İştanbul/2016 -Ocak
.................................
Kulüp Kundaklanalı on gün olmuştu.Bır haftadır bütün bina tadilattaydı
Konsomatris kadınlar ve diğer çalışanlar evlerine yollanmışlardı.
Yangının hangi sebeple başladığı tam olarak anlaşılamamışsa da polisin yaptığı incelemeden sonra elektrik kontağından çıkmış ola bileceği söylenmekteydi.
Gerçekten de tesisat o kadar eskiydi ki ,uzun zaman önce yenilenmesi gerektiği patrona bizzat Tahir tarafından hatırlatılmıştı.
Haluk Bıçakçı mirasıyla yeterince ilgilenmiş olsa bunları teslim aldığı zaman bu bakımları yaptırması beklenirdi...
İşin kundaklama olduğu da böylece kolaylıkla anlasılabilirdi....
Allah'tan herif bençilin,cimrinin önde gideni, kibirli ve hırslı bi ahmak çıkmıştı, işten babasının çeyreği kadar bile anlamıyordu......
Şükürler olsun......
Kulüp yangınında bi dünya uyuşturucu ve para kül olmuştu ve acısı herkesten çıkacak gibi duruyordu.
Başta Haluk Bıçakçı dan.
Taşerondu adam...taşımacılık yapıp aradan büyük kar elde ediyordu
Malların sahipleri ve alıcılar peşine düşmüş olduklarından adam izini kaybettirmiş,sırra kadem basmıştı..çok ender o da sadece Tahir le temasa geçiyor emirler yağdırıp duruyordu.korktuğu çok belliydi...
........................
Bebeği Tahir tarafından götürüleli beri Ayşe nefes alan bir ölüye dönüşmüştü.
Hala çok halsizdi...kan kaybı yüzünden zorlukla ayakta duruyor,yemeklerini kâh odasında veyahut Tahir gelip aşağı bahçeye indirirse Şezlonga Uzanıp yiyordu.
Aslında nerede olduğunun hiç bi önemi yoktu.içerisi dışarısı soğuk veya sıcak ...umurunda bile değildi .Tahir kızın zorla öğürerek yemeğe çalıştığı birkaç lokmayı görünce ,başlarda kıza verdikleri tek öğün azıçık yemek aklına düşüyor iyiden iyiye üzülüyordu.
Zaman o kadar yavaş ilerlemeye başlamıştı ki,
Ayse göğsündeki yüreğinin atışını,kanının akış sesini,dünyanın dönüş seslerini bile duymaya başlamıştı
Karıncaları koşuştururken,salyangozları ağır ve sakin hareketlerle ilerlerken seyrediyor
Ağaçların tek tük kalmış yapraklarını kaybetmelerini gözlüyordu.
Hersey önemini yitirmişti
Terkedildiğini biliyordu
Kimsesiz kız
Yeniden kimsenin istemediği biri olmuştu
herkes bizi bıraktı bebeğim
Seni de beni de istemediler
Baban
Kalbi acısıyla ezildi yeniden
Ağlamaya başladı ,şiddetlendi ....öfkesi arttı ...acısı...
"Annen seni çok özlüyor,çok istiyor...yüzünü hiç göremedi ama seni bir an olsun aklından çıkarmıyor...sana aşık oldu....eşsiz kokuna ..."
Akşam serininde kızı bahçeden almaya gelen koca Tahir konuşmayı duydu.
Utanmasa çocuk gibi ağlayacaktı
Kıza hiç bir umut veremiyor
"Abi...."
"Söyle küçük..." Kucaklayıp kaldırdı kollarındaki kuş yavrusunu...
"Kızımdan ..abi hiç haber yokmu..."
Eli yanağında, gözlerinin içine içler acısı ifadesiyle bakıyor
"Kokusu...kaldı aklımda....onu da unutmaktan çok korkuyorum....herşeyi yavaş yavaş unutuyorum".
Adam küfretti içinden ,lanet okudu...
O şerefsiz patronuna da bu yavrucağı bırakıp, arayıp sormayan o adama da.....
........................
Feride mutfak camından seyretti Tahir le kızı. Yüreği burkuldu.
Etli düğün çorbası yapmış ancak ne yaptıysa kıza yedirmeyi başaramamıştı.
Beslenmeyi reddediyor.
Tahir mutfağa girdi.onun gelışiyle alan küçülmüş gibi oldu,oksijen azaldı.....
Başını önüne eğdi.getirdiği alışveriş torbalarını elinden aldı sonra mümkün olduğunca uzaklaştı erkekten.
"Nasıl?"
........
"Sana soruyorum Feride...".
Kız son derece sessiz ve çekingendi.
"Aynı...."
Ocaktaki tencerenin kapağını kaldırdı .içine baktı
"Yesin bundan ,sen yardım et...dikkat et bitirsin."
Başınısalladı kadın
"Üç kaşık yiyor..."
"Yiyecek feride...yavrusunu göremeden ölecek bu gidişle. Yedireceksin,yoksa serum bağlatırım..."
"Bebekten haber varmı?"
Feride farkında olmadanelleriyle adamınkileri kavrayıp durdurdu .
"Bu kız , esas bebeği olmadan yaşamaz Tahir bey.Allah aşkına bişey yap...
O da ne yapacağını bilmiyordu
Kadının ellerini kavramış olan küçük avuçlarına bakakaldı.
Kadın farkında değildi ama ilk defa dokunuyordu adama.
Genellikle getirdiklerini teslim alır ,talimatları sessizce dinler...
Kızı eve ilk getirdigi dakikadan kulağını büktüğü için kendisinden ödü patlıyordu..Her vakit uzak ve mesafeliydi
Şimdiyse adama tavır koyduğunu unutmuş...
....
Kadına baktı...ufak tefek ..çıtı pıtı...
Ailesi yok mu acaba?
Daha evvel aklına gelmemişti.
İşe alırken kız hakkında soruşturmayı Atıf yapmıştı.Ona sormaya karar verdi.
.....
"Sen koy bi tabak ...içecek..."
Çorbanın burnuna gelen nefis kokusuyla ,acıktığını hissetti.
Kız yanında belirdi.
"Yeni pişti...Tadına.."
"Bakarım."
Göz göze geldiler.
Kadın alelacele dolaptan Büyükçekmece bir kase çıkardı.mutfak masasına oturan Tahir in önüne çorbayı,tuzu ve karabiberi koydu.
Dilimlenmiş ekmekler
"Sıcak ,dikkat edin."
Adam baharatları ekti
Dayanıklı ağzı daha ilk kaşıkta güzelim lezzeti yakaladı...
Çok yıllar olmuştu.
Onların ölümlerinden beri içmediğini hatırladı........
Feride adamın çorbayı çabuk çabuk içişini seyretti.
Açlıktan ölüyor gibi...
Tahir seyredildiğini anlayınca durdu.
"Yanmıyor musunuz?"
Başını salladı adam.
Çorbanın sonunu içti
"Cok lezzetli olmuş, içmeyeli çok zaman oldu. eline sağlık."
Kalkıp toparlandı
..................
Feride yemeği götürdüğü zaman kız yüzünü kaçırdı
"Götür abla yalvarırım..."
"Yapma tatlım ,biraz içelim..."
Cevap gelmedi
Tahir yetişti peşine. Çorbayı alıp oturdu kızın yamacına.
"Aç bakalım ağzını,Ayse hanım."
Dolu kaşığı uzattı
"Küçük ,bu çorba bitecek...kızın dönünce seni böyle mi görsün?"
Göz göze geldiler
"Bebeğimi kim besliyor Tahir abi.?"
........
"Ya o da aç sa, ağlıyorsa..kim süt veriyor ...."
Yüzü buruşunca adam adam yakaladı çocuğu ,göğsüne çekti...daha fazla dayanamamıştı.
Bebekten haber filan yoktu.
Haluk ,kime teslim ettiyse,Kenan'la ikisi her yerde çılgın gibi aramalarına,her yere haber uçurmalarına rağmen bir haber yoktu.
Bu kız ,ölürdü yakında çoçuğu bulamazlarsa.
.........
Kenan ın telefonuyla kendine geldi
Patronun yeni emirlerini dinleyecek havada değildi.
"Efendim."
"Tahir ...bebeğin izini bulmuş olabiliriz koçum...."
........................
Hemen sonrasında bebek araştırmasını rafa kaldıracak gelişmeler yaşandı.Günlerdir bir yandan patronla uğraşıp ,kulübün tadilatıyla ilgilenen öte yandan da gizliceemniyetle haberleşmekte olan adamlar bir açmazda kalmışlardı.
Bebeği araştırıyor ,Romanyalı patronlarla uğraşıyorlardı
Demetru ailesinin fedaileri bütün depolar,hatta tadilatlı kulübü basmışlar her yeri birbirine katmışlardı
Haluk a ve mallara ulaşamayınca ,kendilerine kazık atıldığını anlamışlardı.malların parası peşin ödenmişti ve Talas Mahmudi bu beceriksiz yüzünden kendi peşlerine de düşebilirdi..baskınlar oldukça kanlı geçmeye başlamış .bu sırada Atıf karın boşluğundan iki kurşunla vurulmuştu.
Hala yoğun bakımdaydı
Başını üç gündür Tahir bekliyordu
Patron aramamıştı bile
...................,,,,
Tahir Kenan'la haberleşmiş ,patronun Tarabya daki villasında ikamet etmekte olan fena halde hamile bir kızın varlığından haberdar olmuştu. Güzel mi güzel bir sarı afeti devran. Ayşe den de minik..... Karnı burnunda...
Yakın zamanda Amerika dan geldiği söyleniyordu.
Çatır çatır Türkçe konuşuyor....
Bebek bugün yarın gelir........
Kenan la Tahir kızın sırrını çözememişlerdi.
Zaten kimseyle konuştuğu da yoktu.
Sadece koruma ordusunun dut yemiş bülbül havasındaki tavırlarından anladıkları kadar o kız da rehineydi ,zorla tutuluyordu....
Haluk Bıçakçı Romen ortaklardan ve hesap sormalarından korkusuna günlerdir kayıp olduğundan adamlar sadece bekliyorlardı.
Patron korkuyor, korksun.....
.Ayşe ye ve bebeğini yaktığı için bu ona az bile...
..........
Patron un hangi deliğe girdiği mühim değil ,Ayşe rahatlamıştı.
Kenan'ın istihbaratı gayet kuvvetli olduğundan muhtemelen bebek bulunmuştu.adamcağız hastane yatağından aratıyordu yavruyu ... Emniyet bu çocuklar ve anneleriyle ilgileniyorlarsa bile kendi kulağına bilgi ulaşamıyordu.
Tahir in bildiği bişey varsa o da bu iki kız ve bebekleri ona emanet edilmişti . Onları korumak boynunun borcuydu.
Feride ve Ayşe henüz birşey bilmesin ,boş yere umutlanmasınlar..........
Aracı sürerken Ali yi aradı.
"Ali... Bebeği bulmuşsunuz...konum at buluşalım ..."
....yarım saat içinde Kumkapı da çingene mahallesinde buluştuklarında evi gösterdi oğlan
"Kaldıralım dedim ben aslında ama ...Ferhat başkomserimin kesin emri var...operasyonun sonuna kadar varlığımızı belli edemiyoruz.Çete çökertilmeden hiç bir şey riske edilmeyecekmiş....Yalnız. ...bişey söyliycem ama nasıl..."
"Ne...?"
" Abi.."
"Ne ...Ali ..."
Gündüzleri bebeği alıp Sutanahmet e çıkıyor bu karı.Köşenin tekini tutmuş Sarnıcın orda....Dileniyor"
Duyduklarıyla deli oldu...
"Bu karıyı ben bin parça ederim Ali!"
Eve hücum edecek oldu .adam koluna yapıştı .
"Abi ...olmaz.....şimdi diil...."
"Bi bahane bulun oğlum ,bu karı bu çocuğu telef etmesin...dilenciler çocukları kasten sakatlıyolar..."
"Yirmidört saat iki sivil memur diktik.hem buraya hem dinlendiği yere...takipteler"
Tahir ikna olmamıştı ancak şimdilik yapacak birşey olmadığından geri dönmeye mecbur kaldı .
Eğer bütün b u arbedeye Iraklı ortak ta dahil olursa işte ayvayı o zaman yiyeceklerdi.
Romanya- Irak bağlantısı Haluk nereye girmişti?..
..............................
Çağlayan adliyesinde Ferhat başkomserin makamında oturmuş olan Emre önündeki çayı yudumlarken soruları cevaplıyordu
Bir vakit havadan sudan konuşmuşlardı .
"Sakine Sultan nasıl Emre komiserim ? Holdingde hala bilfiil çalışıyormu?"
"Babaannemi tanırsınız amirim ,emir komuta zincirinin en tepesinde olmaya oldum olası bayılır.Hepimize emirler yağdırıp durmazsa içi rahat etmez onun."
"Hala zehir gibi olduğunu tahmin ediyorum "
Vallahi amirim bastonunu yere vurdu mu hepimiz kaçacak delik arıyoruz,babam dahil.."
Kahkaha attı adam
"Japonlarla iş yapılacak,yapıyoruz.Hayır Ruslarla çalışılmayacak ,çalışmıyoruz.....ben o sırpları hiç sevmiyorum ,girmeyin ihaleye...girmiyoruz.
Na böyle böyle, ne istiyorsa yaptırıyor işte....Sezgileri inanılmaz ....radarı asla yanılmıyor..."
Gülüştüler
Sessizlik oldu
"Sevmişsin sen patronluğu...anlaşılıyor."
"Onca yıl ekonomi okudum,bi işe yarasın,seviyorum elbet.Amma ençok ta vatanımı.."Ferhat amir bu kadar girizgah yapmayı yeterli bulmuş olacak,esas meseleye gelmişti
"Sizin aile teşkilatta efsane,biliyorsun..Kardeşin dahil..hele o kızın hakkını hiç ödeyemeyiz..."
Anlamamış olan Emre ye bakıp içini çekti
Öyle berbat şekilde operasyonun ortasına düştü ki Çekip çıkaramadık oğlum .
Sonra oturup anlattı olanları bir bir genç adama....
Emre,duyduklarıyla dumura uğramış öylece oturuyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana vurgun
RomanceVelet! Dur bakiim hişt! Kime diyorum ben .....ay ısırdı... Kızı tuttu silkeledi .hala çırpınmaya çalışıyor.Artık iyice sinirlenmişti,emretti. Yeter !kıpırdamayı kes!dişleri birbirine vurana kadar sarstı.kız gözlerine odaklanıp aniden sakinleşmişti. ...