini daha görmedim. Generali Turnuvadan sonra bir iki kez gördüm. Biryerlere gidip duruyordu. Hipatya'ya sorduğumuzda bilmediğini söylüyordu. Yalan bence biliyor. Generalle bayagı yakın olmalı belkide sevgili bile olabilir. Birbirlerine bakışlarını yakalıyordum. Bazı günlerde ormana gidip istediğimizi yapıyorduk. İstedigimizden kastım bazı hayvanları yemek yada onlarla dövüşmekti. En çokta buna alışmakta zorlandım. Bir keresinde bir yılan beni ısırdı. 4 gün komada yatmışım beni Cansu kurtarmış. Cansu'yla aramız ilk günkü gibi değil şimdi daha iyi anlaşıyoruz. Hatta onu sevdim bile diyebiliriz. Toprakla aralarındaki bağı daha çözebilmiş değilim. Onları öpüşürken görmeme rağmen sevgili gibi değiller farklılar.

Andrey , bir haftadır hiç karşılaşmadık. Benden kaçıyor olmalı. Aslında ona bunun için minnet borçluyum. Ben ondan uzak durmayı beceremiyorum bari o benden uzak dursun.

Demir'le bazı şeyler buraya geldikten sonra değişti. Artık gamzemi öpmüyordu. Onun yerine dudaklarımı tercih ediyor. Daha sevgi dolu ama daha sert. Beni endişelendirense Demir'in beni öpmesini hep hayal ederdim. Şimdiyse beni öptüğünde farklı hissediyorum . Ne olduğunu anlayamıyorum. Onu çok seviyorum. Her geçen gün dahada ama birseyler farklı sanki. Bilmiyorum...

Bugün orman günümüz Demir banyodaydı. Bende yatakta öylece düşüncelere dalmışken içeri girdi.

Loş ışıkta saçlarının ıslak ve gri telleri parlıyordu. Sakalları çıkmıştı. Böylece oldukça seksiydi. Alttan kot giymiş üstü çıplaktı. Elindeki thsirtü sandalyenin üstüne bıraktı. Bana dönüp öylece durdu. Doğruldum üstümde sadece dantel mor iç çamaşırlarım vardı. Beni baştan aşağıya seyretmesine izin verdim. Ne de olsa beni çıplak bile görmüştü. Hiç birlikte olmamıştık. Olmak için yeltenmemişti bile gerçi ben bunu gölde yapmak istemiştim ama izin vermemişti. Sonra yapmak istediğini söylediğinde korkmuştum. Bir an başımı salladım . Güldü ,

'Yine hangi erotik düşüncelerden sıyrıldın acaba bitter '

'Erotik mi ? Ben mi? Sen beni hiç tanımamışsın şimdiye kadar hiç sana erotik birsey söyledim mi aşk olsun '

'Hmmm bir düşünelim. Gözlerinle söylediklerini sayamadım'

Yatağa doğru geldi ben geri yasladığımda çoktan üstüne doğru gelmiş ellerini başımın iki yanında açıp yataktan kuvvet alarak üstüme doğru uzanmıştı. Bana hiç ağırlık vermiyordu.

'Bir kere açık açık söylemiştin. Banyoda sana bunu hatırlatacagımı söylemiştim .'

Lafını bitirdiğinde öyle güzel güldü ki sanki biri boğazımdan aşağıya ılık bir su dökmüş gibi hissettim.

Ellerimle göğsünden itmeye çalıştım olmadı yani pekte zorlamaya gerek yoktu. Madem üstümde durmak istiyordu. Hem benim gücüm ona yetmez !!!

Gözlerime muzipçe baktı. Ellerimi göğsünden çekip kaslı kollarına getirdim. Kollarının kaslarını çok seviyordum. Bana gücünü hatırlatıyorlar.

'Ben hiç öyle birşey dediğimi hatırlamıyorum.'

'Öyle mi hatırlatmamı ister misin ' bu bir soru değildi. Sorunun cevabı beklenirdi. O cevap beklemedi. Ağırlığını biraz daha hissettim kendini biraz kaldırıp bacaklarımın arasından üstüme doğru yattı bu sefer.

'Demir kalk üstümden '

'Üzgünüm geç kaldın.' Dedikten sonra eğilip beni öpmeye başladı. Ne zaman bacaklarımı beline sardım hatırlamıyorum. Ellerim ne zamandır kalçasında onu kendime bastırıyorum bilmiyorum. Gülerek dudaklarımı bıraktı. Gözlerime baktı.

'Gerçekten böyle şeylerle hiç alakan yokmuş' derken kalçasını tutan elimi göstererek.

Hızla elimi çekmek istediğimde engel oldu.

'Bak kendini sıkma. Nasıl rahat ediyorsun öyle davran . Utanmana gerek yok . Aklından geçenleri yapabilirsin. Ben sadece sana aidim. Ne istersen yaparım.'

Biraz durdum.

'Emin misin Demir '
'Hemde adımdan bile çok '

Gözlerine baktım. Artık kahve değildiler simsiyah görünüyorlardı. Gülümsedim. Dudaklarını kısa bir öpücük kondurduktan sonra onu ters çevirdim. Karnınında oturdum . Eğildim dudaklarını öperken belimden tutup daha aşağıya oturmamı sağladı. Şimdi her şeyiyle onu hissediyordum
Beni istemediğini sandığım zamanlar onun için ne kadar zor olmuştur. Beni isteyip bana dokunamamak canını çok yakmış. Bu yüzden hep uzaklara kaçarmış. Benimle uyuduğu geceler en büyük eziyetiymiş. Meğer ben onun için hayaller kurarken o benim dibimde olup bana hasret çekerek yaşamış.

'Arya sürekli düşünüyorsun. Lütfen kendini bırak ne düşünüyorsan bana göster artık .'

Demir'in kaslı kollarını okşarken boynunu yavaşça öpüyordum. Ellerini kalçalarıma getirmiş beni kendine bastırıyordu. Çenesini öptüm. Dudaklarına geldiğimde alt dudagini dişlerimin arasına alıp kendime doğru çektim. Demir'in boğazından çıkan inleme sesi beni dahada tahrik etmişti. Herşeyiyle benim olmalıydı. Sadece benim . O sadece benimdi. Dudaklarımı kulaklarına getirdiğimde dayanamayıp beni ters çevirip tekrar üstüme çıktı. Bu sefer kalbim yerinden çıkacaktı. Tamamen bacaklarımın arasındaydı ve ağırlığını kendini bana bastırdığı için daha çok hissediyordum. Hissettiğim diğer şeyse beni öldürmeye yetebilirdi. Elini sırtıma sokup südyenimi çıkardı. Öpüşürken karnımdan yukarıya doğru ellerinin sıcaklığını hissettim. Nefes alamıyorum. Elleri göğsümü bulduğunda ağzımdan çıkan inlemeyi bastıramamıştım. Bir an durdu. Gözlerime baktı.

'Nefes al aşkım '

Aşkım mı dedi o ????

'Demir '
'Efendim aşkım '
'Daha önce söylemedim ama seni seviyorum 'dediğimde durdu. Kendi yazdıklarını hatırlamıştı tıpkı benim hatırladığım gibi gözünden bir damla yaş boynuma düştü.

'Seni asla bırakmak istemiştim. Çok acı çekmiş olmalısın 'derken kendini tamamen üstüme bıraktı. Başını boynuma gömdü. Neden böyle yaptığını biliyorum. Çünkü ağlıyordu.

'Ağlama . Şimdi yanındasın. Beni bir daha asla bırakmazsan seni affederim. '

Başını kaldırdı.
'Sana yemin ederim seni bir daha asla ama asla bırakmayacağım'

Gülümsedim. Gözgöze öylece durduk. Üstümden kalkmak istediğinde izin vermedim. Bir süre daha öpüştük.
'Arya dursak iyi olacak' Nefes nefeseydi. Durmak istediğini söylese de gözleri öyle demiyordu. Anlını anlıma dayadı gözlerini kapattı.

'Dur demezsen duramam benim için çok zor '

'Neden durmanı isteyeyim ki ? '

'Şuan doğru bir zaman değil '

'Ben öyle düşünmüyorum.'
'Üzgünüm.' Deyip dudaklarıma küçük bir öpücük verip üstümden hızla kalktı. Üstünü giyin dedi. Öylece kaldım. Bana bakmadan kazagini alıp üstüne geçirdi. Döndüğünde kıpırdamadığımı görünce gülümsedi.

'Şuan yeterince yoruluyorsun. Eğer bir kere bunu yaparsam kendimi asla tutamam. Bende seni yormak istemiyorum.' Südyenimi yerden aldı üstüme geçirdi. Kollarını bana sarıp kendine çekti başımı omzuna dayayınca arkama doğru uzanıp südyenimi bağladı.

Yüzüm asılmıştı. Onu istiyorum .

Üstümü giydirdi. Elini uzattı.
'Ormanda gezintiye ne dersin?'
'Kulağa çok heyecanlı geliyor ! '

Kayıp +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin