Yaşar bu çocuk

20.5K 1K 21
                                    

"Karnında bebeği vardı Yavuz."....
Yavuz üsteğmen otopsi sonuçlarını görmüştü.
"Biliyorum kardeşim,"
oğlanı çıkarttı dışarı. Ite kaka dairesine kadar yürüttü açık havada.biraz sakinlesin.içerki zulasından çıkarıp bir şişe viski getirdi.
"Hadi biraz sarhoş olalım aslanım."
"Benimdi diyorum "
"Evet duydum Mehmet im."
Kalbi eziliyordu.kız dün sabah telefonda söylemişti..
"Evlenelim filan diye söylemiyorumMehmet sadece bu....bu...beni biraz duygusal yaptı...çünkü..."
sessizlik uzamıştı.
"Evlenelim menekşe.."
Sessizlik.....
"Ne...ha...ta..mam."
Ikisi karşılıklı nefes almışlardı............
Sonra da Kız öğleden sonra Hakkari dağ komando Taburu na görevde çağırılmış, istikbalden tek kursunla ölüsü gelmişti tugaya......
Karın yarası....g3le açılmış....kimbilir bulunana kadar kaç saat acı çekmişti.....
.............................
Istanbul 2014aralık
................
"Kenan, eczaneye uğra koçum gelmeden.kusan gebelere ne veriyolarsa al da gel.bu kızın hali hal değil..."
Telefonu kapadı Tahir.Feride yle birlikte ,banyoda kızın başındaydı.günlerdir yediği her şeyi çıkarıyordu.Feride yle göz göze geldiler,kadın başını iki yana salladı.
"Patron öğrenmiş sonunda..."
"Anlaşılmayacak gibi değil ki.bu ay iyice büyüdü karnı."
Kızı kaldırdılar,zorla yüzünü yıkadılar.Tahir nazikçe kucakladı,kuş gibi bedenini.Kulağına eğildi.
"Hadi küçük,salma kendini böyle,az dayan ..Vallahi çocuğun gelişmeyecek.biraz gayret...." Kadına döndü.
"Feride hanım!" Kadın baktı.
"Doktor çağırmalı,bu şekilde dayanamaz,yemeden içmeden..".
Altı aydır tutsaktı.Geldiğinden beri böyleydi.Yatağından sadece banyoya gitmek için
Kalkıyordu.Tahir işe el koymaya karar vermişti.
"Feride! güzel bir tepsi hazırla."
"Yemiyor Tahir bey gördün"
"Serumla beslerim gerekirse.Bu bebek aç kalmayacak!"
Odasında yatağına bırakırken üzüntüyle süzdü.küçücüktü ,hiç canı kalmamıştı.
Göbeği doğmamış yavrusuyla şişmiş olsada ,geri kalanı çok çok zayıftı.Feride kızın sırtını okşadı, saçlarını düzeltti.gözü kızda konuştu adamla .
"Zorla yedirdim birkaç sefer,ağlıyor o zaman da .çok üzülüyorum.Boynu bükük kimsesiz..."
"Ben çıkıyorum.doktor baksın gelip.serum bağlasın."
Alelacele çıktı evden .Kenan aradığı zaman doktorun söylediği Serumu almak için eczanedeydi. Adam gece klübünde çıkan yangını haber verdi.Haluk bey çok sinirliydi, kızı görmeye eve geliyordu....
..............................
Neden ,neden geliyor ki şimdi?
Telefonu öttü,oydu.çok sınirliydi,kudurmuş gibi bağirıyordu .
"Neredesin?Birileri yangın çıkarmış ,bütün mallar açıktaydı çatır çatır yanıyor!!!"
"Hemen geliyorum,yeni duydum ben de ."
"Kenan İstinye de,hemen yola çık.bune lan ,yılbaşından beri üçüncü kundaklama.içerden bi şerefsiz bilgi sızdırıyo ,sizde uyuyosunuz .Bunu yapan itoğlu iti bulacaksın bana Tahir!"
"Tamam patron..kalbini ferah tut sen."
"Kameralar yanmış diyo Kenan,kamera nasıl yanar lan!Bana isim söyle,kimin ipini çekicem.Ortaklar duymadan bunu temizleyeceksiniz.İş para kaybetmekten çıktı artık..
Kundakçıyı bulmadan karşıma gelmeyin üçünüzü de yakarım!"
Telefon çat diye kapandı.
Patron kendi canının derdine düşmüştü.
Kamera kayıtlarını sildilermi acaba ?diye düşündü.Hemen kulübe gitmesi gerekiyordu.İfşa olmadanhayırlısıyla bu işten kurtulabilseler......
