Sana vurgun

Neredesin sevdigim?

Istanbul ,2015 Kasım. Kız görmeyen gözlerini son model arabanın camımdan dışarı ,hızla akıp giden manzaraya dikmişti .
Gerçi birsey gördüğü yoktu.Canını fena halde yakmış olan adama olabildiğince uzak oturmuştu.Göz ucuyla baktı .Gösteriş budalası zorbanın tekiydi.Giyimi kuşamı,krokodil derisi el yapımı çirkin ayakkabıları, herseyi pahalıyım diye bas bas bağırmaktaydı.Bu öğleden sonra ayaklarının dibinde sürünürken pabuçlarını görmüş kaburgaları da onlarla yakından tanışmıştı.Uçları pırıl pırıl çelikten, sahibi gibi şaaşalı ... HalukBıçakçı kızı tekmelemekle kalmayıp kemerinin tokasıyla sırtına derin yarıklar açmıştı
Ilk zamanlar karşı koyduğu oluyordu da bu adamı daha beter kızdırmaktan başka birşeye yaramamıştı.Artık öğrenmişti,adamla göz göze gelmemek en iyisi.O vakit hırsı geçene kadar dövüyor,sonra da defolup gidiyordu.
Yanında oturduğu yerde, içinden devamlı tekrarlıyor.(geçecek,sakin...geçecek.) Ensesinde adamın nefesini hissedince kapıya doğru daha da büzüldü.elinin parmaklarını kızın topuzundan kurtulmuş bir tutam saçına doladıgında ,irkildi.Öylece durdu fakat vücudu kontrolsüzce titremeye başlamıştı.oksijen azalıverdi sanki.Nefesi yetmedi,dudakları aralandı.(sakin...sakin ol kızım.).
"Konuştuklarımızı aklında tutmanı tavsiye ederim hayatım çünkü kıymetlini bir telefonumla cehenneme gönderiveririm."
Parmağını kıvırıp saçına asıldı koparacak gib...Nefretle gerildi kızın vücudu. "Tam...tamam.."
Fısıldamasını duymamış gibi eğildi kıza
"Efendim?"
Kız uzaklaşmaya çalıştı ter içinde.saçının içindenen ensesine ve sırtına doğru süzülen teri ,adamın açmış olduğu yaraları ince ince yakmaya başlamıştı.elleri buz gibi oldu.ensesindeki el saçını bırakıp sırtına indi,.sertçe sıvazladı.kızın içi acıyla kavruldu. Soluğu kesildi...
.Bilerek yapıyor allahım yardım et!
"Tamam"
Nefes almaya çalıştı.
"Tamam"
Yaralarının kanamakta olduğunu hissediyordu.siyah giymesi emredilmişti.makyajı o kadar ağırdı ki porselen bebek gibi görünüyordu.(ağlama,ağlayayım deme....)makyajı akarsa çocuğu tehlikeye girebilir...Bir parça kağıt mendil görüş alanına girdi.
Mendili şakaklarına bastırıp terini sildi,gözleri farkında olmadan aracın ön tarafında şöförün yanında oturmakta olan adama kaydı.Ne düşündüğü anlaşılmasa da onunda gergin olduğu belliydi .HAluk Bıçakçı nın bütün fedaileri böyle eli kanlı ,ifadesiz suratlı ,acımasız profesyonellerdi.Tahir de ılkin öyle görünmüştü kıza.Ancak aylar sonra Feride ıle birlikte evdeki can dostları olmuşlardı.Bir nevi büyük ağabey....dizinin üstündeki yumruğunu sıkmış oturuyor.Büyük patronun sağ kolu.. Adam dayaktan canını çıkardığında o bile araya giremiyor,Feride ablayla ikisi yaralarını sarıyorlar sade......
Bu gece için ikisi hazırlamıştı kızı.Feride ağlaya ağlaya yıkarken fısıldıyordu(sakin ol...geçecek.sakin ol kızım.)
Tahir şu saatte sırtının durumunu biliyordu.
Eli kızın ensesini hafif hafif oksamakta olanHaluk öne eğildi,konuştu sakince.
"Tahir,sen benden haber beklersin,sakin biryere çek.Ben Ayşe Hanım'a yemekte eşlik edeceğim.çok geçe kalacak değiliz,zaten her yıl aynı terane.Biraz boy gösterelim dikkat çekmeyelim yeter.Hepiniz hazır bekleyin,Atıf la Kenan a da bildir.Çıkışta Çağlayan daki depoya gideceğiz.Nakliye gece yarısından hemen sonra köprüyü geçmiş olsun."
"Peki patron,yalnız..."
"Ne?"
"Ayşe hanımı..."
"Onu eve sen bırakırsın,dikkat et" parmaklarını kızın boynuna sardı.
"Kıymetli yüktür."
Tahir başıyla onayladı adamı,biliyordu kıymetli olduğunu.hem kız çok kıymetliydi hem de yavrusu.Kızı uzun zamandır izliyordu,vakit geçirdikçe onunla ilgili düşünceleri değişmişti.Potronunun bu yavrucakla bebeğinden ne istediğini tam olarak bilmese de işin içinde olmak artık katlanılmaz olmaya başlamıştı.
Çırağan otelinin bahçe kapısından içeri girip otelin önünde kadınla erkeği indirdiklerinde Tahir alışkanlıkla ortalığı saniyede kontrol etti.gözleri tüm bahçeyi kısaca taramıştı,temiz...
Onlar güvenli şekilde içeri girdiklerinde Kenan ı aradı,söylenenleri nakletti.arkadaşı da haberdardı zaten talimatlardan.
"Yeni mal yüklenecek,biliyorum.Mahmudi bu sefer işi sıkı tutuyor,iki Iraklı giriş yaptı nakliyeye refakat etmek için.depoyu toparladık .kız nasıl?"
"Berbat.Söyletme beni Kenan" İçini çekti."Bu çocuk bu işin sonunu getiremeyecek diye korkuyorum"Karşı tarafı dinledi.
"Beni haberdar et."
Yakmış olduğu sigarasından. s onbir fırt çekti,fırlattı kenara.arabaya bindi..
"Musa,Çek oğlum sakin bir köşeye."
...........