Sana vurgun

Bana babalığımı geri ver

Kapıda dikilen kadının yüzü fazlasıyla soluktu.Pusat paşa nın yardımıyla yaklaşıp boş bir koltuğa oturdu.
Dimdik....
Bebeğini Emre nin kollarına veren Roz kalkıp kadının yanına oturdu.elini eline dolayıp sımsıkı tuttu.
Kızına yorgunca gülümsedi , eli Ayşe nin özene bezene koltuğa yerleştirmiş olduğu şık ve etnik desenli örtünün kıvrımlarında gezindi.bohemyen stili kendisi de çok severdi.
Sonra kızının ayağına giymiş olduğu Kadifeden terliklerin üzerindeki işlemelere çekildi dikkati.
Onun hakkında hiç birşey bilmediğini farketti.
Kocaman br darbe gibi vurdu
En sevdiği yemek, dinlediği müzik ...
Ne renk sever?
Hangi gazeteyi okur?
Ne den korkar , tiksinir?

Kahkahası nasıldır mesela ....
Gece karanlık çökünce neler geçer aklından ...
Dua mı eder ....
Kendisi gibi o da ......
Sevdikleri için ....
"Kundakta bıraktığım çocuğumu kendim yetiştirsem ancak bu kadar zevkli bir kadın olurmuş.....kendi gençliğim...sende gördüğüm bu......"
Nefes aldı.
"Muhtemelen.....hikayeyi kabaca öğrendin.Vassil Demetru nun evlenme teklifini kabul ederken Roz karnındaydı, hiç birinize ihanet etmedim.Sadece hayatta kalıp yeni bebeğimi büyütmeye çalıştım.
Pusat ve saim le yıllarca haberleştim.Anatoli ve Mihai i süphelendirmeden...bir depo dolusu uyuşturucu yok edilmişti ,ajan da o sırada can vermişti."
Sesi titredi
Onlar Eser le hiç karşılaşmadılar benim onunla bağlantımı da hiç bir vakit anlamadılar...
Istihbaratı gizlice ben sağlıyordum, şirketteüst düzey yönetici konumundaydım .
Görünürde depo Demetru şarapçılıkla ait gayet üstün kalite şarapların saklanmakta olduğu bir şarap mahseniydi.
Ben patlamadan sağ çıkmayı başardım, hastane masraflarım şirket tarafından ödendi...
Üç ay sonra da evlilik teklifi aldım ....
Bekar bir hamile olduğumu düşünüyordu.onu kabullenmişti. Amirlerim emir vermişti .
Evlendim....
Yurdumda bıraktığım evladımı da sadece resimleri ve videolarından takip edebildim.....
İşte benim sıkıcı hikayem ...."
Kadın susunca büyük bir sessizlik oluştu.
Ortaya anlatmıştı evet , yine de kalbi pır pır ediyordu.....
Acaba kızının içini biraz olsun soğutabilmiş midir?
"Kalan tek böbreğim de zaten hasarlıydı..artık iflas etti ,Bükreş kaçak organ cennetidir bilen bilir ... Bana hemen bir tane ayarlamaya kalktılar... Meğer o da bizim oralarda. kocamın ailesinden sorulurmuş ........kızımı büyüttüm ,bilgi vermeye devam ettim ... Vassil bana bu süre zarfında hiç dokunmadı ,şartlarıma herzaman saygı duydu. Geride bıraktıklarım için kalbimin kanamadığı bir gün bile olmadı.
Vazifemle anneliğim arasında sıkıştım kaldım .yirmi yıl....o Roza ya babalık yaptı ama bana hiç ilişmedi "
"Neden?"
"Erkeğine bak, seninle aynı sebepten çocuğum..."
Gözlerini ellerine indirdi
"Öyle güzelleşmişsin ki ...babanla benimneredeyse doğa üstü bir karışımımız olmuşsun...eğitimlerin hakkını fazlasıyla verdin... Ben dönemimin en iyisiydim ...görüyorum ki yeni jenerasyon bizden çok iyi... .... Üstelik tek fark bu da değil ..... Biz görev yüzünden gün oldu ayrı kaldık ... Herşeyi göze aldık ..birçok şeyi riske ettik... Emre sorgusuz sualsiz uyduk... Birbirimizi de kaybettik ,kırdık döktük böyle olunca..
Sen yavrum çelikten bir manolya gibisin... Kırılmaz, mukavemetli ama yumuşacık.....
Onunla aranda olan şeyse julliet in Romeo ya duyduğu şey....
Neyse...böbreği kabul etmedim, çünkü benim kocam bu pislikleri temizleme uğrunda can verdi ....nasıl yapardım?..insanları kaçırıyorlar..trenlerde ...tırlarda....sınırı geçer geçmez ilk tenha bölgede öldürüyorlar...organ ve dokular taze taze tüm dünyaya dağılıyor...genç adamlar ,kadınlar ve çocuklar..."
Sesi titreyince tekrar susmuştu.
"Roza yı bunlardan hep uzak tuttum.ilk fırsatta da Amerika ya , okula gönderdim.çok hayalperestmişim...o piçin yaptık... "
Devam edemedi.
Nefes aldı ...
Tekrar nefes aldı....
"Benim yavruma....."
Yine nefes aldı yüzü gayet ifadesiz olsa da gözyaşı aktı .
Toparlanmaya çalışıyordu
Emre yse oğlanı Mehmet in kollarına verdiği gibi , boğazını gürültülü şekilde temizleyerek gelip yanlarına oturmuştu.
"Beni tanımıyorsunuz... Yine de ...kimin oğlu olduğumu biliyorsunuz ... "
Saim bey şaşırmıştı.
"Eeee..."
Emre babasına göz uçuyla bakmış kadına geri dönmüştü...
"Küçüğünüz ve onun miniği...."
O da nefes almak zorunda kaldı.
" bir süredir benimleydi...Bundan böyle de benim korumamda....bana emanet olacak..hayatının sonuna kadar , benimle olacak... korunacak ,sevilecek."
Kızın yanağını tuttu, okşadı...
"Benim tarafımdan..."
Kızın gözleri büyüdü
Ağzı açıldı
Bunu beklemediği anlaşılıyordu.
Herkesin gözleri kendine dikilmiş halde bu sefer Roza ya dönüp devam etti genç adam
"Sarışın, seni çok ... Hırpaladığımı , üzdüğümü, canını yaktığımı biliyorum.... Bütün....
titreyen nefesini düzenledi
"bütün bunlardan bir çıkartımda bulunacak olursak.... Beni büyüledin... artık biryere gidemezsin... Üzgünüm ... Oğluna , aşık oldum..sana da ..."
Mehmet in kahkahası patladı
"Yüce tanrım..."
Kız allakbullak halde kalkmaya davrandıysa da erkek bileğini tuttuğu gibi oturttu.
"Bundan ... Böyle.... Sadece..."
Başıyla işaret etti
" sadece bitişik eve kadar gidebilirsin... Bizim eve..daha öteye iznim yok!......
Kalbim ,bedenim ve evim senin... Özür dilerim ... ..."
Oturduğu yerden diz çöktü , kimseyi umursamadan
"Eger kabul edersen....
Ben de seninim..."
Kız inledi
.ayağa kalkarken o da kalktı .
önünde durdu
Roz başını eğmiş öylece dikiliyor, odada bulunan herkesle birlikte Emre de soluğunu tutmuş bekliyordu
Beklediler
Ve beklediler......
Sonra
Genç kadın yavaşça aradaki mesafeyi kapadı, alnını Emre nin göğsüne doğru yasladı.