Ölmekten filan korktuğuyoktu da, bu her bünyeye zarar piçi bitirmek artık farz olmuştu .Asıl endişesi kız içindi.,çok kötü denk gelmişti.Kızı patronun insafına bırakmak zorundaydı.

Kahretsin!yakalanmış bile olabilirler.....
Telefon edip kızı feride ye emanet etti.kapatıp başka bir numara çevirdi.
" Alo,amirim?"
......................
Buraya geliyor.......kızın koca karnına baktı Feride.
" Ona göz kulak ol ."nasıl olacaksa artık?
Kapı yıkılacak gibi çalındığında dua ede ede aşağı koştu.
........................
Ayşe rüya görmekteydi..köydeki çiftlikte ,bahçedeki büyük duta kurulu salıncakta sallandıgını görüyordu.Dut da bir ağaç ki görmelere mahsus.Evın çatısına Uzanıp abanmış kalın dallarıyla devasa yüz yıllık bir ata yadigarı.
Güneş, yaprakları sarı altına boyamış,hafif esinti her yeri şıkır şıkır ışıkla tıtreştirıyordu.
Bahar gelmiş, diye düşündü ...güzel bahar.....O. kokular, o şahane renkler... Bi ileri bi geri sallanırken saçlarının sırtına bir yapışıp sonra bir uçuşması....
Sırtında. güneşi hissetti.gittikçe hızlanıyordu.Yapraklar bir yüzünde ,bir ayak uçlarında.......
Dünya üzerindeki en güzel yerdeydi.....
Sonra adamı gördü, belinden kemerini çıkartıyordu. Salıncak ileri doğru atıldı ,kemer yüzüne indi.yanağındaki zonklama devam ederken kendini yerde buldu.
Nerdeyim?
Saçları kökünden koparırcasına çekilip yere savrulmuştu.dizleri sıyrılırken elleri saçlarına gitti.
Afallamıştı.yüzüne inen tokatla gözleri açıldı.düşerken karnını korumaya çalışıyordu...
Kalbi büyük bir hayal kırıklığıyla doldu.
"Ali!"
Genç fedaiye seslenirken kızı adamın ayaklarının dibine fırlattı.Delikanlı eğilip tutamadan kız kıç üstü yapıştı yere.Acıyla çığlığı bastı,ayaklarını altına toplayıp gerilemeye çalıştı.
"Atın bu karıyı depoya,bu kadar misafirlik yeter!"
Iki adımda yanına eğilip çenesini kavradı, kıracak gibi sıktı.
"İşlerimi baltalayanların sizinkiler olduğunu anlamıycamı mı sandın orospu...."
Emekleye emekleyeuzaklaşmaya çalışırken,beline yapıştırdığı tekmeyle bayılıyordu az kalsın.korumanın kollarında kıvrandı. Gözleri kararıyordu....bayılırsa....acı geçermi?
.........................
Depoya indirilirken acıyla uyandı tekrar.ters giden birsey var......bu kadar acı normal değil.......
Etrafı o kadar karanlıktı ki kihiç bir şey göremiyordu.gencin kollarına yapıştı.
Sık sık solumaya başladı,kampları artıyordu.
"Daha zamanı değil,lütfen tanrım.."
Delikanlı ayrılırken kızın ellerini güç vermek ister gibi sıktı.
"Gitmem gerek,cesur olun."
Iyice eğildi kulağına doğru.
"Az kaldı,dayanmaya çalış.."
Kız eline yapıştı arkasından emekledi"yalvarırım... Bebeğim doğuyor.
Çocuk ellerini kurtardı ,çöktü başına.
"Tahir amiri bulucam,korkmayın." Elini kızın şakağına koydu.sonra hızla kalkıp kapıya aulaştı.Yapayalnız kaldığında Ayşe korkuyla inleyip ağlamaya başladı.
y.................................
Tahir telefonu yeni kapamıştı ki yeniden çaldı.
"Tahir abi."
"Ali, söyle aslanım."
"Abi yetiş!Kız...."
..................................
Tahir ,kulübe ulaştığında yangın yeni sönmüştü.Enkazın arasında, kirlı suların içinde dolaşıp hasarı tespite çalıştı.Sonra Atıf veKenan la beraber açık havaya çıktılar,nefeslenirlerken sordu.
"Kameralar?"
"Hallettik."
Dışarı bir bir çıkıp öksürükler içinde kendilerini kaldırımlara atan adamlara,konsomatris kadınlara baktı.
"Ölen mölen oldu mu ? Bu gariplerin vebalini de yüklenmeyelim bi de.." Hepsininağzı yüzü kapkara ,kusanlar, bayılanlar.....
Curcuna arasında çalan telefonu cevaplarken kulağının birini tıkadı sonra da yerinden fırladı.
"Siktir!".
Iste en korktuğu olmuştu......
.........................................
Yumruğu sıkılı,Kenan'la göz göze geldi.
"Doğuruyor!"
"Sen git ,ben burayı idare ederim.Atıf ta kadınları evlerine yollar."
" Ben nerdeyim patron sorarsa?"
"Güvenlikçiye dair ipucu yakaladık ,takiptesin....git hadi."
Koşturarak araca binmekte olan adamın ardından mırıldandı.
"Allah yardımcısı olsun o yavrunun da."
Tahir , gazı köklerken. içinden çok geç kalmamış olmak için bildiği bütün duaları okumaya başladı.
Kulüpteki paketlenmiş , nakliyeye hazır tutuşmaktan olan kilolarca malın depo edildiği oda tamamen mahvolmuştu.özellikle yakıldıği çok belliydi. Ambulans ve polis mekana ulaştığında Tahir yolu yarılamıştı.Yangından sonra izini kaybettirmesi kararlaştırılmış olan emniyet mensubu gece bekçisinin peşine düşmüş gibi patrona mesaj çekti.gerisingeri arayan adamın homurtusunu dinledi .Adamın sesi Boğaz'ın karşı kıyısından duyulacak desibelde çıkıyordu.......hasar raporu verdi.Bu gece yarısından sonra Romanya ya nakliyesi planlanan büyük parti mal sayelerinde imha olmuştu.
"Peşindeyim.....haber veririm."
(Mahmudi......Bu sefer patronu affedermi bilmem )
...........................
Günü henüz tamamlanmamıştı.Sekizinci ayını sürüyordu. Islak ve rutubetli bu karanlık yerde nasıl doğurur?Bebeği nasıl hayatta kalır?
Birdenbire aklına kendisinin ölebileceği geldi.Kimselerin haberı olmadan,Mehmet le vedalaşamadan,Yapayalnız .
O ölürse bebek yaşarmı?
Tahir gelmeli,zamanında yetişmeli.O kötü biri değildi,hiç canını yakmamıştı.belki bebeği de korurdu.En azından onu adama teslim edecek kadar yasasa.
Krampla sıkışırken yalvardı
"Allahım,lütfennnnn."
Sayıklama halinde adama seslenmeye devam etti.
"Beni bul!"
Nefesini tuttu bir süre...sonra bıraktı.
"Abi...Beni bul....çocuğumu koru."
Belinden karnına doğru yükselen sıkışmayı hissetti(geliyor)
"Tahir abiiiii..."
Kıvranıyordu,buraya atılalı kampları oldukça sıklaşmıştı....belki beş altı dakikada bir....yeni krampla inledi....Buna dayanılmaz...Kimse buna dayanamaz....
Tahir yazlık eve ulaştığı zaman kapıyı açtığı gibi aracı görevliye bırakıp koştu,kapıyı çaldı.iki saniyede açıldı kapı,gözleri kıpkırmızı Feride...
"Nerde?".
"Aşağıda...Izin vermiyorlar."
"Sen burda kal dikkat çekme."
Bodrum kapısı önündeki korumaya emretti.
"Aç!."
"Abi...."
Adamın gözlerine dikti keskin gözlerini.
"Aç dedim."
Kapı açılırken Ali geldi yetişti.içeriden gelen boğuk inleme duyuldu.
"Kimse içeri girmeyecek Ali ,sen adamları bahçede topla.Farkedilmeden bitirelim hayırlısıyla şu işi...
"Abi,çok ağlıyor,ben dayanamadım...
Tahir içeri girdi.gözleri karanlığa alışsın diye beklerken seslendi..
"Ayşe!"
Kız ter içinde soluk soluğa nefesleniyordu.....Adamın sesini işitince o kadar rahatladıki ağlamaya başladı.
Tahir deponun dibinden gelen soluk seslerini dinledi.kız solumaya çalışırken seslendi
"Abi?"
Telefonun ışığını yakıp bakındı,duvara yaslı oturuyor.Yanına gelip çöktü.
Yarı baygın gibiydi ama ellerine yapıştı can havliyle.
O anda Tahir hiç anlamadığı bir işin başına kalmış olduğunu anladı.Terli saçlarını geri itti.galiba kanaması var....
"Geldim küçük...."
"Be..lim.."
....................................
Kasılmaları arttığında inlemeye başlıyor ,iki üç dakika feci acı çektikten sonra pestili çıkmış halde yerinde soluklanıyordu.
"Bol bol nefes al küçük...nefes..." Adamın parmaklarını kıracak gibi yapışti.dişlerini sıktı..korkutucu bir çığlıkla kıvrandı.

Sana vurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin