Baş ağrısı ile döndüğü mesai bitiminden anahtarıyla kapıyı açacağı sırada KyungSoo kapıyı açmıştı.
Üzerinde yine annesinin çiçekli önlüğü vardı.
Bu önlükle olduğundan daha sevimli görünüyordu."Hoş geldin. "
" Teşekkür ederim. "
Jongin, KyungSoo'nun yanaklarından makas aldı ve dudaklarına götürüp öptü.
"Elma yanakların çok lezzetliymiş.
Ne yapıyorsun? "" Yemeği hazıladım.
Dondurma keki yapıyorum. "" Birlikte yapacaktık!"
" Birlikte yeriz artık.
Dört yıl birlikteyiz nasıl olsa yine yapabiliriz."Jongin üzerini değiştirip, KyungSoo'ya yardım etmek üzere mutfağa geçti.
"Masayı birlikte kuralım. "
" Olur. "
Birlikte kurdukları yemek masasında, birlikte akşam yemeklerini yedikten sonra birlikte bulaşıkları toparlayıp birer soğuk içecekle birlikte salona geçtiler .
Birlikte yanyana oturdukları deri koltukta tenleri arasında tek sınır tişörtleri iken Jongin başını diğerinin zayıf, dar omzuna yaslamıştı. Reytingi yüksek bir talk showunu birlikte izleyip, birlikte kahkahalar atıyor, komedinin de komedisini yapıyorlardı.
Show bitmesine rağmen hala yapılan esprileri tekrar edip kahkahalarını yineliyorlardı.
Jongin kahkaha atarken ayağının sehpadaki bardağa çarpması ile bardağı yere düşmüş, içecek yere dökülmüştü.
Bir kahkaha da düşen bardak için attılar." O-o-onu kaldırmalıyım."
" Te-temizle-lememiz la-lazım."
"Ko-konuşamıyorsuz.
Ayyy yeter karnım ağrıyor ."" Benim de. Ve yanaklarım sızlıyor."
" Kıyamam.. Dur ovayım yanaklarını."
Jongin, KyungSoo'nun yanaklarını avuçlarının arasına aldı ve daireler oluşturarak masaj yaptı. Dairesel hareketlerle KyungSoo'nun dudakları büzülüyor ve öne çıkıyordu.
Jongin o anı tekrar görebilmek için hareketlerini tekrarladı.
Dudaklar tekrar öne çıktığında durdu.
Kırmızı ve dolgun dudakları süzdü.
Gözleri KyungSoo'nun gözlerine kaydı, KyungSoo hareketsizce sanki nefes bile almadan Jongin'i izliyordu.
Jongin, önündeki dudaklara doğru uzandı, usulca öptü.
Gözlerini açtığında KyungSoo'nun kapalı gözlerinin titrediğini gördü.
Tekrar öptü, usulca , uzun uzun.
Dudaklarına verilen beklenmedik karşılıkla içi titredi Jongin'in.
Eli yanağından ensesine kaydı.
Ensesindeki saçlarla oynayarak farkında olmadan diğerinin üzerine uzandı.
KyungSoo'nun titreyen elleri omuzlarından boynuna dolanmıştı.
Bırakamıyordu, onun dudaklarından ayrılamıyordu.
KyungSoo da bırakmak istiyor gibi görünmüyordu.
Nefesleri hızlanıp teklemeye başladığında ayrıldı doyamadığı dudaklardan. Nefesleri dudaklarındaki yangını kuvvetlendiriyordu.
KyungSoo'nun siyahı koyulaşan gözlerine baktı.
Uzay gibi yıldızlarla aydınlanan uçsuz bucaksız bir karanlıktı gözleri.
Kıvrık kirpikleri hala titriyordu.
Şakağının iki yanından Chicago'nun eylül serinliğine rağmen terler süzülüyordu.
Ensesindeki saçlarından çekip elini alnındakilere yöneltti.
Alnındaki dağılmış saçları geriye taradı parmaklarıyla.
Geniş alnına da bir öpücük kondurup başını boynuna gizledi.
Sadece ikisinin olduğu koltukta , odada , evde sanki kimse duymasın, bilmesin diye kulağına fısıldadı KyungSoo'nun." Çok güzelsin. "
KyungSoo, bu sözlere güldü.
" Sen de ağırsın."
" Alışmalısın. Kucağında uyuyacağım bundan sonra."
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Yessı minnadesu ¤•¤
Yakında White Cherry Hostel hikayesine bölüm atmaya başlayacağım ^^
İlgilenenlere duyrulur ^^Başkent Chicago hikayesinde nerede duracağımı henüz bilmiyorum :/
Ama kafamda bir final var ●~●
Diğer hikayelerden daha fazla bölüme sahip olabilir ●~●
Çünkü yakında bir iki yeni karakter ekleyeceğim •~•
Hikaye uzarsa bir iki karakter daha girebilir •~•
Aslında lafı uzatmadan araya da kimseyi girdirmeden tatluş bir KaiSoo olarak bitmesi en güzeli ♡~♡
Bakiciz artık °~°Yeni bölümlerde görüşmek üzere
Jane minna ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başkent Chicago
FanfictionUzun yıllar ailesi ile Amerika'da yaşayan Kim Jongin ailesinin Kore'ye dönmek istemesiyle kendisine yemek yapabilecek ev arkadaşı aramaktadır. Do KyungSoo üniversite öğrenimi için gittiği Amerika'da kalacak yer arar. Taleplerin getirdiği birliktelik...