Kızı niye bıraktın be çocuk?

16K 1K 52
                                    

Büyük bir fırtınanın ortasında tipi yüzünden göz gözü görmez halde iniş taptılar.her ihtimale karşı sağlık ekibi ve görevliler tarafından karşılandılar
Bebeği sağlık ekibine teslim etmeleri gerek.
Baskında ele geçirilenlerle tıka basa doldurulmuş olan büyük boy çantaları ikişer ikişer sırtlamış olarak taşıyan Emre, Vedat ve Yavuz un ardından Mehmet de indi .
Doktor ve sağlık personeli yanlarında ana binaya koşturarak girdiler.
Oğlan parkasını aralayıp kızın durumuna baktı.
Onu koynundan çıkarmasına yardım eden Yavuz koca elleriyle yanağını sevdi
"Bu ne güzellik böyle yüzbaşı....vay anasını..."
Sonra yanında beklemekte olan hemşireye uzattı çocuğu.
"Gel bebeğim.."
Minik kız kucak değiştirirken, hemşirenin gözü Mehmet e takıldı
"Yaralı subay?"
"Şimdi durumunu oğrenicez Hakkari'de .." Göğsünden ismini okudu
"Deniz hemşire".
Derhal sedyeye yatırılıp uzaklaşmasını seyrettiler.
Tugay komutanının odasından beklenmekteydiler...
Odaya vardıkları zaman, içerideki değişik elektriği hepsi farketti.
Adamlarıkötü bir sürpriz beklemekteydi...
Herkes ayaklanmış sırtlar dönük, teyakkuz hali...
Birşey olmuş..
Çok kötü..
Emre babasını seçti
Çökmüş kalmış koltuğa
Elleri titreyerek devamlı tekrarlıyor .
"Tanrım...tanrımmm....tanrım ...Pusat..."
Pusat komutan telefonda...eli adamın omzunu sıkıyor...
Gözleri kapıya ilişti Mehmet i buldu çabucak ...
Başını salladı iki yana..
Emre Panikle koşarken
"Baba?.."
Babası berbat görünüyor
Elini uzattı Emre ye
Önünde yere çöktü kucakladı
"Korktuğum oldu...işte..."
"Baba..."
"Oğlummmm korktuğum oldu....".
Pusatbey kireç gibi yüzünü Emreye dönüp
"Anneni..."
İşte o an Emre nin kulakları uğuldamaya başladı...
Mehmet in elindeki altın külçeleriyle dolu çantalar büyük bir gürültüyle zeminde patladılar
..........
Eve saldırmışlardı...
Nasıl olur ?
O kadar koruma arasında..
Kontrol....kontrolü koru....
"Annem ,Ayşe ?"
Mehmet konuşulanları takibe çalışırken duyduğuyla nabzı tavan yaptı...
Koştu adamların yanına
"Ayşe'yi almış....sevdiğimi öldürüp kızımı almışşş......"
Koskoca adam çocuk gibi ağlamaya başladı
.......................,.
Istanbul/2016-Şubat
........................
Adam derhal misilleme yapmıştı...
Daha havadayken.....
Onlar daha eve dönmeden istanbulda almıştı soluğu...
Nasıl ama ?
Devletin haberi olmadan ....
Askerin..
Istihbaratın haberi olmadan....
Istanbul a inmek...
Kale gibi korunan bir mekana baskın vermek....
Gerçi onlar da aynını yapmışlardı
Adamı herşeye rağmen hafife aldıkları anlaşılıyordu.
Terörist muamelesi yapsalarda adamın korkunç bir gücü ve her yere uzanan kolları olduğu ancak simdi anlaşılıyordu.
Ailesine karşılık ezeli düşmanı Saim Bozok un ailesi...
Mehmet yerinde duramıyordu..
Ferhat vebabasının konuşmalarını işitti
"Can havliyle rehin aldığı belli komutanım.Mobese kayıtlarından aldık plakaları..konvoy halindeler Mercedes araçlar hepsi. Burdan kiralamış...
Turist gezdiren türden...hava alanı yolunda oldukları nı tespit ettik."
"Hepsini mi ...."
Temizliğe yardımcı hanım da dahil onbir ceset ...
Dört yaralı ajan var ..bir de Ayşe ile beraber gelen kadın ...Feride..onu kimse farketmemiş..."
Acılı adamı teskin etmek mümkün görünmüyordu
"Emre neyse Ayşe de o benim için...onu bana getireceksin Ferhat..."
Dimdik baktı adama...fazlasıyla katlanmıştı ..vatanı için feda ettikleri yeter...
...................
Gece geç saatlerde Mehmet'in ve Vardarın timi, aralarında diğer pek cok özel harekatçılar ve bordo bereli subayların olduğu seçkin guruplar hareket ettiler istanbul a..görev dağılımı yapılmış Vardar komutan la ekibi Sabiha Gökçen e intikal etmişlerdi Kırksekiz saat tir Yeşilköy Atatürk e özel jetli inişler yoğunluk sebebiyle Sabiha Gökçen e yönlendirilmişti Nisbeten uçuşları tenha olduğundan özel uçakların kalkış ve inişleri genellikle oradan verilmekteydi. Hangardakalkmak üzere hazır bekletilen bütün evrakları tamamlanmış jetler tarandı.
Bu gün iniş gerçekleştirmiş altı özel jet uçağı vardı.yolcularını beklemekte olan.
Emir geldiği anda kalkışa hazır tutulmaktaydılar .dikkat çekenlerden iki tanesi iki Türk iş adamına ait görünüyordu biri Lizbon ,diğeri Kıbrıs .
Biri yunanlı bir armatör e aitti ,Atina dan kalkış yapmış gözüküyordu.diğer üçü zaten sürekli giriş çıkış yapan istanbul sosyetesinin mensupları ,bilindik aileler ....
Hepsinin tetkik edilmesi zaman alacakmış gibiydi
"Şu Kıbrıs'tan gelenle başlayın .." Diyordu Emre amir, .aktarma yapıp izini kaybettirmek istemiş olabilir..
Büyük bir özel harekatçı grubu da alana intikal etmişler, emirleri beklenmekteydiler.
.........

Sana vurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin