Tebrikler yüzbaşı

16.7K 892 22
                                    

Hakkari Dağ Komando Tugayı/2016 Şubat
.................
"Hemşire..... Işemem gerek.."
Gözlerini kaçıran kızı seyrederken doğrulmaya kalktı.
Çok kabaydı ama o kadar bitkin görünüyordu ki terslemeye kıyamadı.
"Akşama yürüyeceksin zaten."
"Sana tuvalet diyorum kadın..kaldır beni..."
İçini çeken Deniz kapıyı açıp seslendi...
Dinledi..
Herkes öğle yemeğinde olmalı...
Geri adama baktı
Gayet kararlı görünüyor.
Ona ördek filan tutmayacaktı.
Kalk bakalım o zaman komutan..
Önüne gelip örtüsünü beline kadar indirdi.
"Bana tutun,sıkı ama....."
Elini uzatıp kolunun altını yakaladı ,cekti kendine doğru.sırtına doladı kolunu...
Kavramaya çalıştı..
Bütün ağırlığıyla birden bire yüklenmişti Uğur..
"Doğruluyoruz karşıya bak..."
Koltuk altına doğru girdi..daha iyi kavradı...
"Komutanım ..."
Çok ağır gelmişti...
Ovvv...yavaş...
"Omuzuma tutun.."
Doğruldu, bütün ağırlığıyla kızın üstüne yüklenmişti.
hiç yardımcı olmuyor.
Acıyla yüzünün buruştuğunu farketti
Genç adamla birlikte kız da nefesini tutmuştu.
"Azıcık sabredeydin ,Hasan yemekten döndük..."
Derin nefeslerini duydu
"Böyle iyi... Böyle çok iyi...."
Ağırlığıyla resmen çökmüş halde sallandı.
Ileri geri adım attı.
Kendini sağlam tutmaya çalıştı.
Kolu ağır
Bedeni çok ağır..
Korkuya kapıldı
Düşürürse dikişleri patlayabilir.
Uğur a oranla ufacık vücudunu gerdi..
"Yüzbaşım,sıkı tutun allah aşkına,gözünü seveyim... Tamam..."
Terliklerini itti ayağına doğru..
Derin derin nefes aldı.
Kaldırmaya çalışırken doğrulan asker bütün haşmetiyle bıraktı bedenini kollarına..
Kız yıkılmak üzereydi

Sallandı...
Gitti geldi...
Soluklandı...
Adamın bıyık altından gülüşünü göremedi
Derin derin kokusunu içine çektiğini...
Sonunda ayaktaydılar.
"Sakın başını eğme ,beni duydunmu?"
Adamın dizleri bükülür gibi olunca.sımsıkı yakaladı bedenini...
Tam da adamın istediği gibi..
"Allahım yardım et...Kaç kilosun be adam?...
Komutan.....Uğur....tutun çabuk ...düş....ovvvv..."
Yüzü buruştu .neredeyse ağlayacaktı.
"Ödümü patlatıyorsun, sallanma..."
" sen Kısa bacaklı olduğun için ..."
kısa bacaklı....
Afodit olmadığı belliydi de
Yüzüne vurulunca pek güzel olmuyordu ...
Masallardaki mutluluk sade güzel lerin hakkı sanki
Normal kadın beğenemez çünkü
Heyecan duyamaz
Çirkin ,güzeli sevemez
Gözü güzele değemez....

Tekrar sallandılar tehlikeli şekilde
Yanlışlıkla düşürürse ne yapardı....
Saç dipleri...sırtı ter içinde kalmıştı...
Iki adım sonra kapıya tutundular...
Yarasını tutmuştu lanet olsun.
Acıyor..
"Acıyormu?"
Dişlerini sıkmakta olan asker başını salladı...
Kapıyı açıpbinbir güçlükle banyoya soktu
Tutunma kolunu yakalattı.
"Sen çık..."
İtaat etti derhal.
Gözü Aralık kapıda ,idrarın sesini ve sifonun çekilişini dinledi.
Çok şükür..
Içeriden seslenmişti adam.
"Banyo yapmalıyım..."
"Sonra.."
"Kokuyorum kadın.."
"Bana kokmadın asker, çık şurdan!"
"Ooo koklamışız hastayı..."
Dalga geçiyor
"Yaparım çabucak...
Aslında sakınca yoktu da Hasan gelse.....
"Neredesin Hasan offff....."
Mecburen girdi içeri .küvete girmeye çalışırken yardımcı oldu oturttu .
Sırttan bağlı önlüğünü çıkardı,katladı çabucak kucağına bıraktı.
Gözleri fayansa dikili...
Sonra kendi kendine gülünsediğini farketti.
Suyu açtı ayarladı...
Tepe duşunu açtı, şampuanla süngeri köpürtü.
"Kapa gözlerini bakalım..."
"Asıl sen kapa gözünü hemşirehanım.."
Bileğinden yakaladığı gibi çekip kucağına oturtmuştu.
"Ayy..."
Boş bulunup boynuna sarılmak zorunda kalmıştı

Su hızla tepelerinden akarken nefesini tuttu...
Öpüleceğini anladı.
Yüzünü çevirdi yana doğru..
Titremeye başladı..
Anlamıştı.
Halsizliği filan hep numara...
Neredeyse çözülmek üzereydi...
Yüzünü tutup çeviren Uğur baktı kıza...
Saçları yüzüne yapışmış... Hızla nefes almaya çalışıyor..
Allakbullak halini görünce kollarını serbestbıraktı..
O tembel gülümsemesi yüzünden silindi.
"Zorla öpecek diilim...Rahat ol..."
"Beni oyuncağınız sanıyorsunuz komutanım, yapmayın....İşimi yapıyorum sadece..."
Kalktı kucağından .
Elleri titrese de süngere uzandı.. Sırtını, göğsünü ,saçlarını filan hızlıca köpükledi...
Yıkadı duruladı..
Adam gözlerini kıza ,kız gözlerini fayansa dikmişti.
"Kendiniz devam edin, havlu getiriyorum..."
Fena halde dağıldığını hissediyordu, zorlukla banyoyu terkedecek kadar gücü kalmıştı.
Tam da o sırada girdi Hasan içeri.
"Geldim ben hemşiranım...aaa nooldu...dolaptan bulduğu vücut havlusuna tutuşturdu adamın eline
"Gel ablamgel...Yardım et komutanaHasan ,sana emanet. Islandım ben kaza oldu."
Hızlıca attı kendini soyunma odasına.üstünü değiştirirken elleri hala titriyordu.
Topuzunu çözdü ,düzeltti. Korüdora çıktığında Hasan'la pis çapkını gördü.tur almaktaydılar.
Hasan a kaykıldığı filan yoktu.
Fena oyuna gelmişti
"Ben yemeğe gidiyorum...Ateşine dikkat et, fırlıyor bazen birden.yorma çok... "
Gözlerine bakmadan bildirdi.
Hiç birşeyden haberi olmayan hasta bakıcı seslendi.
"Git sen Deniz hemşire...ben bakarım komutanıma. Dünden beri aç olduğunu biliyorum..
Uğur un kulakları dikiliverdi.
Dün den beri
Aferin sana salak..
Iyi bok yedin...
Uzaklaşan kızın arkasından baktı
Açtı
Kendisi yüzünden bu gün de , bütün gün aç kalmıştı.
Yirmidört saattir...
Uçkurunu kovalamaktan kızın bitkinliğini anlayamamıştı.
Yüzünü ovalayıp esnemesini hatırladı.
Ve de kimbilir ne zamandır uykusuzdu.
Aç ve yorgun bi çocukla çapkıncılık oynamaya kalkmıştı..
Lanet olsun
Titremesini,sararmasını yanlış yorumlamıştı.
Göya korkutup nabzını yoklayacaktı.
Fena halde ilgisini çekmişti çünkü..
Neresiyle çektiyse artık...
Neresi olacak,O şahane kokusuyla ...
Hasan ı sorguya çekmeye başladı çaktırmadan.
o da safça anlatıp duruyordu, kızı sevdiği belliydi.
"Ooo...on numara kızdır hemşiremiz..bi kere eli çok hafif komutanım.anlamışınızdır...
Seher hemşirenin mağdurları aşı maşı olunacağı zaman kuyruk olur önünde...hissettirmez bile..bak yıkamış sizi de.aslında benim işim o ama hiç gocunmaz..gencecik kız nede olsa, herkes yapamaz yani...
Ama deniz ,o şekilde bakmaz kimseye...yıkar da tırnaklarını da keser, saç sakal tıraş eder .
Mesela sizi getirdikleri gece, başınızda üç gün ve gece gözünü kırpmadan bekledi.
Uğur iyiden iyiye fena hissetmeye başladı
Kız kafasındaki senaryoya hiç mi hiç uymuyordu..
Ve de ....lan!
Herkesin her yerini görüyo bu ,o zaman.....
"Biz çok seviyoruz hemşiremizi , siz tabi geçici görev olunca bilmezsiniz ,kaç kere atama yaptıra bilecekten ayrılmadı burdan...bura hiç te ona uygun değil komutanım...çok daha kolay çalışacağı yerler varken o hep kurşun yaralarının başında...."
Çocuğun sözleriyle düşüncelerinden sıyrıldı.
"Eee ...aşk meşk falan olmuyormu ?"
Güldü Hasan
"Vallahi vardır mutlak..uzaktan uzağa sevdalıları doludur ...ama o görmez kimseyi.Ben duymadım yani.işini yapar sade....herkes bi yana Deniz hemşire bi yana....siz uzanın ben ateşinize bakayım hele..."
Oğlan başucunda oturmuş beklerken Uğur düşüncelerle dolu uykuya dalarken kız henüz dönmemişti.
.................................
Istanbul/2016 Mart
.............
Gece sabaha karşı sona eren düğün yemeği sonrasında gelinle damat ta basıp gitmiş olduğundan bazı davetliler barlara bazıları yavaş yavaş misafirhane ve otellere dağılmaya başlamışlardı.
Tahir le Feride ,Pusat bey ile birlikte döndüler çocuklara tahsis edilmiş olan konağa. .sevgili Nigar yıla beraber yaşadığı yuvasındaki inceleme ve tadilat bitene kadar oraya kolay kolay adım atamayacağı belliydi.
Uyumak üzere olan bebeği kucaklamış götüren feride yi durdurdu Tahir.Kalbi sıkışarak minicik bir battaniyeyi doladı Nigarın sırtına.kavradı büyük elleriyle
"Ver bana "
Göz göze geldiler.
Kadın bebeği adamın kollarına bıraktı.
Koskoca özel harekatçının yüreği küçüğün bi damla yüzünü gördüğü anda eridi.merdivenleri çıkarıp beşiğine yatırdı.örttü üstünü.
Kızı odasının kapısındabıraktı .
"Iyi geceler..."
Gözleri birbirlerinde dikildiler iki saniye.
Sonra kız girdi içeri.
...............
Yavuz ,hafiften sarhoş olmuş olan Uğur u otele gitmeye iknaya çalışmaktaydı.
"Gel lan işte...arkada kalma bu halinle ...otelde içirecem ben sana iki duble daha ,söz.."
"Bırak koçum, aciz miyim ben? Melih ler kulübe gidiyor.siz ?"
"Bizi uyku paklar bu saatte.daha ayak masajı yapıcam."
Uğur bi kahkaha patlattı, gecelerin maço çapkını tanınmaz hale gelmişti.... gecededört yatak dolaşan Yavuz bayağı bayağı tatlı su ev erkeği olup çıkmıştı.
Aysun u eliyle besliyordu
Gözleri dans pistindeki Vardar la dansetmekte olan kızdaydı.
Allah korusun!
Koskoca adam ne hallere düşmüştü...
Deniz'in yakıştıra yakıştıra dansetmesini izledi...
Bak sen doğulu dilbere....
Yavuz a laf yetiştirmeyi ihmal etmedi.
"Jöle kıvamına gelmişin zaten, pofuduk ayı senii..."
"Allah sana da göstersin koçum."
"Allah korusun be...ne diyosun..."
Nerdeyse haç çıkaracaktı.
Müzik bitince deniz ve Vardar masaya geri dönmüşlerdi.
Komutan sandalyesini tutunca kız teşekkür etti, oturdu kibarca
Gülümsedi
İçin için deli olmaya başlayan Uğur yarasını tutarak ayaklandı.
Dur sen duur...Vardar efendiii..
Senin oyununu bir bozayım ben...
"Hayrola?"
Yavuz a homurdandı...
"Ağrı yapmaya başladı böyle çok oturunca...madem döniyim ben de otele .Maç falan açar uzanırım."
Gerçek bir erkeğin öküzlüğü ile plan yapmaktaydı.
Kız da otele dönerse bu gece şansını deneyecekti...
"Yürüyecem bu gece diyosun yani..."
Hemen anlamıştı niyetini
"En bırakalım madem sizi de "
Seslendi karısına
"Aysun um Uğur da geliyor bizle kalkalım artık...uykusuz kalma sende."
Neslihan la fısırdamakta olan kızın gözünden uyku aktığı belliydi.deniz hepsinin kalkmasıyla birlikte ayaklandı.
"Aaa ben de geleyim..."
"Biz Melih ,Aziz ben bara gidip devam edicez ,battı balık ,madem yan yan gitsin bu gecelik ,gel takıl istersen bizle bırakırız sonra otele ,Deniz cim..."
Uğur aniden sinire kesmiş halde
Deniz cim ha.... Deniz cim....
"Yok ,yoruldum ben de zaten...otele dönenlerin peşine takılayım."
Yavuz ikiletmedi
"Kalkın madem....hadi karıcım."
Mehmet ten sonra en kıdemli Yavuz olduğundan sözü emir sayılırdı.
Toparlanıp otele döndüler.
Asansörde kasten yarasını tutmaya başlamıştı yine Uğur.kızın da gözü oradaydı.
Bu sefer role gerek kalmadı
Ağrımaya başlamıştı meret .
"Uğur...iyi diilsen gidip gösterelim koçum."
"Gerek yok abi ,uzanınca düzelirim birazdan."
Asansör durunca indiler Deniz le beraber
Kız derhal girdi kolunun altına
Öyle de sahipleniyordu ki
"Yürü bakalım komutanım,ben bakayım bir..."
Yavuz piçi de sinsi sinsi sırıtıyor
Asansör kapanırken seslendi
"Bişey olursa hemen haber verin , bir üst katta ,altıyüz yedi deyiz."
Başlarını salladılar
Güzel kArısının esneyen ağzını tutmuş parmaklarıyla büzüp öpmüştü.
"O zamana kadar ben de bu uyuyan güzelle meşgul olayım bari."
....beşinci katta odaları karşılıklıydı.
Kızın hala hülyalı hülyalı asansöre bakıp gülünsediğini gördü.
Romantik mi buldun?
Şimdi görürsün sen romantizmi.
Deniz elini uzatıp adamın avucundaki anahtarı almış ,adamı odaya sokup yatağa oturtmuştu.
Gülümsedi
"Yatıya bana mı geliyorsun hemşirehanım?"
"Saçmalama komutanım, bekle beni şurda."
Acele odasına geçip pijamalarını giydi,dişini fırçalayıp yüzünü yıkadı.
ilk yardım çantasıyla karşı odaya geri döndü.
Kapıda kaldı öylece ...
Uğur gömleğini çıkartmaya başlamıştı.
Gövdesi Deniz'in iki katı heybetliydi
Omuzlarının gerilişini ,kalın kollarını gömlekten kurtarmasını seyretti.
"Kapa bakalım kapıyı hemşire hanım."
Tiril tiril pantolonunun düğmelerine uzandığında hemen arkasına dönüp kapıyı örttü.
"Gel ,korkma adam yemiyorum. Boxer ıyla yatağa uzandı
"Pijaman filan yokmu senin?"
Kızı iyice utandırmak farz olmuştu
" gece giyinmeyi sevmiyorum .Buradaki sertlik normalmi hemşire?"
Çüşşş...
Sertlik..
Anladı birden
Allahım..
Ameliyat yeri ...
"Kaç dikişin var senin orda içten dışa.yıllar sonra bile orda biraz sertlik olabilir."
Yaklaştı ,canını yakmadan yavaşça açmaya çalıştı bandajı.
Dezenfektanla sildi güzelce.
Parmaklarını gezdirdi
Evet bir parça sert gibiydi aslında..
"Acıyormu?"
Bandajı kapatırken Gözleri birleşti
Uğur un kalbi daha da hızlandı
"Negatif"
Beyaz parmaklar durmadan ulaşması gereken yerlere uzanmaktaydı,
Kızın dikkatini bölgeden uzaklaştırmak için sordu.
"Bara gidebilirsin bizimkilerle..."
"Içkiden goşlanmıyorum."
"Haa...kahveye çağırsaydı giderdim diyosun yani."
"Gitmezdim bu saatte...hiç bir yere...."
"kahve sevmiyorsun .."
"Yoo... Severim kahve .Henşireyim ben...Ama geceleri çıkmam ...Gündüz bile pek çıkmam..ben alışkın olduğun kadınlara pek benzemem komutanım..."
"Nerden bildin? Yani kimlere alışılmıştım ben?"
"İşte kendin gibi , süslü püslü bakımlı ....batılı.."
"Bana baksana sen.... Devamlı devamlı bi hakaret ,bi küçük görme falan.....Bizi aşağılıyomusun sen?"
Alınganca baktı adama
"Yoo....değil tabi de. Senin arkadaşların, standardın filan belli işte...."
Topladı çantayı,derece çıkarıp ağzına tıkıverdi.
"Konuşma."
Bileğini tuttu ,yanına çekip yatırdı .
Gözgöze kaldılar
"Ne yaptığını sanıyorsun ,başöğretmen?"
"Ne yapıyormuşum?"
Konuşma istemediğin yöne kayınca tıka ağzıma dereceyi. Ver hapı, içir suyu...."
Kız beline örttü battaniyeyi.
Elini yıkayıp geldi, Ateşi'ne baktı
Yüzü buruşmuştu.
"Ateşin yükseliyor..hiç hoşuma gitmiyor.
Uğur sa çok hoşlanmıştı onun bu endişeli halinden.
"Ateş bu iner de çıkar da..."
"Bedeninde iltihap var demek oluyor ,su an anlamıyoruz ama işler kötüye giderse ne yaparız?Dinleneceğin yerde orda burda geziyorsun
Ateş düşürücü verdi .
Klimayı oldukça düşüğe ayarladı
Biraz üşümekten zarar gelmez.
Kay bakalım kenara."
"Ne ?"
"İstediğin oldu Uğur bey, hadi bak yatıya geldim sana."
Acele kıza yatakta yer açtı. Kolunun altına aldı onu ...
O güzelim koku doldurdu yeniden burnunu.
Kız ellerini yakaladı.
Alkol şişesini açmış bileklerine döküyordu.
"Ikimiz hakkında hayalettiğim pek te bu değildi ..."
Tembelce mırıldanıyordu.
Gülümsedi Deniz.
Sersemlemiş,sevimli bi çocuk gibi görünüyordu.
Ovmaya başladı .
Rahatlıyordu.
Gözleri kapandı
O uyuduğunda
Kızda daldı yanında
Aralarında mesafe bırakmaya dikkatederek uzanıp bi zaman seyretmişti adamı.
Gözleri kapandı sonra onunda.
Yarım saat sonra uykusunda, serinliği hisseden vucudu adama yanaşmış başını koluna dayamıştı. Bir yarım saat sonrasında iyice kollarının arasında sırtını onun geniş göğsüne yaslamıştı.
........................
Melih ve Vardar komutanlarla birlikte gittiği popüler bir bardan , sabaha karşı kafası hafiften bulanık halde ayrılmaya kalktığı zaman tesadüfen ve en olmayacak şey... istanbul da bulunmakta olan Saadet üsteğmen e yakalanmıştı.
Kadın delikanlıyı saniyede tanıyıp masaya çöreklenince muhabbetin tadı kaçmış oldu.
Yavaştan hesapları ödeyip kalktıkları sırada o da beklentisi artmış olarak ,Altay Melih,Vardar ı çarçabuk eleyerek Ahmet e yanaştı.
Delikanlı Üstüne kalmış gözüken sarhoş güzeli, gözünü bir parça karartsa sabaha kadar kullanabilirdi...
Görünüşte kelebek gibi her çiçekten bal alıyormuş izlenimi vermesine rağmen alaya geleli beri kızlarla yakınlaşmada pek ileri gitmiş değildi..
Sebebinden emin olmasa da bardan kız kaldırma yaşını geride bıraktığını hissetmeye başlamıştı.
Böylece uzun süreli perhizini bozma fırsatı ayağına geldiği halde kararsızdı.
Aziz ve Ersin komutanlar da içkilerini ödemiş digerlerine katılmak üzere ayaklanmışlardı
Vardar yanaştı ,gözü Saadet te
"Sabaha bişey kalmadı Ahmet teğmenim.ağzımızın tadı yerindeyken otele...Vedat la Turan ı da toparla...sonra karakoldan toplamayalım sizi..."
Doluştular taksilere
Saadet araçlardan birine binmeyi başarmıştı,otel lobisinde Ahmet i kızdan kurtarmak için Metinle ikisinin derhal odalarına gitmelerini buyurmuştu
Yerinde hafiften saklanan kızı da kolundan tutup destek verdi.
"Saadet , bu oğlanlar bana analarının emaneti .Kusura bakma kadın, başlarını belaya sokamam ,bu gecelik senin engin tecrübenden yaralanmasalar da olur".
Saadet bilmem çakırkeyif oluşundan ya da yüssüzlüğünden ,umursamazca kahkaha atmıştı.
Çağırdığı asansöre soktu Ahmet'le Metin i Vardar..
Kız kendisi dahil Isparta nın yarısıyla beraber olmuş bir orta malıydı.
İçinden bir ses bu gece bu oğlanı bi parça kollamasını söylüyordu.
Vardar, Saadet üsteğmeni tam da merdivenlere yönlendirdirken,yalpalayarak asansörün açık kapısına koşturan ,otelin barından fırlamış dekolte elbiseli kadın elleri göğsünde içeri girmeye çalıştı.
Acelesinden elinde sağlanmakta olan ayakkabılarını düşürüvermişti,
"Dur!.."
Eğildi ayakkabıları yakaladı...
"Kapıyı tutun!"
Duvara tutuna tutuna yaklaşırken Asansör yavaşça örtüldü...
Zuhal.........
Ümitsizlikle inledi
Vardar kızın sallanarak koşmasına baktı
Hiçbirini farketmeyecek kadar paniğe kapılmış görünüyordu...
Ve
Son derece sarhoştu...
Alı al ,moru mor düğmeye basmaya başladı...
"Lanet olsun...lanet..."
Eli sürekli düğme üzerinde ,basıp duruyor
Başı geldiği yöne çevrildi.
Asansör çın sesi çıkartarak yeniden açılırken bir çok şey bir arada oldu.

Sana vurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin