Dalgaları aşmak

16.6K 958 12
                                    

Uykusu hafiflemeye başladıkça ağrısı daha da artıyordu.İlaç almalı....geçmeyecek bu...kıvrana kıvrana şu saati bulmuştu.zaten vücudunda zonklamayan hiç bir kası olmadığından,kıpırdanmak büyük eziyet oluyordu.
Geçmeyecek.
Buz gibi olmuş ayakları bir türlü ısınmıyor,çorabın da faydası olmuyordu.Aç acına ağrı kesici alırsa kesin kusacaktı.kıvrıldığı yerden doğruldu.
Çantada su olacak.
Aha ilaç...şükürler olsun.
Bisküvi vardı sanki .....de nerede?
Mecburen içti biraz suyla...
Yirmi dakikada hafifletmiş olur.
Sık kızım dişini.
Sabah içtimayı kaçırmıştı..öğlen olmak üzereydi . Dünkü dalgalı deniz macerasından büyük hasarla çıktığındanmıdır nedir kımıldayacak hali yoktu.bütün vücudu kayalara çarpmaktan, kesik ve çürüklerle benek benekti.
Ağrı biraz hafiflese....kusacak hale gelmekten çok korkuyordu.Soğuk buz gibi bir ter damlası şakağından çenesine kadar aktı.
Başının sırılsıklam olduğunu hissediyordu.
Üç dakıka....
Komutanla karşılaşmak istemiyordu.kimbilir nasıl sinirlenmişti.
Acısını mutlaka çıkartacak...
Dünkü içtima da dersin suda işleneceği söylenmişti sadece....basit bir açıklama ...sonra hepsini helikopterlere doldurup İzmir de son derece dalgalı bir sahil Şeridi'ne getirmişler kısa bir koşudan sonra suya sokmuşlardı.rüzgarın da etkisiyle dalgalar çocukları silkeleyecek kuvvette vucutlarına çarpmaya başladı.fırtına mı çıkacak yoksa.eğer komutanını birazcık tanıyorsa özellikle bu günü seçmiştir, dalga da dövsün,rüzgar da dövsün bunları,gebersin gitsin bunlar....
Iki de kendi gibi izbandut almış yanına ,bağır babam bağır..
"Kaytarmayın ,adam gibi koşun .Canınızı yaktırmayın bana..."
"Ölürüz diye mi korkuyorsunuz ?"
Üç korkunç üsteğmen ,beş tane de teğmenin kontrolünde yüzecek otuz adet çaylak asker ...
"Korkmayın bebeler ,bizde bayrak çok .Sarar sarar yollarız memlekete....
Berbat hissediyordu üstüne hastalanmıştı da.bu gece gene yatakta kıvranmazsa iyi...
Kızlı erkekli bütün takım daha şimdiden bitap düştüğünden ,suya girer girmez dalgalara kapılıp gideceklerdi.dalagı fena şişmiş zorlamaktayken neyse bitti.bütün kıyıyı boydan boya kaç kere koştuklarını bilmiyordu.Pancar gibi kızarmışlardı.kamuflaj üstlerine yapışmış hepsi şimdiden helâk olmuştu,erkekler dahil...
Tunç teğmen zaten ters adamın tekiydi,az konuşur ,devamlı iş buyurur .
Memnuniyetsiz
O yumuşacık ,sıcakkanlı Vefa da Panter kesilmişti...Vay ki vay.....
Yavuz diye seslendikleri,oldukça kabasaba görünümlü komutandiğerinin biraz daha iricesiydi.Fakat Mehmet in zarif ,kendinden emin edasına karşılık bu adam yere küt küt basarak yürüyor kuzeyli bir savaşçıyı andırıyordu.Kumral, boksör suratlı ,korkunç...
Her aksam yemekte bir çaylak yiyorum bakışıyla süzüyordu hepsini.
Evet vallahi çok çok korkunç .
Koca elleri ,görebildiği kadar da boynunun bir kısmı çenesine doğru eski yara izleriyle doluydubeyazlamış, silikleşmiş...
Üçüncü adamsa hepsinden bir baş daha uzun ,tam anlamıyla bir devdi.digerleri gibi tıraşlı kısacık saclarına şakaklara doğru kırlaşmış ve jilet atılmıştı
.Uzaktan gördüğü kadar bu ikisinden bi parça yaşlı ve kıdemli görünüyordu.
Vardar...Yavuz..Mehmet.......
Üç terminatör..
Yeni komutla bellerine kadar suya girdiler.kayalıklar vıcık vıcık kaygandı.
Su fena degil de...çok kayalık ve sazlık bir bölgeydi.sazlar suyun yüzünde salınıyor
Kıpır kıpır,
Ay!...bakamadı ,aklı çıktı korkusundan.....
Burada herşey olur
Yaşam vardır mutlaka
Bodrum , Kaş ,Sharm ,Hurgada...birçok dalış bölgesinde tüple dalmışlığı vardı ve su altı cemiyet hayatını yakinen tanımaktaydı.
Müren olur ,su kırkayagı olur ,deniz tavşanı ...herşey olabilir....
Allahım...
Ödü patladı
"A..Aysun.."
Aysun yanında titriyor.
Öteki tarafta Murat ın önü biraz temiz gibiydi.
Yana döndü
"Murat."
"Ne var?"
"Yer değişelim..."
Tam meramını anlatacakken Mehmet komutan bitti enselerinde.
"Lan bi susun ,kime dedim ben" .Ittirdi arkalarından .
sonra düdük sesi duyulunca mecburen herkes attı kendini suya .
Ok gibi fırladı kız sol yanındaki murat la başabaş..o da Ayşe gibi iyi yüzücüydü, mili takımdaydı üstelik.karnına kollarına yüzüne sazlar çarpa çarpa devam etti...
Allahım yardım et...
Yardım et.....
Derine doğru yüzdükçe soğuyan su kollarının kuvvetini kesmeye başladı!
Ileride kırmızı dubayı görebiliyordu.oraya vardığında Uzanıp tepesindeki çanı çalması gerekiyordu.
Dayan kızım ....
Çiseleyen yağmuru hissetti. Yüzüne vuran dalga boyları büyümüştü.Hava sertleşiyor.Daha da hızlandı.
Yorgun kollarını zorlarken ve de inşallah kaslarım dayanır diye düşünürken ulaştı...dubanın suyla temas eden kısımlarını farketti,yosunla kaplı.
O çana uzanırken Murat da ulaşıp dubaya tutundu.kız çanı çalarken oğlan Uzanıp bıraktığı tokmağı alıp çalmaya başladı .kesik kesik solurken başını salladı kıza.
"Çok ...iyiy..."
Rüzgar yüzünden sözcükler çok zor duyuluyordu.
Çana birden fazla el yapıştı bu sırada.Herkes birer ikişer ulaştı.çan durmaksızın çalınmaya başladığında ikinci ve esas zorlu etap başladı.
Zodıac botlar dalgaları yara yara belirdiler.içlerinde başarısız olmuş bir iki acemiyle birlikte.... yanlarından. saatte bilmemkaç kilometreyle geçerken bota asılıp gövdelerini çekmeleri gerekiyordu. Fevkaladenin de fevkinde....
Notlarının genelini etkileyecek olduğu için kimse eksi almayı istemiyordu.
En yakındaki bota konsantre olmaya çalıştı.direksiyonda lacivert gözlüyü gördü.Vefa yanındaydı.Çok büyük şansla tam zamanında botu iplerinden yakalayı verdi.kolları çıkacakmış gibi zorlanarak yanında sürükleniyordu ..Açık ağzına sular doluverince hemen kapadı.Parmakları, kendi ağırlığı ve Zodıac ın hızı yüzünden halatla bot arasına sıkıştı,.öteki eliyle yandaki halatı yakaladığından botla birlikte hareket ediyordu.Yaşasın.
Ancak yorgun kolları aynı fikirde değildi.kolunu içeri atıp ayağını sudan çıkarttı.bota doladı..
Topuzunu tutan toka fırladı serberst tutamlar suya yayıldı .bot hızlanmış gibiydi.
Özellikle mi yapıyor ,düşürmek için. Zorladı kollarını .Ha gayret,oluyor...
Zorladı
Çok..çok..
Tanrım imkansızdı.
Yağmur şiddetlenmiş yüzünü dövmeye başlamıştı.Komutanıyla gözleri karşılaştı.dümende dimdik bekliyorsa da gözü üzerindeydi.
Dudakları kıpırdadı,Vefa komutana doğru. KızaElini uzatan delikanlıyı engellemişti. Gazı kökledi,bot şaha kalkıp ileri atılınca dengesi bozulan Ayşe nin başı tamamen suya gömüldü.
Açık ağzına sular doldu.
Elleri kurtuldu
Ayaklarından asılı kaldı. Boşu boşuna yeniden yakalamaya çabaladı.Başaşagı asılı kaldığı için bacaklarını da çözdü.botun altına kaçtı tüm gövdesiyle.
Keskin kayalıkları göremedi.
Büyük bir hızla tosladı.
Bütün kemikleri zangırdadı ,nefesi boşaldı.
Sırtı...
Kıvrana kıvrana dalgaya karşı koymayaçalışırken ikinciye bu sefer yüzüstü bindirdi.
Ayak bileği.
Elleri ..
Canı cok yandı, Suyun içinde haykırdı.
Nefes...
Cigerleri yanıyor .
Çıplak elleriyle kaya parçasına tutunmaya çalıştı.
Yukarısı neresi?
Dalgaya sürüklenirken titremeye başladı
Boğuluyorum.
Sakinleş,kontrolü koru..
Boğuluyorum lanet olsun.
Daha fazla mücadele edemedi,saldı kendini.
Mecburen nefes aldı ciğerleri tuzlu suyla dolunca kontrolü kaybetti.açılarak dalga dalga etrafına yayılan saçları yüzündenhiçbirşey göremedi.
Bilinci kapandı
..........................
Kusa kusa ayıldığında.bota çekilmişti.
Hayattayım !
Berbat bir basınç başını zonklattı..Kesik kesik nefes alırken devamlı öksürüyordu.uzun saçları yüzüne yapışık halde uzandığı yerde yan döndürülmüştü yeniden kustu..akciğeri temizleninceye kadar öksürdü.
Sırtını destekleyen el vücudunu çevirip yanına yatırdı ,dizlerini karnına çekti.
"Kus!"
"Ayşe,çıkar kızım hepsini...."
Yeniden bolca kustu
Saçları yüzünden çekildi
"Aferin ,asker..."
Etrafı algılayabildiği zaman bottaki herkesin kendi gibigöründüğünü anladı.
Herkes şokla açıkmış gözleriyle sessizce oturmuştu.komutan dümende , sırtını dönmüş botu hoplata hoplata kıyıya ,iskeleye sürüyordu.kimseyle ilgilendiği yok
Sırtından destek veren Vefa ya minnetle baktı.Doğrulurken ellerini farketti ,derileri soyuk, kaniçinde,tuttuğu her yere kanlı izler bırakıyordu.
Iki elini göğsünde birleştirip, hıçkırmaya başladı.
Bot süratini azaltmıştı,korkuç yağmur ve deli gibi esen rüzgar altında diğer botların yanına iskeleye yanaştılar.
Kız titreyen dizlerinin üzerinde doğrultmaya çalışırken herkesin kendi başının çaresine bakmaya çalıştığını gördü.Aysun bileğiniyakalayınca elini çekti ,başını salladı. Birbirlerine yardım etmenin yasak olduğunu biliyordu,o da uyarı alabilirdi.
Botta kaya kaya iskeleye yanaştı ,kanlı elleriyle kenara tutunup Zorlukla çıktı.
Yağmur sırtlarını döverken onun da inmesiyle Mehmet botu döndürüp kıyıdan uzaklaştırdı .
Dimdikti,dönüp bakmamıştı...
"Geç! Geç!..."
"Kaldırın koca kıçlarınızı...Ayse!"
Vefa nın hönkürmesiyle önüne döndü . Toparlandı....aksaya aksaya ekibin peşine takıldı.
....................
Sıcacık duş altında sızlayan vücuduyla bi zaman bekledi.
Oyalanıyordu,kuyrukta bir dolu kız çıkmasını beklerken ağırdan alamazdı.
İşini çabucak gördü,acıyla İnleye inleye, sarımıp çıktı.
Elinden geldiğince kurulandı.temiz üniforma giydi.
Her yeri genel olarak hasarlıysa da bilegi en feci görünen yeriydi.kan sızdırmaya devam ediyordu.
"Sırtın cok feci ,revire gidelim."
Zuhal ranza komşusuydu.Ayşe yi döndürdü,gömleğini kaldırıp altından yarasını inceledi.
"Karnımızı doyuralım da gideriz"
Topallaya topallaya yemekhaneye yollandılar.
Yetimhanede tavuk verildiği günler o kadar ender olurdu ki tepsisini alıp yerine oturduğunda hemen yiyemez bi zaman seyrederdi kocaman butun güzelligini.
Oturduğu yerde Aysunun getirip bıraktığı tabldot un içindekini görünce bi zaman konuşamadı.
"Hadi ,soğutma."
Aysun durdu...
"Ay...canım ver ,ayıklayalım ver..."
Murat karşısındaydı.
Hızlı hızlı yemeğini yerken bir yandan kızla konuşuyordu
"Seninki gibi seri kulaçlar hiç görmedim valla süper yüzüyosun ."
Kafasını salladı
"Sağol ,Abi'm öretti,yani kendi çalışırken beni de çalıştırdı işte..."
"Kolayca milli olurmuşun."
Metin geldi yemeği elinde yanlarına.
"Geçmiş olsun ya..gördüm seni aslında çok iyiydin .ben Bottaydım ,gerçekten boğuldun sandım.komutan bota çektiğinde hiç hareketsiz yatıyodun,ben dedim gitti kız....onların da ödü patladı.
Vefa komutanla ikisi yatırıp ilk yardım yaptılar."
Durdu, çocuğun yüzüne baktı
"Ciddi misin?"
"Delimisin Ayşe, adamda kontrol falan kalmadı ...
Zaten zor yakaladılar
Bota çeker çekmez komutan kalbini ,soluğunu dinledi, biz ööle kaldık ...
Kendi kendine öksürmeye başladığın zaman rahatladı ,yan döndürdü ,kusturdu seni ... İlkyardımı yapan ben olmadığım için şanslısın."
Kız düşünceli düşünceli çorbasını içip bitirdi.Önüne konan ayıklanmıştavuk ve patatesini yemeğe başladı.
O Vefa sanmıştı...
Aysun elini uzatıp avuçlarına baktı.
"Feci bunlar,çabuk ye.mikrop kapmadan gidip sardıralım".
Metin sıcacık çaylarla geldi.
"Sade kızlara mı aldın oğlum?"
"Lan bu çaycı Veli nerden duyuyo hemencik bütün haberleri? Kızlara kendi yolladı,Ayşe ye geçmiş olsunmuş...".
Uzattı bardaklarını.
"Alın bakalım."

Sana vurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin